Page 761 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 761
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10
CEVAP ANAHTARLARI
ayak veya baş ile yapılan hareketler ve beden hareketlerinin Çizmenin, potinin arka-
tamamına verilen isimdir. Mimik ise bir duyguyu, düşünceyi sına takılan ve binek
ya da bir konuyu anlatırken kaş, göz, ağız, yüz hareketleriyle mahmuz Ayakkabı. hayvanlarını dürtüp hız-
anlatmaktır. landırmaya yarayan demir
Noktalama işaretleri; duygu ve düşünceleri daha açık ifade et- veya çelik parça.
mek, cümlenin yapısını ve duraklama noktalarını belirlemek, seyran Dolaşma. Gezme, gezinme.
okumayı ve anlamayı kolaylaştırmak, sözün vurgu ve ton gibi
özelliklerini belirtmek üzere kullanılan işaretlerdir. velhasıl Kısaca. Kısacası.
Bu tanımlardan yola çıktığımızda noktalama işaretleri, bir ya- zeval Kötülük. Yok olma, yok edilme.
zıda jest ve mimik işlevi görmektedir.
2.
Etkinlik No.: 42 zaman-ıla zamanla
göçdi göçtü
1. a) Görülmek: Bir şeyin bulunduğu anlaşılmak, karşılaşılmak,
rastlanmak. ilerü ileri
b) Anlam Cümle kim ki
Göz yardımıyla yatur yatar
bir şey, varlık Köy, ağaçların görüldüğü yerin Hânum Han’ım
algılanmak, hemen aşağısında yer alıyordu.
seçilmek. Senün Senin
Kabul edilmek, Bu alan çocuklar için tehlikeli 15. yüzyılda yazıya geçirilen Dede Korkut Hikâyeleri’nden alınan
sayılmak. görülünce parka doğru gidildi.
cümlelerdeki altı çizili kelimeler günümüze büyük değişiklikler
2. Bence baharın canlılığı ve manzarası insanın içini açan, insana yaşamadan ulaşmıştır. Bu kelimeler ya bir sesini yitirmiş, ya da
yaşama sevinci veren ve hareketlendiren bir durum olduğun- bir ses değişimine uğramıştır. Kelimelerdeki ses ve anlam deği-
dan yine eylem anlamlı kelimeler tercih edilebilirdi. Kelimeler şikliğinin çok fazla olmaması yazıya geçirildiği 15. yüzyıl Türk-
şöyle değişebilirdi: Sev! Mutlu ol! Coş! Gül! Yaşa! Sevin! Gör! çesiyle de metni anlamamızı sağlıyor.
Eğlen! Nefes al! Canlan! 3.
Bence bahar mevsiminin canlılığı ve manzarası betimleme Bu bınarun üzerine geldiler, gördiler kim bir ibret nesne
içeren kelimelerle daha iyi anlatılacağı için kelimeler durağan yatur. Çevre aldılar, indi bir yiğit bunı depdi.
olurdu: Güneş! Canlı! Sıcak! Hayat! Çiçek! Kuşlar! Ağaçlar! Tahminî Anlam
Doğa! Yeşil! çevre almak Çevrelemek, etrafını sarmak.
3. Vurgu yapmak, anlatımı etkili bir şekilde güçlendirmek, ses
tekrarları yoluyla ahenkli ve zengin bir söyleyiş ortaya koymak. Aruz Depegözi dögdi, sögdi, yasak eyledi. Eslemedi. Ahir
evinden kovdı.
4. a) Gönüldaş kelimesini karşılayan Türkçe başka alternatif keli-
meler olduğu için: Sevdiğim, yârim. Tahminî Anlam
Âşıklar tarafından kullanılıp türkülerde yerini almış olsaydı yasak eylemek Yasaklamak.
halkın hafızasına iyice yerleşip günümüze gelebilirdi. Cümlelerin günümüz Türkçesiyle ifadesi:
Sevgili, yârim, sevdiceğim gibi kelimelerin söylenişi gönül- Bu pınarın üzerine geldiler, gördüler ki ibret alınacak bir şey
daşa göre daha kolay olduğu için. yatıyor. (Bu nesnenin) çevresini sardılar, bir yiğit indi, bunu
b) Öncelikle bu kelimeyi günlük yaşamımda sıkça kullanmaya tekmeledi.
çalışırdım ki çevremdeki insanlarda da bu kelimeye aşinalık Aruz, Tepegöz’ü dövdü (ona) kötü söz söyledi. Yasaklar koydu.
oluştururdum. (O) dinlemedi. Sonra (Aruz onu) evinden kovdu.
Yazar, gazeteci vb. arkadaşım varsa onlara bu kelimeyi kul-
lanmalarını önerebilirdim. Etkinlik No.:44
Sosyal medyada bu kelimenin daha sık kullanılması ile ilgili 1. a) Kelimeler Çağrışım Metindeki Anlamı
videolar yayımlardım.
Blog sayfamda kısa hikâyeler yazıp gönüldaş kelimesinin Bir şehrin ya da korunması için
geçtiği ifadelere yer verirdim. taştan yapılmış, yüksek duvarlı
Hisar ve kuleli, çevresinde hendekler
Etkinlik No.: 43 bulunan küçük kale, kermen,
germen
1.
Kelime Tahminî Anlam Sözlük Anlamı Mahsus Özgü
ahir Sonra. Sonra, en sonra, sonunda. Mahzun Üzgün
Doğu ülkelerinde yerli Mesire Gezinti yeri, gezilecek yer
beyler ve Kırım girayları
han Hükümdar. için kullanılan unvan: Salta Yakasız, iliksiz, kolları bolca bir
Kırım hanları. Altın Ordu tür kısa ceket
hanları.
Sema Gök
Harama göz diken
harami Hırsız, haydut, eşkıya. Durgunluk, dinginlik, hareket-
kişi. Sükûnet
sizlik, sessizlik
759