Page 764 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 764

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10                          Ortaöğretim Genel Müdürlüğü


                                             CEVAP ANAHTARLARI
             gelişme hızı o kadar artar, toplumlar o derece ilerler.  daha etkili, gerçekçi ve inandırıcı hâle getirmektedir. Olayların
             Hayır, yoktur çünkü insanların çatışması toplumlarda sıkıntılar,   geçtiği yerlerin günümüzde bambaşka bir görünüme sahip olması
             sorunlar yaratabilir. Hatta tartışmasını bilmeyen, eğitim düzeyi   ve günümüzde savaşın olmaması buralarda yaşayan kişilerin de
             düşük toplumlarda durum şiddete kadar gider. İlerleme, tartış-  metinde anlatıldığı gibi savunmasız, çaresiz ve kimsesiz kalma-
             malarla değil bilimsel çalışmalarla olur.     malarını sağlamıştır. Dolayısıyla metinde anlatılan olayların et-
          5.  Eğitimin tartışmalarda ve çatışmalarda çok büyük önemi vardır.   kileyiciliği yaşanan olaylarla birlikte zaman, mekân ve kişilerin
                                                           içinde bulundukları durumdan kaynaklanmaktadır.
             Eğitimli insan, her zaman karşısındaki insana saygı gösterir; şid-
             det kullanmaktan kaçınır, argo kelimeleri kullanmaz. Çatışmala-  Etkinlik No.: 54
             rı ya da tartışmaları aklıyla, bilgisiyle, görgüsüyle ve terbiyesiyle
             çözmek için çaba harcar ve çözer. O yüzden eğitim, her insan   1.  Çünkü zorda kalana, dara düşene yardımcı olmak kültürümüz-
             için gerekli ve şarttır.                      deki dayanışmanın en güzel örneklerindendir. Almaktan çok
                                                           vermek, konukseverlik, iyilikseverlik kültürümüzün önemli
          Etkinlik No.: 52                                 özelliklerindendir. Hikâyede ise yaşanan  tüm olaylar bu gele-
                                                           neğin uygulanması ile ortaya çıkmıştır. Yani hasta olan yolcu,
          1.  a) Arslan Bey, zekasını yerinde ve zamanın da kullanarak hiç   misafir edilmiş ve neticede vefat etmiştir. Bu gelenek olmasaydı
               zorluk çekmeden başarıya ulaşmıştır.        hikâyedeki olaylar hatta böyle bir hikâye bile olmayacaktı.
             b) Planlı olmak, alınan bir  kararın sorumluluğunu taşımak,   2.  Evet, değişiklik olurdu. Köylüler, gelen insanları örnek alırlar
               farklı  bir  bakış  açısına  sahip  olmak  ve  farklı  olma  cesareti   dolayısıyla bakış açısı genişler, kendilerini yetiştirmek için çaba
               göstermek, sözünde durmak, hızlı karar almak ve harekete   gösterirlerdi. Eğitimli insanlar oldukları için de kadıya danış-
               geçmek çözüm odaklı bir insan olmak için gereken  özellik-  ma gereği duymazlardı ve bir şekilde soruna çözüm bulurlardı.
               lerden bazılarıdır.                         Böylelikle hikâyenin olay örgüsü değişirdi.
             c) Bu tarz insanların olduğu toplum, çözümün üretildiği ve ge-  Hayır, değişiklik olmazdı. Köylüler “Bizi ilgilendirmiyor, kadı il-
               lişmelerin artarak devam ettiği bir toplum olur.  gilensin.” diyerek sorumluluktan kaçardı. Böylelikle hikâye aynı
          2.  Kumandana verilen cevap; hilenin de meşruluğunu harp sanatı-  olay örgüsüyle karşımıza çıkardı.
             nın kendisinden değil, düşmanın korkaklığından aldığını belirtir.  3.  Vakfedilen yere kütüphane yaptırırdım. Bu kütüphane son de-
          3.  Korkak davranmak pişman olunabilecek hatalara yol açar. Piş-  rece modern olurdu. İnsanların her konuda yazılan bu kitaplara
             manlık ve utanç duygusu hisserdim.            kolaylıkla ulaşmalarını sağlardım. Gerekirse kitaba ihtiyacı olan
                                                           kimselere bu kitapları posta yoluyla da gönderirdim. Bunun se-
                                                           bebi ise insanların kitaba ulaşarak doğru bilgiye kavuşmalarını
          Etkinlik No.: 53
                                                           sağlamak, cehalet denen karanlığa bir mum yakarak insanların
                                                           aydınlıkla buluşmalarında bir nebze de olsa pay sahibi olmaktır.
          1.  Olası Cevaplar
