Page 197 - Felsefe - 10 | Beceri Temelli
P. 197

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                                         FELSEFE 10



             60. Etkinlik: Toplulukların Düzen Arayışı      62. Etkinlik: Güzellikte Kusurdan Bahsedilebilir mi?
            a.   Suyu olan çiftçiler suyu olmayan çiftçilere kuyu kazma, su bo-  2.
                rusu çekme konularında yardım eli uzatabilir. Borçlu çiftçilerin
                çalıştırılması çiftçiler arasındaki bağı koparır, borçlar kuraklık
                geçtikten sonraya ertelenirse bağlar yeniden kurulabilir.    a.   Sade, uzun ömürlü, pürüzlü, oluş içinde güzelliği değişen ya
                                                               da ona bakan öznenin algısının değiştiği, derin düşüncelerle
                Suya ulaşamayan çiftçiler kuraklıktan önce sulu topraklarda   kavranabilen bir güzellik anlayışı vurgulanmaktadır.
                yaşayan çiftçilerden alışveriş yapmış, dayanışma göstermişler-  b.   Etkinlikte güzelliğe dair geçen ölçütlerin yanı sıra etkinliğin
                dir. Ülkeyi birlikte korumuşlardır. Ancak kuraklıktan sonra da-  dışında farklı ölçütler de belirlenebilir.
                yanışma bozulmuş, bir taraf öteki tarafa hükmetmeye başlamış,
                tarlalarda çalıştırmışlardır. Aynı topraklarda kardeşlik ve eşitlik   c.   Nesneye atfedilen güzelliğin zaman geçtikçe değeri azalmıyor,
                dengesi bozulmuştur.                           çoğu insan tarafından ya da kültürlerde beğenildiği soylenebi-
                                                               liyor ise güzellik değişmez, mutlak ve nesneye aittir. Bu özel-
            b.   Suyu olan çiftçilerin sözcüsü özgürlükçü anlayışa, suya ulaşama-  liklerin “wabi sabi” anlayışındaki güzellik için geçerli olmadığı
                yan çiftçilerin sözcüsü adaletçi anlayışa yakındır.   sonucuna varılabilir. Şunu da belirtmek gerekir “wabi sabi”deki
                                                               güzelliğin metne göre nesnenin kendisinde var olduğu ve
            c.   Özgürlükçü anlayışa göre devlet çiftçilerin ürünlerini satmasın-
                da engel ve kısıtlama getirmez. Suyu olan çiftçiler bu serbestliği   bunun değiştiği göz önünde bulundurulursa güzelliğin nesnede
                                                               olduğu düşüncesi de iddia edilebilir.
                (özgürlük) kullanmış ve ürünlerini satmıştır. Suyu olmayan   Metinde “wabi sabi” anlayışının modern kültüre tepki olarak
                çiftçiler bu ürünleri almak istemiş karşılığında kendi rızalarıyla   geliştiği hatırlandığında güzelliğin kültürden kültüre değiştiği
                çalışarak hizmet vermiştir. Çiftçiler arasında adalet bu şekilde   hususu öne çıkar. Dahası güzelliğin, atfedildiği nesnenin oluş
                sağlanmıştır. Yöneticinin bu duruma müdahale etmesine gerek
                yoktur. Yönetici ülkede yaşayan insanların özgürlüklerini   içinde değişime uğradığı, onu alımlayan öznenin algısı ve
                                                               anlayışının değiştiği, öznenin oluşu kabullenerek nesnedeki gü-
                sürdürmeli, onları feda etmemelidir.           zelliği görebildiği düşünüldüğünde buradan güzelliğin göreceli,
                                                               değişken olduğu sonucu çıkartılır.
                Eşitlikçi anlayışa göre yönetici, gerekli müdahalelerde
                bulunmalıdır. Ülkede kaynak sıkıntısı yaşanmış ve halkın   63. Etkinlik: Kamera Arkası
                çoğu fakirleşmiştir. Yönetici tüm ürünlerin eşit dağıtılmasını
                sağlamalıdır. Suya ulaşamayan çiftçilere ürünlerden ihtiyaçları   a.   Sanat alımlayıcısı; kültürü, bilgisi, gelenekleri, toplumsal alış-
                kadar pay etmelidir. Borçları devlet tarafından silinmeli ya da   kanlıklarıyla oluşmuş bir bütün olarak sanat yapıtının karşısına
                ödenmelidir.                                  gelir. Nuri Bilge Ceylan sinemasında izleyici; anlatılanı anlayan,
                                                              bilen ve hisseden olarak bir bilge konumundadır. Alımlayıcı;
                Adalet anlayışına göre halkın her kesiminin ekonomik ve   aklı, bilgisi ve sahip olduğu donanımla sanat eserinin karşısında
                sosyal ihtiyaçları karşılanmalıdır. Yönetici suya ulaşamayan   onun bilgisine ulaşır.
                çiftçilere su projelerinin uygulanması için fon ayırmalı, çift-  b.   Sanatta ayrıntılı anlatım kullanımı ifade edileni gerçeğe yaklaştı-
                çilere borçlarını ödeme imkânı oluşturulmalıdır. İmkânların   rır. Sanatçı, ayrıntılı anlatımla alımlayıcının ayrıntıların içinden
                yetersiz kalması durumunda su kaynaklarından bu çiftçilerin   gerçeği bulup çıkartmasını sağlar. Bu da sanat eserinde yaşamın
                de faydalanmaları ve üretime geçmeleri sağlanmalıdır. Ülkede   ve doğanın içinde var olanı yansıtır.
                adalet bu yollarla sağlanabilir.
                                                           c.   Nuri Bilge Ceylan, “Kış Uykusu” filminde öyküsel-metinsel
             61. Etkinlik: Olan ve Olması Gereken             anlatının ağırlıkta olduğu bir sinematografik dünya kurar. Diya-
                                                              loğun daha belirleyici olduğu, karakter üzerinde daha derinlikli
             1.  Olması gereken: Bütün bireylerin sosyoekonomik durumları   bir yapının kurulduğu ve metinsel bir dilin tercih edildiği söy-
                ve yaşadıkları bölge etmenlerinden bağımsız olarak eğitim   lenebilir. Ceylan’ın hikâyede göstermek yerine anlatmayı tercih
                olanaklarından eşit yararlanabilmeleri gerekmektedir.    ettiği söylenebilir.
             2.  Olan: Ekonomik, coğrafi, siyasi ve toplumsal etmenler eğitimde  ç.   Bataille’a göre sanat da emek gibi insanı insan yapan temel bir
                fırsat eşitsizliğine neden olmaktadır.        etkinliktir. “Emek”, amaçlı, yararlı, işlevsel, bilinçli ve akla dayalı
                                                              bir iştir. “Sanat” ise amaçsız, yararsız, bilinçsiz ve hayal gücüne
             3.  Her birey benzer nitelikteki eğitim imkânına sahip olamıyor.
                Bireyler kişisel öğrenme düzeyi ve yetenek gibi etmenlerden   dayalı bir yaratıdır. Sanat tasarıma değil arzuya, hazza dayanır;
                bağımsız standart bir eğitim sürecine tabii tutuluyor.  işle değil oyunla ilgilidir. Kant’a göre “Güzelin amacı, amaçsız
                                                              olmasıdır.” Schiller de estetik bir nesnenin amacının kendisi
             4.  Ülkelerin eğitim politikaları farklı eğitim modellerini uygula-  olduğunu belirtir. “Güzel” özgürdür.
                yabiliyor. Dünyadan farklı ihtiyaçlara ve imkânlara bağlı olarak
                olumlu örnekler bulmak mümkündür.
             5.  Eğitim her zaman kendisini yenileyebilen bir alan ve güce
                sahiptir.

















                                                                                                   195
   192   193   194   195   196   197   198   199   200   201   202