Page 151 - 3 ADIM TYT FELSEFE
P. 151
FELSEFE
TYT 2.
ADIM
18. Yüzyıl - 19. Yüzyıl Felsefesi - 2
1. Aydınlanma düşüncesi; dinin, geleneksel yapının ve onlara 4. 18-19. yüzyıl felsefesi, bireysel ve toplumsal olarak Batı’da
ait uygulamaların baskısından kurtularak, insanın her alan- aydınlanmanın yaşandığı dönemdir. Aydınlanma düşüncesi
da kendi aklının ışığında davranma ve sorun çözme karar- din ve geleneksel düşüncenin baskısından kurtularak insa-
lılığını anlatmaktadır. Özellikle Hristiyan kilisesinin dinsel nın her alanda kendi aklının ışığında davranması gerektiğini
yaşam biçimini dayatan baskıcı ve tutucu uygulamaları, in- savunur. Bu çağda insanın aklı sayesinde tüm sorunlardan
sanların düşünme ve davranış özgürlüğünü ellerinden aldığı kurtulabileceği ve toplumsal olarak ebedî barışa ulaşabilece-
gibi, toplumsal ilerlemeye ve gelişmeye de ket vurmuştur. ği düşüncesi hâkimdir. O yüzden bu çağ, “Akıl Çağı” olarak
Aydınlanma tam da bu anlayışa karşı bilinçli bir başkaldırıdır. da isimlendirilir. Dönemin en önemli isimlerinden olan Alman
düşünür Kant ise Aydınlanmayı “insanın kendi eliyle düştüğü
Buna göre Aydınlanma düşüncesi aşağıdakilerden han-
ergin olmayış durumundan kurtulma” şeklinde tanımlayıp bu
gisine bir tepki olarak doğmuştur?
dönemin sloganı olarak da “Aklını kullanma cesaretini gös-
A) Düşünce ve ifade özgürlüğüne ter!” demiştir.
B) Akla duyulan güvene
Buna göre Aydınlanma felsefesi için aşağıdakilerden
C) Dinî otoritelerin antidemokratik tutumuna hangisi söylenemez?
D) Aydınlar ve yazarlar sınıfına
A) Akla duyulan güven artmıştır.
E) Felsefede ortaya çıkan yeni düşünce akımlarına
B) İnsan kaderini kendisi biçimlendirecektir.
C) Esas olan bu dünyadaki mutluluk ve saadettir.
2. J. J. Rousseau, insanların özünde iyi olmadıklarını ve insan- D) Her alandaki özgürlükler desteklenmiştir.
ları kötüleştiren sebebin özel mülkiyet olduğunu düşünüyor-
du. Ona göre insanlar, özel mülkiyet yokken daha mutlu ve E) Devletin insanlar üzerindeki tahakkümü artmıştır.
erdemli bir yaşam sürüyorlardı. Bir toprak parçasını çevirip
“burası benim” diyen ilk kişi, özel mülkiyetle birlikte uygarlı-
ğı da başlatmış oldu. Bu kişi kendisine inanan başkaları ile
birlikte insanlığın altın dönemini sona erdirdi. Ona göre dev-
let, bu özel mülkiyet duygusunun yani bencilliğin koruyucusu
olan kurumdu. 5. Batı coğrafyasının toplumsal yaşantısındaki Fransız İhtilali ve
Sanayi Devrimi gibi bütün dünyayı etkileyen olayların yaşan-
Buna göre aşağıdakilerden hangisi Rousseau’nun dığı köklü değişimler, geleneksel düşünceye karşı aklı özgür-
düşüncelerini özetlemektedir? leştirmek adına yapılan felsefi bir harekettir. Bu yüzyılda ya-
A) Uygarlık, henüz tam olarak olgunlaşmamıştır. şanan gelişmeler doğrultusunda bilim ve sanayide yaşanan
B) Uygarlık sayesinde insanlar kendini güvende hissetmiştir. gelişmeler, insanın doğaya bakışını değiştirmiş ve ekonomik
temellere dayalı toplumsal yapılar oluşturmuştur. Bu yeni du-
C) Uygarlık, insanın bencilliği nedeniyle ortaya çıkmıştır.
rum karşısında toplumda yeni yaşam kültürleri görülmüş ve
D) Devlet, uygarlığın en önemli parçasıdır.
yeni oluşmuş toplumsal sınıfların mücadeleleri başlamıştır.
E) Devlet kurumu olmadan da özel mülkiyet korunabilir. Bu durum, insanların özgürlük arayışını da tetiklemiştir. Bu
yaşananlar felsefeye yeni anlayışlar getirmiş, özellikle insan
ve toplum üzerine yeni düşünceler doğmuştur.
3. Hegel’in “Gerçek bütündür.” ve “Akılsal olan gerçek, gerçek
olanda akılsaldır.” yargıları, onun felsefesinin özeti, kapsamı Bu parçadan hareketle aşağıdaki sonuçlardan hangisi
ve başlangıcıdır. Ona göre düşünme kendi kendisiyle besle- çıkarılabilir?
nir; dışarıdan sağlanacak bir gerece gerek yoktur. Hegel ger-
A) Aklın kullanılmasında bilinen yöntemlerden hareket
çeğe, deneye hiç başvurmadan düşünceyle ulaşmaya çalışır.
edilmelidir.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? B) İnsanın bilgelik yolundan ve bilgelik sevgisinden uzaklaşması
A) Zihinde bulunan bilgilerin mutlak kaynağı deneydir. gerekir.
B) Bilgi ancak sezgi ile kavranabilir. C) Aklın çelişkili görüşlerinin otoritelerce uzlaştırılması gereklidir.
C) Bilginin kaynağı akıldır. D) Düşünürler felsefe yerine bilime yönelmelidirler.
D) Bilginin kaynağında duyular ve akıl vardır.
E) Düşünce otoritelere bağımlılıktan kurtarılmalıdır.
E) Doğru bilgi nesnenin özüne ulaşılarak elde edilir.
151