Page 74 - BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR TARİHİ 12
P. 74
Eski Türklerde Avcılık
Eski Türkler, avcılığı günlük hayatlarının bir parçası olarak görüyorlardı. Beslenme ve ekonomileri
yarı yarıya avcılığa dayanmaktaydı. Avcılığı savaşa hazırlayıcı bir vasıta ve bir ön tatbikat olarak da uygu-
lar, savaşlardan önce harp taklidi niteliğinde büyük sürek avları düzenlerlerdi.
Eski Türklerin savaş taklidi olarak
yaptıkları avcılık, Selçuklulara ve daha
sonra da Osmanlılara aynı şekilde geç-
miştir. Savaş olmadığı zamanlarda padi-
şahların birçoğu, zamanlarını büyük av
partileri düzenleyerek değerlendirmişler
ve böylece özellikle genç kuşakların bini-
cilik ve atıcılık gibi sportif hareketlere alış-
malarını amaçlamışlardır (Görsel 3.43).
Selçuklu hükümdarı Sultan Melik-
şah, avcılık konusunda dünyadaki ilk bi-
limsel kitabı yazdıran kişidir. “Saydname-i
Melikşah” adıyla Farsça yazılan kitap, daha
sonra Fransızcaya çevrilerek pek çok kita-
ba kaynaklık etmiştir. Osmanlı padişahları
da avcılığı sevmişler, avcılık hakkında ya-
zılmış kitapları okumuş hatta yeni kitaplar
yazılmasını da teşvik etmişlerdir.
İslamiyet’ten önceki Türk devlet-
lerinde özellikle bozkır kültüründe atlı
sporların başında avcılık gelmekteydi.
Orta Asya’daki Türklerde av, bir töre hâlini
almıştı. Bu töre, aile düzenini etkileyecek
kadar önemliydi. Ava çıkacak avcı; o gece
eşinden ayrı bir odada yatar, kimseyle
konuşmaz, yapacağı her şeyi sır gibi gizli
tutardı. Bu inançlara aykırı hareket edilir-
se avın verimsiz olacağına inanılırdı.
İslamiyet öncesi Türk kültüründe
önemli bir yeri olan avcılık, dinî bir boyut
da kazanmıştı. Altay halkı, ormanlar ve
dağlarla manevi bir bağ kurmuş, hayatla-
rını buna göre düzenlemişti. Altay Türk-
leri, ava çıkmadan önce çeşitli dinî ayin-
ler yapar, avın verimli ve başarılı olması Görsel 3.43: Avcılık minyatürü
için gereken örf ve âdetlere uyarlardı.
İslamiyet’in kabulüyle avcılıkla ilgili dinî boyut daha da zenginleşmiştir. İslamiyet’e göre yeryü-
zündeki her şey gibi hayvanlar da insanın hizmetine ve faydasına sunulmuştur. Ancak onların israf edil-
meleri ve gereksiz yere yok edilmeleri yasaklanmıştır. Ayrıca hayvanlara merhamet edilmesi ve sevgi
duyulması istenmiştir.
Avcılığı yasa ile devlet düzenine ilk sokan devlet adamı, Moğol Hanı Cengiz Han’dır. Cengiz Han,
av için “savaşın okulu” demiştir. Cengiz Han, avın yapılışını ve kurallarını yasa ile belirlemiştir.
Türkler avladıkları hayvanların et, deri, kemik ve boynuzlarından yararlanırdı. Hayvanların deri ve
kürklerinden kıymetli olanlarını satarlar, diğerlerinden elbise, kalpak ve çizme yaparlardı. Boynuzlarını
da yay ve ok yapımında kullanırlardı.
72 TÜRK TARİHİNDE BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR