Page 69 - BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR TARİHİ 12
P. 69
Eski Türklerde Okçuluk Osmanlılarda okçuluk, her bireyin özellikle
almakla yükümlü olduğu temel eğitimlerden biriy-
di. Kuruluş yıllarından itibaren ordunun en etkili si-
Okçuluk; Türklerin millî kültüründe, dinî inançlarında ve toplum hayatında önemli bir yere sahip- lahı ok ve yaydı. Osmanlı sultanları, ok sporunun ya-
tir. Türk ve İslam tarihinin vazgeçilmez yaşam parçası ve kültürel mirasıdır. pılması için “ok meydanları” yaptırmışlardı. Atıcılıkta
Türkler, tarih boyunca ok kullanmadaki ün yapan padişahlar arasında Sultan II. Bayezid, II.
üstün becerileriyle tanınmışlardır. Oğuz Han’ın Selim, Genç Osman, IV. Murat, IV. Mehmet, III. Selim,
ok ve yayı çok iyi kullandığı ve oğullarından ilk II. Mahmud ve Sultan Abdülaziz gelmekteydi (Gör-
üçü olan Gün, Ay ve Yıldız’a Bozok ve diğer üç sel 3.26). Vezirler arasında da Damat İbrahim Paşa,
oğlu Gök, Dağ, ve Deniz’e de Üçok adlarını verdi- Kemankeş Ali Paşa ve Kemankeş Ahmed Paşa en
ği bilinmektedir. iyi atıcılardı. Sultan II. Bayezid, atıcılığının yanında
Hunların at üzerinde kullandıkları en güzel ok ve yay yapan iyi bir ustaydı. Topkapı Sara-
önemli araç oktu (Görsel 3.24). Çocuklar; okçu- yı Müzesinde el işçiliği ile yaptığı ve süslediği dört
luk eğitimine yedi, sekiz yaşlarında başlar on, on tane yayı vardır (Görsel 3.27).
iki sene boyunca sürekli atış talimleri yaparlardı.
Küçük yaşlardan itibaren ata biner gibi koyunlara
binerler; fare, gelincik, kuş, tilki ve tavşanlara ok
atarlar böylece okçulukta önemli tecrübeler ka-
zanırlardı. Hun hükümdarı Mete’nin ok atma ko-
nusunda oldukça başarılı olduğu bilinmektedir.
Mete Han, askerleriyle yapmış olduğu ok talim-
leri sırasında askerlerine kendisi nereye ok atarsa
onların da oraya ok atmasını emrederdi.
Görsel 3.26: Sultan II.Selim’i ok atarken tasvir eden minyatür Görsel 3.27: Sultan II.Bayezid’in yayı
Türk tarihinin hangi dönemine bakılırsa ba-
kılsın okçuluğun çok önemli bir yerinin olduğu gö-
rülmektedir. Ok hem savaş meydanlarında hem de
Görsel 3.24: Okçuluk günlük hayatta Türklerin ellerinden düşürmedikleri
hayati, millî ve dinî bir unsur olmuştur. Türk kültü-
ründe ve inanışında ok ve yay üzerine edilen yemin-
lerin çok önemli olması ve hiç bozulmaması, idam
Göktürkler, savaşlarda ıslık sesi çıkaran oklar kararı olarak “yay kirişi ile boğulma cezası” alan kişi
kullanırlardı. Bu okların çıkardığı sesler, düşman üze- için bunun bir saygı ifadesi olarak kabul edilmiş ol-
rinde ürkütücü bir etki yapardı. “Çavuş oku” denilen ve ması ok ve yayın kutsal birer unsur olduğunun en
Görsel 3.25: Çavuş oku ses çıkaran bu oklar, çıkardıkları seslere göre haberleş- çarpıcı göstergesidir (Görsel 3.28, 3.29).
me aracı olarak da kullanılırdı (Görsel 3.25).
Göktürkler, oklarının tipine göre farklı zümrelere ayrılmaktaydı. Her ok, bir kabileyi bazen de
bir zümreyi temsil ediyordu. Ok, aynı zamanda davet sembolü olarak da kullanılırdı. Bu da Göktürklerin
oka verdiği önemin bir göstergesidir. Ok ve yayın Türklerde kutsal bir niteliği de vardı. Ok ve yay üzerine
edilen yeminler, özel bir anlam taşırdı.
Uygurlar, hayat mücadelelerinde her an karşılaşabilecekleri düşmanlarına ve vahşi hayvanla-
ra karşı üstün gelebilmek için binicilik ve okçuluk konusunda oldukça ustalaşmak zorunda kalmışlardı.
Sağa, sola, öne ve arkaya oldukça isabetli şekilde ok atmada çok yetenekliydiler. Uygurların bu özellikle-
rinden dolayı savaş alanlarında da çok başarılı oldukları bilinmektedir.
Selçuklularda hem sultanın tuğrasında hem de hâkimiyet alameti olarak bastırılan paraların üze- Görsel 3.28: Eski Türk yayı Görsel 3.29: Eski Türk okçusu tasviri
rinde ok ve yay figürleri bulunmaktaydı. Bu durum da Türklerin ok ve yay ikilisine verdikleri önemin bir
diğer göstergesidir.
66 TÜRK TARİHİNDE BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR TÜRK TARİHİNDE BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR 67