Page 68 - 3 Adım AYT Türk Dili ve Edebiyatı
P. 68

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI                                                                       1. ADIM




        7.   Âşık  edebiyatının  yeniçeri  şairlerindendir.  Aruz  ve  hece  ölçü-  10.  Şairliğinin  yanında  aynı  zamanda  büyük  bir  mutasavvıftır.
            süyle şiirler yazmıştır. Divan şairlerinden oldukça etkilenmiştir.   “Yaradılanı hoş gördük Yaradan’dan ötürü.” sözüne dayanan
            Şiirlerinde  ilk  başta  divan  şairlerine  özenerek  “Adlî”  mahlasını   insan sevgisi, insanlık anlayışı yahut “Mecnunlara Leylî ge-
            kullanmıştır. Heceyle yazdığı şiirleri aruzla yazdıklarına nazaran   rek, bana seni gerek seni.” mısrasındaki evrensellik tartışı-
            daha başarılıdır. Çağdaşı Kayıkçı Kul Mustafa’dan etkilendiği gö-  lamaz. Ancak biz, ondan günümüze kadar gelen bu sesi, bu
            rülen sanatçı binin üzerinde şiir yazmış olup âşık edebiyatının en   söz kudretini, Allah’ın bize bahşettiği ana dilimizin ifade zen-
            fazla eser bırakan sanatçısıdır. Bir de “Divan”ı olan sanatçı Türk   ginliği ile sesimizin derin ahengi sayesinde duyabilmekteyiz.
            edebiyatındaki ilk “Şairnâme”nin de müellifidir.
                                                                   Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?
             Bu parçada tanıtılan şair aşağıdakilerden hangisidir?
                                                                   A) Mevlânâ                          B) Ahmet Yesevî
            A) Seyranî                  B) Sümmanî
                                                                   C) Hacı Bektâş-ı Velî                D) Kaygusuz Abdal
            C) Âşık Ömer                D) Karacaoğlan
                                                                                              E) Yunus Emre
                                              E) Dadaloğlu






                                                               11.  Asıl  adı  Alaeddin  Gaybî’dir.  Menkıbeye  göre  genç  Gaybî,
                                                                   bir gün avlanmaya çıkar. Bir geyiğe rastlar ve ona ok atar.
                                                                   Ok,  geyiğin  koltuk  altına  saplanır.  Yaralı  geyik,  koşa  koşa
                                                                   Elmalı’da  Abdal  Musa’nın  tekkesine  ulaşır  ve  içeriye  girer.
        8.   Aşağıdakilerden  hangisi  halk  şiirinin  özelliklerinden   Arkasından koşan Gaybî de tekkeye girer, dervişlere başvu-
            değildir?                                              rur. Nihayet Abdal Musa’nın huzuruna çıkan Gaybî; işi anla-
                                                                   tır, geyiğini ister. Abdal Musa, koltuğunun altından vücuduna
            A)  Çoğu zaman saz eşliğinde söylenir.
                                                                   saplanmış bir oku çıkararak “Oğul okun bu mu?” der. Gaybî,
            B)  Nazım birimi beyittir ancak çok az da olsa türkülerde ve   attığı oku tanıyınca Abdal Musa’nın ayaklarına kapanır ve ar-
               ninnilerde üçlü, beşli söyleyişler görülür.         tık tekkeden çıkmaz. Hem hece hem aruz ölçüsünü kullanan
            C)  Aruzla yazılmış şiirler olmakla birlikte, kullanılan asıl ölçü   ozan Yunus Emre’den etkilenmiştir. Nükteli ve iğneli bir dili
               hece ölçüsüdür.                                     benimseyen şairin en önemli eserleri arasında Budalanâme
                                                                   ve Saraynâme gösterilebilir.
            D)  Halk arasında kullanılan konuşma diliyle söylenir.
                                                                   Bu parçada sözü edilen tekke edebiyatı şairi aşağıdaki-
            E)  Mâni, koşma, varsağı, semai, destan gibi nazım şekilleri
                                                                   lerden hangisidir?
               kullanılmıştır.
                                                                   A) Eşrefoğlu Rûmî               B) Nesîmî
                                                                   C) Pir Sultan Abdal             D) Hacı Bektâş-ı Velî
                                                                                         E) Kaygusuz Abdal







        9.   Bağa girdim üzüm yok,                             12.  Kırmızı gül nispet eder yanağa
            El yârinde gözüm yok.                                  Altın sırma düşmüş sandım topuğa

            Ben yârimi küstürdüm,
                                                                   Gümüş yüzükleri takmış parmağa
            Barışmaya yüzüm yok.
                                                                   Altun burma beyaz kola uydurmuş
            Bu dörtlükle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
                                                                   Bu dizeler ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
            A)  Zengin uyağa yer verilmiştir.
                                                                   A)  Düz kafiye şemasıyla söylenmiştir.
            B)  Âşık edebiyatı ürünüdür.
                                                                   B)  Kişileştirmeye yer verilmiştir.
            C)  7’li hece ölçüsü kullanılmıştır.
                                                                   C)  Doğa teması işlenmiştir.
            D)  Sözcük durumunda redif kullanılmıştır.
                                                                   D)  Nazım türü güzellemedir.
            E)  Mâni tipi uyaklanmıştır.
                                                                   E)  11’li hece ölçüsüyle yazılmıştır.



         66
   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72   73