Page 36 - 3 Adım AYT Türk Dili ve Edebiyatı
P. 36

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI                                                                       3. ADIM




        2019 AYT                                               8.   Hikâye  ve  romanlardaki  anlatım  tekniklerinden  birisi  olan
                                                                   geriye dönüş tekniği, kronolojik bir biçimde gelişen olay ör-
        6.   O gün insanları sevebilmek arzusuyla otelin kapısını açtığım
                                                                   güsünde  geçmişe  yönelik  bilgi  vermek  amacıyla  kullanılır.
            zaman karşıma ilk çıkan insan, bir küfeci çocuğu oldu. Kirli,
                                                                   Hikâyede olaylar belli düzende ilerlerken zaman durdurula-
            soluk yanaklarına, çıplak ayaklarına merhametle değil, sevgi
                                                                   rak geçmişteki zamana dönülür. Bu zaman diliminde oluşan
            ile baktım. Zaten otelin kapısından bu niyetle çıkmamış mıy-
                                                                   olaylardan söz edilir. Bu teknikte amaç; olayların geçmişini
            dım? Onu kucaklamak, köşedeki kunduracıdan ona bir lastik
                                                                   aydınlatmak, hikâyedeki kişiler hakkında bilgi vermektir.
            ayakkabı, biraz ilerideki dükkandan beyaz bir keten pantolon
            almak arzusuyla durdum.                                Buna göre aşağıdakilerden hangisinde geriye dönüş tek-
            — Ne bakıyorsun efendi, dedi, hamal mı lazım?          niği kullanıldığı söylenebilir?
            — Yok çocuğum, dedim.                                  A)  Buraya ay ışığında denizkızları gelirmiş. Ben görmedim.
                                                                      Yalnız bir iki gece, adanın ay ışığında saldığı gölgede,
            “Gel sana bir pantolon, bir ayakkabı alayım.” demek üzerey-
                                                                      denizi şapur şupur öttürdüklerini duydum. Dalgalar üstün-
            dim. Fakat gözlerini görünce vazgeçtim. Yirmi beş kuruş çı-
                                                                      de hayal meyal ağartılar yüzer gibi oldu. Çınlayan bir kah-
            karıp verdim, yürüdüm. Arkamdan koşup iade etti. Yüzünü
                                                                      kaha, tüylerimi tuhaf tuhaf ürpertti. Korktum desem yalan,
            görmedim fakat elleri kararlı idi.
                                                                      korkmadım desem de yalan. Benim de gülesim geldi. Ak-
            — Her sakallıyı baban zannetme, anladın mı?               lımı oynatırım diye küreklere davrandım.
            Yirmi beşi aldım. Cevap vermeden yoluma devam etmek is-  B)  Mehmet  anlatırken  güneş  batıyordu.  Adanın  kayaları,
            tedim. Birden bütün neşemin bir camın kırılışı kadar şangırtı   yarları diklemesine denizden çıkıyor; evreni saran kızıl-
            çıkararak düşüp kırıldığını gördüm.                       lık ortasında dev gibi bir orgun ateş sütunlarını andıran
                                                                      boruları  uluyordu.  Otuz  mil  eninde  bir  dalga,  dünyanın
            Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?  bütün okyanuslarını dolaşıp geliyormuş gibi davranarak
                                                                      harlayan  köpüklerinde  taşıdığı  gök  gürültüsünü,  adanın
            A)  Olaylar hakim bakış açısıyla anlatılmıştır.
                                                                      kıyılarına serdi.
            B)  Sade, içten ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır.
                                                                   C)  Bunlar da bitti, göz alabildiğine uzanan bir düzlüğe çık-
            C)  Anlatımında betimleyici unsurlardan faydalanılmıştır.
                                                                      mışlardı ne ağaç vardı ne dere ne ev! Yalnız ara sıra ko-
            D)  Anlatıcının psikolojik durumuna değinilmiştir.        caman kocaman hayvanlara rast geliyorlardı. Çok uzun
            E)  Gündelik hayattan bir kesite yer verilmiştir.         bacaklı,  çok  uzun  boylu,  sırtları  kabarık,  kambur  hay-
                                                                      vanlar trene bakmıyorlardı bile... Ağızlarında beyazımsı
                                                                      bir köpük çiğneyerek dalgın ve küskün arka arkaya, ağır
        2020 AYT                                                      ağır, yumuşak yumuşak, iz bırakmadan ve toz çıkarma-
                                                                      dan gidiyorlardı.
        7.   Beyazıt  Havuzu’nun  kenarındaki  kanepelerden  birine  otur-
            muş, sizi bekliyorum. Yaşını almış bir adamın yirmi yaşındaki   D)  Sizlere  uğramadan  edemedim.  Şehri  çok  güzel  ve  de-
            çocuk kederlerini, sevinçlerini yaşaması ne demektir, diye dü-  ğişmiş  buldum.  Yeni  taşındığınız  evi  bulmakta  güçlük
            şünüyorum: Belki bir geç olma hadisesi... Belki de bir çeşit haz-  çekmedim.  Oğlunuz  çok  büyümüş.  İnşallah  büyüyünce
            ları, kederleri, çocuklukları uzatma temayülü... Ama bu uzayan   sen de Turgut amcan gibi mühendis olursun. Daha beter
            yaz, kışın gelmeyeceğine alamet değil. Kış müthiş olacak, kar   olsun. Nermin ne yapıyor. İyidir, selam ve sevgileri var.
            yolları kapayacak, bembeyaz ovada ölülük uzayıp gidecek...   İnşallah bir dahaki sefere onu da getiririm. Sen derslerine
            Sizi  bekliyorum.  Sizi  göreceğim,  içimde  bir  şey  koşacak.   çalışıyor musun bakayım? Kaşlarını çattı. Amcalar bazen
            Siz  görmeden  geçeceksiniz.  Ben  kederle  sevinci  duyup   kaşlarını çatar, onlara güven olmaz.
            dalacağım  istediğim  âleme.  Dünyayı  yeniden  kederlerle   E)  Üniversitede  ders  çalışırken  de  Selim,  arkadaşlarına
            kuracağım.  Sonra  çarşılardan  çarşılara,  insan  sesleri  ara-  böyle takılırdı. Kim çıkarmıştı bu sözü? Kenan çıkarmış-
            sında,  her  şeyi  sizinle  kurulmuş  bir  şehirde  dolaşacağım.   tı. Yüksek matematikten haziranda geçince, Selim’le bir
            Herkes  geçti,  siz  geçmediniz.  Yüzünüzü  göremedim.    olup  etüt  odasında,  çalışmaya  çalışan  Turgut’un  başu-
            Bayramım, çocukluk bayramım salıncaksız geçmiş gibi gö-   cundan ayrılmamışlardı. Kenan, Selim’in okulda tanıdığı
            züme yaş doldu.                                           ilk insandı. Turgut’un onları ilk fark ettiği gün, sıranın üs-
                                                                      tüne bir şeyler yazıyorlardı.
             Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
            A)  Öykü kişisinin hayal kırıklığından bahsedildiği
            B)  Anlatımda yer yer betimlemelere başvurulduğu
            C)  Düşüncelerin bilinç akışı tekniğiyle aktarıldığı

            D)  Gerçekle hayalin iç içe geçtiği bir anlatıma sahip olduğu
            E)  Durum hikâyesine özgü nitelikler taşıdığı



         34
   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41