             Çocukluğumda mayıs aylarında babaannemin evinde çilek re-  Farklı olarak bir yetiştirme yurdu açar, burada bakıma muhtaç,
                                                           öksüz ve yetim çocukların kalmalarını sağlardım. Çünkü aileleri-
             çeli kokusu her yeri kaplar, ağabeyim ve beni bu koku içine çek-  ni kaybeden çocukların sayısı bir hayli çoktur. Aynı zamanda on-
             tikçe çekerdi. Babaannem, her zaman alışveriş yaptığı manava   ların eğitim hayatına da elimden geldiğince katkıda bulunurdum.
             gidip çokça çilek alır, yaşına rağmen hiç yorulmadan bir kıs-
             mını bize vereceği bu reçelleri sevgiyle kaynatırdı. Yıllar geçti.   4.  a) Hüsmen Hoca, ölen yolcunun kim olduğunu çevreden sorup
             Şimdi ne zaman bir sokaktan, bir apartmanın yanından geçer-  soruşturdu. Onun akrabalarına ulaşmaya çalışıyordu. Buldu
             ken çilek reçeli kokusu alsam aklıma babaannem, babaannemin   da. Uzak köylerden birinde onu tanıyan biri çıktı. Yolcu, tek
             bize olan sevgisi, bizim için yaptıkları ve bir kış boyunca afiyetle   yaşayan bir insanmış. Yalnız uzaktan bir akrabası varmış. O
             yediğimiz reçelleri gelir.                      da yan köyde oturan babasının bir akrabasıymış. Bunu du-
          2.  Olası Cevaplar                                 yan Hüsmen Hoca yolcunun bu uzaktan akrabasının köyüne
                                                             doğru yola çıktı. Yanında yolcudan kalan boz eşek ve 8 altın
             Yolumuz yıllar sonra tekrar o köye düştü, gördüklerim karşısın-  lirasıyla gönlüne adeta bir ferahlık gelmişti.
             da gözlerime inanamadım. Bizim gördüğümüz harabe köy ta-  b) Hüsmen  Hoca,  boz  eşek  ve  8  altın  lirayı  kadıya  bırakarak
             mamen gitmiş, yerine bütün güzellikleriyle bir köy yeniden inşa   köyüne döndü. Gönlü rahattı çünkü kadı dürüst ve sözüne
             edilmişti. İlk işim köyün muhtarını bulup yıllar önce gördüğüm   güvenilen biriydi. Yolcunun bu isteğini mutlaka bir şekilde
             ihtiyar adam ve torunlarını sormak oldu. İhtiyar adam birkaç yıl   yerine getirirdi.
             sonra ölmüştü. Abla, köyün bir delikanlısı ile evlenmiş ve çoluk
             çocuğa karışmıştı. Küçük çocuğa gelince onun da yatılı öğret-  Etkinlik No.: 55
             men okulunda okuyarak öğretmen olduğunu, Anadolu’nun de-
             ğişik yerlerinde öğretmenlik yaptığını öğrendim. Ülkenin gele-  1.  Sıtkı Efendi’nin eve dönerken saldırıya uğrayan birini görmesi,
             ceğiyle ilgili içim umut ve sevinçle doldu.    ona yardıma koşması ama yardımına koştuğu kişinin kendinden
          3.  Olası Cevaplar                                kaçması, buna şaşıran Sıtkı Efendi’nin adamı yakalayıp bunun
                                                            sebebini öğrenme çabası ve sonrasında yaşadığı hayal kırıklığı
             Tokat yöresine ait  Hey On Beşli adlı türkü, Halide Edib Adı-  olay örgüsünü belirler. Sonuç hayal kırıklığı sebep ise insani duy-
             var’ın Himmet Çocuk ve Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun On   gularla yardım etme çabasıdır.
             Dört Yaşında Bir Adam adlı hikâyeleri, Falih Rıfkı Atay’ın, Salih   2.
             Bozok’un Atatürk ve Kurtuluş Savaşı ile ilgili bazı anıları çocuk   Diyaloglara başvurmak anlatmaya bağlı metinlerde sıkça baş-
             kahramanlar etrafında kurgulanan eserlerden sadece birkaçıdır.  vurulan bir tekniktir. Yazar sözü kahramanlara bırakarak onları
                                                            canlandırır, bu da anlatımı ilgi çekici hâle getirir. Böylece okur
          4.  Zaman: Kurtuluş Savaşı yılları (sonbahar mevsimi)  sadece okur olmaktan çıkar ve olayı izlercesine olayın içine da-
             Mekân: Yanmış yıkılmış bir Anadolu köyü        hil olur. Olayın akışı yaşamdan bir anmış gibi karşımıza çıkar.
             Kişiler: Küçük çocuk, abla ve ihtiyar      3.  Kurmaca bir metindir ama metinde yaşananlar her an yaşanabile-
             Okuduğumuz metni oluşturan bu unsurlar metinde anlatılanları  cek kadar da gerçekçidir. Saldırıya uğrayan ve ona yardıma koşan
                                                            biri, bu bizim kültürümüzün kaybolmayan güzel bir tarafıdır.


          762
   759   760   761   762   763   764   765   766   767   768   769