Page 68 - BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR TARİHİ 12
P. 68

Eski Türklerde Okçuluk


                      Okçuluk; Türklerin millî kültüründe, dinî inançlarında ve toplum hayatında önemli bir yere sahip-
               tir. Türk ve İslam tarihinin vazgeçilmez yaşam parçası ve kültürel mirasıdır.
                      Türkler, tarih boyunca ok kullanmadaki
               üstün becerileriyle tanınmışlardır. Oğuz Han’ın
               ok ve yayı çok iyi kullandığı ve oğullarından ilk
               üçü olan Gün, Ay ve Yıldız’a Bozok ve diğer üç
               oğlu Gök, Dağ, ve Deniz’e de Üçok adlarını verdi-
               ği bilinmektedir.
                      Hunların at üzerinde kullandıkları en
               önemli araç oktu  (Görsel 3.24). Çocuklar; okçu-
               luk eğitimine yedi, sekiz yaşlarında başlar on, on
               iki sene boyunca sürekli atış talimleri yaparlardı.
               Küçük yaşlardan itibaren ata biner gibi koyunlara
               binerler; fare, gelincik, kuş, tilki ve tavşanlara ok
               atarlar böylece okçulukta önemli tecrübeler ka-
               zanırlardı. Hun hükümdarı Mete’nin ok atma ko-
               nusunda oldukça başarılı olduğu bilinmektedir.
               Mete Han, askerleriyle yapmış olduğu ok talim-
               leri sırasında askerlerine kendisi nereye ok atarsa
               onların da oraya ok atmasını emrederdi.














                                                                               Görsel 3.24: Okçuluk






                                                                   Göktürkler, savaşlarda ıslık sesi çıkaran oklar
                                                           kullanırlardı. Bu okların çıkardığı sesler, düşman üze-
                                                           rinde ürkütücü bir etki yapardı. “Çavuş oku” denilen ve
                          Görsel 3.25: Çavuş oku           ses çıkaran bu oklar, çıkardıkları seslere göre haberleş-
                                                           me aracı olarak da kullanılırdı (Görsel 3.25).
                      Göktürkler, oklarının tipine göre farklı zümrelere ayrılmaktaydı. Her ok, bir kabileyi bazen de
               bir zümreyi temsil ediyordu. Ok, aynı zamanda davet sembolü olarak da kullanılırdı. Bu da Göktürklerin
               oka verdiği önemin bir göstergesidir. Ok ve yayın Türklerde kutsal bir niteliği de vardı. Ok ve yay üzerine
               edilen yeminler, özel bir anlam taşırdı.
                      Uygurlar, hayat mücadelelerinde her an karşılaşabilecekleri düşmanlarına ve vahşi hayvanla-
               ra karşı üstün gelebilmek için binicilik ve okçuluk konusunda oldukça ustalaşmak zorunda kalmışlardı.
               Sağa, sola, öne ve arkaya oldukça isabetli şekilde ok atmada çok yetenekliydiler. Uygurların bu özellikle-
               rinden dolayı savaş alanlarında da çok başarılı oldukları bilinmektedir.
                      Selçuklularda hem sultanın tuğrasında hem de hâkimiyet alameti olarak bastırılan paraların üze-
               rinde ok ve yay figürleri bulunmaktaydı. Bu durum da Türklerin ok ve yay ikilisine verdikleri önemin bir
               diğer göstergesidir.







      66  TÜRK TARİHİNDE BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR
   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72   73