Page 800 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 800

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10                          Ortaöğretim Genel Müdürlüğü



                                             CEVAP ANAHTARLARI
          Etkinlik No.: 196                              2.  Servetifünun edebiyatında hâkim olan özellikler duygulardır.
                                                            Hayallere ve hayal kırıklıklarına çokça yer verilir. Toplumsal
          1.  Metin sade bir dille kaleme alınmıştır. Yabancı sözcük ve tam-  konulardan uzak durulmuştur. Metinde de can sıkıntısı, mut-
             lamalar  metinde  yok  denecek  kadar  azdır.  Tanzimat  Dönemi   suzluk, hayaller, gerçekler ve gerçeklerin acıtması anlatılmıştır.
             sanatçıları “Toplum için sanat” görüşünü benimsedikleri için
             eserlerini sade bir dille yazmışlardır. Konuşma dilini yazı diline   3.  Eylül  ayı sonbahardır ve kışın  gelişinin habercisidir. Edebi-
             aktarmışlardır.                                yattaki yeri hayallerden sıyrılmanın, hakikatle yüzleşmenin,
          2.  a) Ahmet Mithat okuyucuyu bilgilendirmek istemektedir. Bu   ölüm-doğum döngüsünün göstergesidir. Hava gibi insan duygu-
                                                            ları da olumsuz değişim göstermektedir. Bu ayda içe kapanma,
               yüzden kendini bir öğretici gibi görmekte, bunu da romanına   bireyin kendi içine yönelmesi gibi ruhsal değişimler görülmek-
               yansıtmakta, böyle bir anlatım tercih etmektedir.  tedir. Kısacası eserdeki kahramanların mutsuzluğuna, değişen
             b) Yazarın  olayı  keserek  okuyucuya  bilgi  vermesi  kimi  zaman   ruh hâllerine uygun bir isim olmuştur.
               okuyucuyu olaydan uzaklaştırabilir. Bu durum roman için bir
               kusur sayılır.                            4.  Doğa, mekân ve zaman unsurları ahenkli bir bütün oluştururlar.
             c) Hayır kullanmazdım. Bu anlatım yolu bence romana uygun   Boğazı şairane bir dil ile memnuniyet ve mutlulukla bağdaştırır.
               değildir. Çünkü roman olay ağırlıklı bir metindir, öğretici bir   Sonbaharın gelişiyle birlikte yağmurlar başlar. Zamanı çirkin bir
               metin değildir.                              doğa olarak gösterir. Köşkü yağmurla beraber çamur ve mutsuz-
               Evet kullanırdım. Okuyucunun kitabın kurmaca olduğunu   luk olarak betimler.
               unutmamasını sağlamak için. Ayrıca böyle bir anlatım, oku-  5.  Hayaller ve gerçekler çatışması anlatımdaki tekdüzeliği ortadan
               yucuyu kitapla etkileşim içine sokar. Okurun metinle olan   kaldırmıştır. Metnin inandırıcılığını ve okuyucu üzerindeki et-
               bağını artırır.                              kisini artırmıştır.
          3.  Tasviri yapılan kişinin özelliklerini daha ayrıntılı vermek için   Etkinlik No.: 199
             sıfatlar kullanılmıştır. Canberd Bey’i farklı ifadelerle şu şekilde
             tasvir edebiliriz: Selvi boylu, kocaman kemikli, siyah bıyıkları   1.  Eserler döneminden ayrı düşünülemez. Edebî eserler oluştuk-
             beyazla karılmış, siyah saçlı, siyah gözlü, dinç bir adamdı.  ları dönemin koşullarından, toplumsal sorunlarından, kültürel
          4.  Deyimler; anlatıma çekicilik katmakta, düz anlamdan farklı ola-  birikiminden etkilenir. Eserde Batılılaşma çabalarının insanlar
             rak yan anlamlar taşımakta bu da okuyucuyu düşünmeye teşvik   üzerindeki olumsuz etkileri anlatılmıştır.
             etmektedir. Deyimler kısa olmasına rağmen yoğun bir anlam   2.  Osmanlı, Batılılaşmayı kötü gidişe dur demekte bir adım olarak
             taşıyan söz gruplarıdır.                       görüyordu. Tanzimat Fermanı ile Batılılaşma faaliyetleri başla-
                                                            mıştır. Tanzimat Fermanı’ndan siyasi, sosyal ve kültürel yaşantı-
          Etkinlik No.: 197                                 mız belirgin biçimde etkilenmiştir. Metinde Şöhret Bey’in Batılı
          1.  a) Kişileştirme örneği: “… gözlerimde soğuk fakat hafif rüzgâr,   yaşantıyı sadece taklit etmesi, moda olan her şeyi uygulaması,
               şaka eder gibi, bana bir şey söylemek ister gibi beyaz, soğuk   bunda abartıya kaçması eleştirilmekte; düştüğü gülünç durum-
