Page 756 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 756

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10                          Ortaöğretim Genel Müdürlüğü


                                             CEVAP ANAHTARLARI
            Türkler, yeni devletler kurmuş; din değişiklikleri olmuş, buna   duyamaz, eseri benimseyemez. Ancak bahsettiğimiz eserin bir
            bağlı olarak dilimiz başka dillerin etkisine girmiştir. Ama halkın   sanat eseri niteliğini taşıyabilmesi için sanatçının çağı kendi
            destanları, hikâyeleri, mâni ve türküleri Türk dilinin canlı kalma-  yaratıcılığıyla yoğurarak ifade etmesi gerekir. Bir sanat eserini
            sını sağlamış ve yavaş yavaş gelişen bu dil kişilerin ortak bilinciyle   tarihî bir belge olmaktan ayıracak olan budur.
            dünyada yer edinip hak ettiği yeri almayı başarmıştır.    Hayır, katılmıyorum. Fantastik romanlar ve bilim kurgu ro-
                                                            manlarında yaşanılan dönemin izine rastlayamayız. Bu tür
          2.  Türkçenin geçmiş zamanlardan günümüze kadar tarihî gelişimi   romanlarda yazar, çağını aşarak çok daha ötesine uzanır ya da
            üzerine yapılan çalışmalarda, yüzyıllar önce yazılan ve öne çıkmış   tamamen gerçeklik dışı bir dünyaya yer verir. Bu tür yapıtlar,
            olan bu eserler kaynak niteliği taşımaktadır. Yazıldıkları dönemin   tamamen yazarın hayal gücünün ürünüdür.
            dil özellikleri hakkında bilgi verirken aynı zamanda günümüzle o
            dönemin dil özelliklerini karşılaştırma imkânı vermektedir.  b) Olası Cevap:
                                                             Bence oluşturmaz. Evet, yazar kendi çağının hamuruyla yoğ-
          3.  Olası Cevap:                                  rulmuştur ancak tarihî bir roman yazacağı zaman bunu mutla-
            Dil, en etkili kültür aktarıcısı ve taşıyıcısıdır. Sözlü ve yazılı kültür   ka tarihî belgelerin ve o dönemde ortaya çıkan eserlerin ışığın-
            ürünleri dil aracılığı ile nesilden nesile aktarılagelmiştir. Gelecek   da yapacaktır. Nasıl ki bir dönem filmi çekildiğinde dekordan
            nesiller, sadece kendi dillerini öğrenmekle kalmamış aynı zaman-  müziğe, üsluptan kişi adlarına kadar her şey döneme uygun
            da atalarından kalan yaşam biçimlerini ve içinde yaşadıkları top-  olarak kurgulanıyorsa aynı şeyi yazar da romanında yapacaktır.
            lumun kendine has özelliklerini de öğrenmiş oluyorlar. Bir mil-    Bence oluşturur. Çünkü dönemi dışında tarihi konu edinen bir
            letin tarihten başlayarak bugüne kadar gelen yaşam biçimlerinin   yazar, o tarihî olayın yaşandığı döneme şahitlik etmemiş, o za-
            oluşturduğu kültür, sözlü ve yazılı dil ile bugünlere ulaşmıştır ve   man dilimi içindeki havayı solumamıştır. Şahitlik olan yazar ile
            yine dil aracılığı ile gelecek nesillere ulaşacaktır. Kültür bir mille-  şahit olmayan yazarın anlatımı arasında belirgin bir fark olacak-
            tin geleneklerinin, yaşam durumlarının kısaca tarihinin dil aracı-  tır. Ancak, dönemi dışında yazan bir yazar da başarılı olabilir.
            lığı ile günümüze kadar gelmiş belgesidir.
                                                         2. a) Yoruma ağırlık vermiştir. Çünkü konu ile ilgili kendi düşünce-
          Etkinlik No.: 21                                   lerini ifade etmek istemiştir.
          1.  Edebiyat bireyin ortaya koyduğu bir sanat dalı olduğu için bireyin   b) Olası Cevap:
            ve toplumun düşüncesini, kültürünü, dilini, inançlarını yansıtır.     Bu tutum, yazarın düşüncelerinin nesnel yargılara değil kendi
            Din, insan hayatının bütününü sarmaktadır. İnsanlar, dünyayı   görüşlerine dayandığını göstermektedir. Yine de bu durumun
            daima dinlerinin ışığı altında görürler ve bunu her alanda ve her   yazarın düşüncelerini geçersiz ve yanlış kıldığını söyleye-
            durumda anlatma ihtiyacı hissederler. Bu nedenle din, edebiyatı   meyiz. Çünkü yazar bilimsel bir gerçekliğe değil sanatsal bir
            araç olarak kullanır. Böylece din ve edebiyat etkileşimi Göktürk   bakışa değinmiştir ve hepimizin bildiği gibi sanata dair bakış
            Kitabeleri gibi metinlerde kendini göstermektedir.  açılarını keskin çizgilerle ayırmak mümkün değildir.
