Page 153 - 3 ADIM TYT FELSEFE
P. 153
FELSEFE
TYT 2.
ADIM
18. Yüzyıl - 19. Yüzyıl Felsefesi-2
1. Aydınlanma düşüncesi; dinin, geleneksel yapının ve onlara 4. 18-19. yüzyıl felsefesi, bireysel ve toplumsal olarak Batı’da
ait uygulamaların baskısından kurtularak, insanın her alan- aydınlanmanın yaşandığı dönemdir. Aydınlanma düşüncesi
da kendi aklının ışığında davranma ve sorun çözme karar- din ve geleneksel düşüncenin baskısından kurtularak insa-
lılığını anlatmaktadır. Özellikle Hristiyan kilisesinin dinsel nın her alanda kendi aklının ışığında davranması gerektiğini
savunur. Bu çağda insanın aklı sayesinde tüm sorunlardan
yaşam biçimini dayatan baskıcı ve tutucu uygulamaları, in-
kurtulabileceği ve toplumsal olarak ebedî barışa ulaşabilece-
sanların düşünme ve davranış özgürlüğünü ellerinden aldığı
ği düşüncesi hâkimdir. O yüzden bu çağ, “Akıl Çağı” olarak
gibi, toplumsal ilerlemeye ve gelişmeye de ket vurmuştur.
da isimlendirilir. Dönemin en önemli isimlerinden olan Alman
Aydınlanma tam da bu anlayışa karşı bilinçli bir başkaldırıdır.
düşünür Kant ise Aydınlanmayı “insanın kendi eliyle düştüğü
Buna göre Aydınlanma düşüncesi aşağıdakilerden han- ergin olmayış durumundan kurtulma” şeklinde tanımlayıp bu
gisine bir tepki olarak doğmuştur? dönemin sloganı olarak da “Aklını kullanma cesaretini gös-
ter!” demiştir.
A) Düşünce ve ifade özgürlüğüne
Buna göre Aydınlanma felsefesi için aşağıdakilerden
B) Akla duyulan güvene
hangisi söylenemez?
C) Dinî otoritelerin antidemokratik tutumuna
A) Akla duyulan güven artmıştır.
D) Aydınlar ve yazarlar sınıfına
B) İnsan kaderini kendisi biçimlendirecektir.
E) Felsefede ortaya çıkan yeni düşünce akımlarına
C) Esas olan bu dünyadaki mutluluk ve saadettir.
D) Her alandaki özgürlükler desteklenmiştir.
2. J. J. Rousseau, insanların özünde iyi olduklarını ve insanları
E) Devletin insanlar üzerindeki tahakkümü artmıştır.
kötüleştiren sebebin özel mülkiyet olduğunu düşünüyordu. Ona
göre insanlar, özel mülkiyet yokken daha mutlu ve erdemli bir
yaşam sürüyorlardı. Bir toprak parçasını çevirip “burası benim”
diyen ilk kişi, özel mülkiyetle birlikte uygarlığı da başlatmış oldu.
Bu kişi kendisine inanan başkaları ile birlikte insanlığın altın dö-
nemini sona erdirdi. Ona göre devlet, bu özel mülkiyetin getirdi-
ği bencillik duygusunun sonuçlarından koruyan kurumdu.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi Rousseau’nun dü-
şüncelerini özetlemektedir? 5. Batı coğrafyasının toplumsal yaşantısındaki Fransız İhtilali ve
Sanayi Devrimi gibi bütün dünyayı etkileyen olayların sebep
A) Uygarlık, henüz tam olarak olgunlaşmamıştır.
olduğu köklü değişimler, geleneksel düşünceye karşı aklı
B) Uygarlık sayesinde insanlar kendini güvende hissetmiştir. özgürleştirmek adına yapılan felsefi bir harekettir. Bu yüz-
yılda yaşanan gelişmeler doğrultusunda bilim ve sanayide
C) Uygarlık, insanın bencilliği nedeniyle ortaya çıkmıştır.
yaşanan gelişmeler, insanın doğaya bakışını değiştirmiş ve
D) Devlet, uygarlığın en önemli parçasıdır. ekonomik temellere dayalı toplumsal yapılar oluşturmuştur.
Bu yeni durum karşısında toplumda yeni yaşam kültürleri
E) Devlet kurumu olmadan da özel mülkiyet korunabilir.
görülmüş ve yeni oluşmuş toplumsal sınıfların mücadeleleri
başlamıştır. Bu durum, insanların özgürlük arayışını da te-
3. Hegel’in “Gerçek bütündür.” ve “Akılsal olan gerçek, gerçek tiklemiştir. Bu yaşananlar felsefeye yeni anlayışlar getirmiş,
olanda akılsaldır.” yargıları, onun felsefesinin özeti, kapsamı özellikle insan ve toplum üzerine yeni düşünceler doğmuştur.
ve başlangıcıdır. Ona göre düşünme kendi kendisiyle besle-
Bu parçadan hareketle aşağıdaki sonuçlardan hangisi
nir; dışarıdan sağlanacak bir gerece gerek yoktur. Hegel ger- çıkarılabilir?
çeğe, deneye hiç başvurmadan düşünceyle ulaşmaya çalışır.
A) Aklın kullanılmasında bilinen yöntemlerden hareket edil-
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşı- melidir.
labilir?
B) İnsanın bilgelik yolundan ve bilgelik sevgisinden uzaklaş-
A) Zihinde bulunan bilgilerin mutlak kaynağı deneydir. ması gerekir.
B) Bilgi ancak sezgi ile kavranabilir. C) Aklın çelişkili görüşlerinin otoritelerce uzlaştırılması ge-
reklidir.
C) Bilginin kaynağı akıldır.
D) Düşünürler felsefe yerine bilime yönelmelidirler.
D) Bilginin kaynağında duyular ve akıl vardır.
E) Düşünce otoritelere bağımlılıktan kurtarılmalıdır.
E) Doğru bilgi nesnenin özüne ulaşılarak elde edilir.
151