               tozlarını püskürerek dolaşıyor.”             lar ele alınmaktadır.
               Mecaz örneği: “Bugün içimde genç ve uyanık bir kuvvet çeki-  3.  Kişiler dış görünüşleriyle değerlendirilmemelidir. Metinde Şöh-
               şiyor, fakat bu kuvveti hiç uyandırmak istemem.”  ret Bey’in Batı’yı taklit ederken düştüğü komik durumlar anlatı-
               Benzetme örneği: “Bir haftadır bir nebat, bir ihtiyar gibi sakin   lıyor. Çok dar giymesi, giyiminde abartılara kaçması dile getiri-
               ve mütemadiyen uyku zamanını bekleyen bir halim vardı.”  liyor. Süslü kıyafetlerle erdem sahibi olunmayacağı metinde de
             b) Metinde bu kullanımlarla anlatım kuvvetlendirilmiş, metne   yazar tarafından belirtiliyor.
               anlam zenginliği kazandırılmış ve okuyucunun hayal gücü   4.  Her edebî eser, yazıldığı dönemin özelliklerini gösterir, oluştuğu
               zenginleştirilmiştir.                        dönemden izler taşır. Osmanlının son döneminde yazılan bir
          2.  Metin, yazıldığı dönemin üslubu dikkate alındığında açıklık ve   eser olduğu için mecidiye kullanılmıştır. Hayır geçmez. Çünkü
             akıcılık bakımından günümüzdeki üsluptan farklılık gösteriyor.   günümüzde yazılan romanlarda mecidiye yer almaz. Yeni Türk
             Çünkü metinde anlamı bilinmeyen kelimeler çok fazla kullanıl-  lirası kullanılır.
             mıştır. Bu durum da metnin açıklığını ve akıcılığını olumsuz   Evet geçebilir. Yazar geriye dönüş tekniği ile Osmanlıyı konu
             yönde etkilemiştir.                            alabilir, tarihî bir eser yazabilir, bu para birimlerine yer verebilir.
          3.  Mehmet Kaplan’ın bu sözünde anlatılmak istenen şudur: Yaza-   Yazar içinde yaşadığı çevreyi ve zamanı eserlerine daha iyi yan-
             rın kullandığı kelimeler, sanat endişesi, cümle kuruluşundaki   sıtır. Bu nedenle eserler yazıldıkları dönemden bağımsız düşü-
             özellikler bize üslubu hakkında gerekli fikri verir. Duygular ve   nülemez.
             düşüncelerle yazma isteği birleşirse o metin başarılı olur. Bir me-  Etkinlik No.: 200
             tinde anlatımın açık, akıcı, duru, yalın olması metnin yazarının
             üslubunu yansıtır.                          1.  İdealize edilen bir tip olarak Ali Bey karşımıza çıkar. Çok iyi bir
          4.  a) Birini bir yere gelmesi için çağırmak: Davet etmek- Arkada-  eğitim almış ve ahlak açısından iyi yetiştirilmiş bir gençtir. Ra-
               şımı ders çalışmak için bize davet ettim. Gözlerinde sevinç   hat bir çocukluk geçirmiş ve ailesi özellikle de babası tarafından
               ve istek belirmek: Gözleri parlamak- Sınavdan aldığı puanı   el üstünde yetiştirilmiş bir tiptir. Özel öğretmenler eşliğinde dil
               duyunca gözleri parladı.                     öğrenmiştir. Günümüz ideal insan tipiyse toplumsal sorumluluk
               Bir işi yapacağını kesinlikle bildirmek: Söz vermek- Ödevleri-  ve paylaşma duygusu gelişmiş, davranışlarında kişisel çıkarlar
               ni yapacağı konusunda annesine söz verdi.    değil toplum çıkarları ön planda olan, üretken, kurallara uyan,
               Çok heyecanlanmak: Kalbi çarpmak- İzmir’e gideceğimizi   insana değer veren, hak ve adalet duyguları gelişmiş bir tiptir.
               duyunca adeta kalbim çarptı.                 Ali Bey döneminde bireysellik ön plandayken günümüzde top-
             b) Bu kullanımlarla metnin anlatımı daha etkili ve güçlü hâle   lumsal fayda ön plandadır.
               gelmiştir.                                2.  Metin devrin sosyal ve ahlaki hayatına bir ayna tutmaktadır. Ya-
                                                            zıldığı dönemin gerçekleri aile hayatlarında, Ali Bey’in yetiştiril-
          Etkinlik No.: 198
                                                            me tarzında ve annenin eşini kaybettikten sonra acısını yaşarken
          1.  Metnin dönemi ve doğal olarak da dönemine uygun olarak ya-  oğlunu önceliğine almak zorunda kalmasında kendini gösterir.
             zarın dili ağır ve sanatlıdır. Yalnız bu eserinde metinden de anla-  Ali Bey’in yetiştirilme tarzında idealize tipleri görmek de birey-
             şıldığı gibi dönemine göre kullandığı dil daha sadedir.  sel gerçeklik olarak dönemin özelliğidir.

          798
   795   796   797   798   799   800   801   802   803   804   805