          2.  Olası Cevap:                               3.  Olası Cevap:
            Din, geçmişten günümüze edebî metinleri güçlü bir biçimde et-  Elbette düşünüyorum. Tarih araştırmacısı, araştırdığı dönemin
            kilemiş ve yaygınlık kazanabilmek için  edebiyatın işlevselliğin-  özellikleri hakkında o dönemde yazılan eserlere bakarak da fikir
            den yararlanmıştır. İnsanlar, yeni girdikleri dinin güzelliklerini   sahibi olabilir. Elbette edebî eserler araştırma için tek başına ye-
            ve gereklerini şiir gibi edebî metinlerde işleyerek edebiyatı araç   terli olmayacaktır ancak toplumun yaşantısı, ekonomisi, siyasi ve
            olarak kullanmışlardır. Örneğin, Türklerin Müslümanlığı kabul   dinî kimliği, şehir yapılanması gibi birçok konuya ışık tutacaktır.
            etmelerinde ve geniş topraklara yaymalarında edebiyatın katkısı   Örneğin edebî eser niteliği taşıyan Orhun Yazıtları, o devrin ta-
            büyüktür.                                      rihî özellikleri hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlayan en önemli
          3.  Olası Cevap:                                 tarihî belgelerdir.
            Türkler, Müslüman olduktan sonra hem inanç hem de kültür   Etkinlik No.: 23
            bakımından büyük bir değişime uğramışlar ve İslam medeniyeti
            dairesine girmişlerdir. Yaşayışları, kültürleri, edebiyatları bu yön-  1. a) Olası Cevap:
            de değişmiş ve gelişmiştir. İslamiyet’le birlikte Arapça ve Farsça     Bu sözcüklerin dinî bir kimlik taşıması, İslam dininin kabul
            kelimeler dilimize girmiştir. İçerik daha çok İslamiyet ve İslami-  edilmesinden sonra kullanılmasının mümkün olmayacağının
            yet’in gerekleri gibi konulardan oluşmuştur. Bütün bunlar Türk   göstergesidir. Çünkü Gök Tanrı artık yerini Allah’a bırakmıştır.
            edebiyatının dönemlere ayrılmasında İslamiyet’in ne derece etkili   Allah’ın varlığına ve birliğine inanılan İslam dinine göre sadece
            olduğunu göstermektedir.                         peygamberlerin mucizevi güçleri, ilahi yetenekleri vardır. Za-
          4.  Olası Cevap:                                   ten metinde İslam öncesi saz şairleri için “şair ruhaniler” ifa-
            Toplumun devamlılığı ve gelişimine katkı sağlayacak bireyler ye-  desi kullanılıyor. İslam dininde “ruhani” ifadesi, insanlar için
                                                             değil kutsal varlık ve kavramlar için kullanılır.
            tiştirmek önde gelen hedeflerden olmalıdır. Evrensel değerleri ön
            planda tutan yenilikçi, kültürel mirasına sahip çıkan bireylerin   b) Olası Cevap:
            yetişmesinde din ve edebiyatın etkileşimi önemli bir unsurdur.     Hak âşıkları ifadesini Allah’a âşık olan, ona ulaşmaya çalışan ve
            Edebiyat, dinden beslenerek toplumsal işlevini gerçekleştirir.  şiirlerinde ilahi aşktan söz eden kişiler olarak tanımlayabiliriz.
                                                              Âşıklar, onlarda mutlaka  bulunması gereken doğaçlama şiir
          Etkinlik No.: 22
                                                             söyleme yeteneğini İslam dininin kabul edilmesinden sonra
          1. a) Olası Cevaplar:                              ilahi aşkı anlatmak için de kullanmışlar, dolayısıyla bu adla
                                                             anılmışlardır.
              Evet, katılıyorum. Sanatçı, yaşadığı çağı istese de istemese de
              eserine yansıtır. Çünkü aklı, fikri, karakteri, hayalleri o çağ   2.  Olası Cevap:
              ile yoğrulmuştur. Yaratıcılığını şekillendiren ilhama o çağda   Âşıklar metinde de göreceğimiz üzere diyar diyar gezen kişiler
              ulaşmıştır. Zaten kalıcı olmak istiyorsa bunu özellikle yapma-  olarak  da tanımlanıyorlar. Dolayısıyla bulundukları yerde  gör-
              lıdır. Aksi hâlde toplum, o esere sahip çıkmayacaktır. İnsan,   dükleri yaşam tarzını gittikleri yerde de sürdürmeleri beklene-
              kendinden bir parça bulamadığı hiçbir sanat eserine yakınlık   bilir. Eserlerini de halktan esinlenerek oluşturduklarını hesaba


          754
   751   752   753   754   755   756   757   758   759   760   761