Page 110 - BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR TARİHİ 12
P. 110

4.2. OSMANLI DEVLETİ’NİN

                             SON YILLARINDA BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR

                                  4.2.1. Osmanlı Devleti’nin Son Yıllarında

                                  Beden Eğitimi ve Sporun Yeri ve Önemi

                      Spor; Türkler için gücü, çevikliği, bedensel yetileri gösteren millî kültür varlıklarından biridir. Di-
               ğer Türk devletlerinde olduğu gibi Osmanlılarda da güreş, avcılık, atıcılık, okçuluk, binicilik, kılıç, cirit,
               tepük, ağırlık kaldırma, gürz ve topuz kullanma gibi spor dalları ön planda yer almaktaydı. Yarışma biçi-
               minde gerçekleştirilen güreş, binicilik, cirit ve okçuluk gibi sporlar daha sonraki yıllarda gelenekselleşmiş
               ve ata sporu hâline dönüşmüştür. Bu spor dalları, özellikle Osmanlı Devleti’nin ihtişamlı dönemlerinde
               sarayın ve padişahın desteklediği spor dalları arasındaydı (Görsel 4.42).
                      Osmanlılarda sporcuların genellikle Arna-
               vut, Abaza, Çerkez, Boşnak, Bulgar, Hırvat ve Gürcü
               kökenli oldukları bilinmektedir. Osmanlı padişahla-
               rı, komşu ülkelerdeki sporcuları çok yüksek maaşlar
               vererek İstanbul’a getirtirlerdi. Bu sayede Osmanlı
               Devleti’nin bazı spor dallarında üstün sporculara sa-
               hip olduğu bilinmektedir.
                      Osmanlı Devleti’nde sporun bilinçli bir et-
               kinlikten çok savaş eğitimi amacıyla uygulandığı ve
               teşkilatlandığı bilinmektedir. Bu nedenle Osman-
               lılarda spor eğitimi, eğitim kurumlarında ders ola-
               rak değil daha çok talim olarak yapılmıştır. Osmanlı
               Devleti’nde spor eğitiminin verildiği kurumlar; as-
               kerî eğitim-öğretim kurumları, Enderun ve halk eği-
               timi veren tekkelerdi.
                      Osmanlı Devleti’nde geleneksel anlamda-
               ki spor örgütlenmelerinin en önemlisi, varlığını 21.
               yüzyılın başına kadar sürdüren sporcu tekkeleridir.
               Anadolu’daki diğer bir örgütlenme ise sporcuların
               siyasi ve ekonomik anlamda güçlü kişiler tarafından
               korunması ve desteklenmesidir. Bu örgütlenmenin
               sporcu tekkelerindeki yapılanmadan farkı, Anadolu
               toplumlarına özgü olmaktan çok evrensel bir özel-
               lik  taşımasıdır.  Anadolu’daki  üçüncü  örgütlenme
               ise eski Türklerden bu yana var olan ve günümüzde
               hâlâ Kırkpınar güreşleri ile varlığını devam ettiren
               “ağalık” düzenidir.
                                                                                  Görsel 4.42: Cirit

                      Sporcu tekkelerinde idmancıların (sporcuların) uyku ve beslenmeleri bir düzene bağlanır, ala-
               cakları besin türleri bilgili ve deneyimli usta idmancılar tarafından düzenlenirdi. Sporcu tekkeleri, özel
               yasalarla ve çok yönlü yönetmeliklere bağlı olarak yönetilirdi. Osmanlı Devleti’nin büyüme ve gelişme
               dönemlerinde hem sosyal ve kültürel temaslar sağlayan hem de toplumu bütünleştirici ve birleştirici
               görevler üstlenen bu spor tekkeleri, çöküş döneminde sosyal fonksiyonlarını yitirmiş ve amaçları dışında
               faaliyetler gösteren kurumlar hâline dönüşmüştür. Osmanlı Devleti’ndeki spor teşkilatlanmasında çok
               önemli bir yer tutan sporcu tekkeleri, Tanzimat Dönemi’nde de yükselme ve duraklama dönemlerindeki
               kadar aktif olmasa da görevine devam etmiştir.
                      Sultan II. Mahmud’un Enderun’daki sporcuları saraydan çıkarıp askere almasıyla birlikte Osmanlı
               sarayının da spora ve spor eğitimine verdiği desteğin ortadan kalktığı bilinmektedir.







     108  OSMANLI DEVLETİ’NDE BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR
   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114   115