Page 802 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 802
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10 Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
CEVAP ANAHTARLARI
bir oksijenle doluydu. Boş sokakta yürümeye başladı. Tam o luma ve ülkesine faydalı işler yapmalıdır. Ancak bazı insanlar
sırada sağ tarafında eski bir kemerin içinde garip bir hareket Bihruz Bey gibi ellerinde bulunan hazır paraya güvenerek para
gördü. Hayır bu imkansızdı, yanılmış olmalıydı. Yüzyılların taş kazanmak için herhangi bir gayret göstermezler. Miras olarak ka-
duvarında bir hayal… Elini uzatmış bir Osmanlı cengâveri… lan ya da farklı yollar ile temin edilen bir paranın varlığına hiçbir
İmkansızlığın sarhoşluğu ile sendeledi, birkaç adım geriledi. Ke- zaman güvenilmemelidir. Bir şey sürekli kullanılıp, üzerine yenisi
merdeki hayal hâlâ hareket ediyor, adeta asırların yükünü zor- eklenmediğinde tükenmeye mahkûmdur. Çalışarak, alın teri dö-
lanmadan taşıyacak bir kararlılıkla Necdet’e doğru yürüyordu. kerek, üreterek, faydalı işler yaparak geçen bir ömür insanı mutlu
eder. Aksi takdirde çaba göstermeden kazanılmış her şey sabun
Etkinlik No.: 205 köpüğü misali bir anda sönüp gider ve bu durum insanı derin
1. Yaşamın cesaretle, dolu dolu yaşanması gerektiğine yürekten ka- üzüntülere, içinden çıkılmaz durumlara sürükleyebilir.
tılıyorum. Ama yaşamı neyle doldurmalı? Bütün çabamızın bi- b) Bihruz Bey benim arkadaşım olsaydı ona yaşam şeklinin ken-
reysel mutluluklara, yüzeysel heyecanlara dayalı olması fikrine disini mutlu etmeyeceğini ve bir an önce silkelenip kendisine
katılamıyorum. İnsan, incinme riskini de göze alarak, yaşama ne- gelmesini söylerdim. Gösteriş, mal, mülk, para her an için yok
zaketle karışmalı ve doğaya, insanlara olumlu katkılarda buluna- olacak şeylerdir. Ancak üretmek, faydalı işler yapmak, kendini
cak eylemlerde bulunmalı. Bunu yaparken sıkıntılarla karşılaşma geliştirmek insanla birlikte yaşayan, çoğalan ve insan bu dünya-
olasılığını göze alabilmeli. dan göçüp gittikten sonra da adından bahsettiren değerlerdir.
Bence de insan bireysel mutluluğa odaklı yaşamalı. Gençlik eli- Eğer üzülmek ve hayal kırıklığı yaşamak istemiyorsan çalışma-
mizden kayıp gidecek. Hayatı mutluluk odaklı yaşamaz isek ya- lısın çünkü hazıra dağ dayanmaz, derdim.
şam boşa akıp gitmiştir. Acının öğretici bilgeliğine inanmıyorum. 2. Bazı insanlar, çevresinde olup bitenlerin farkında olmadan sade-
2. “Yanılıyorsunuz lordum. Gençlik varken dünyanın geriye doğru ce kendi mutlulukları için yaşarlar. Kendilerini dünyanın merke-
akması mümkün değildir, gençlik büyük bir enerjidir, haklısınız. zine koyup bütün hayat karşısında duyarsız ve vurdumduymazca
Öte yandan yılların duygu dünyamıza ve dimağımıza kattıkları- davranırlar. İnsanların ne acılarını ne de üzüntülerini fark eder-
nın değerini de yadsıyamayız. Bu sayede yaşamın her evresinde ler. Bu insanların bu şekilde davranma sebepleri hayatlarında
başarıyı, mutluluğu tatmak mümkün. hiçbir zorlukla karşılaşmamış olmaları, bazı imkânlara çalışma-
3. Hayır katılmıyorum, günümüzde içindeki potansiyeli doğru de- dan hazır şekilde ulaşmış olmaları ve paylaşmanın mutluluğunu
ğerlendiren, enerjisini doğru yerlere kanalize edebilen, üretken bilmemeleridir. Amaçları görmek değil görünmek olan bu in-
gençler var. Doğaya, tüm canlılara sahip çıkan, duyarlı, hayata sanlar; gösteriş meraklısı, ne oldum budalası, bencil insanlardır.
anlam katan ve eleştirel gözle çözüm üreten gençlere sıkça rast- Bencillikleri sebebiyle dünya yansa da onların bir tutam otu yan-
lıyorum. Eski, işe yaramaz fikirleri değiştirme ve yeni fikirleri maz, olup biten her şeye kulak tıkayıp göz kapatırlar.
uygulama cesaretine sahipler. 3. İsraf bir tüketim çılgınlığıdır, savurganlıktır. İsrafın hem kişisel
Evet katılıyorum. Çünkü, birçoğu gençliğini boş uğraş ve he- hem de toplumsal boyutta maddi ve manevi pek çok zararları
veslerle harcamakta. Sahip oldukları hazinenin farkında olsalar vardır. İsraf; insana maddi, manevi ve psikolojik olarak zararlar
da onu nasıl işleyeceklerini bilemiyorlar ve o cevher heba olup verir. Elindeki malı har vurup harman savurmak, gerekli yerlere
gidiyor. harcamamak¸ insanlar arasındaki ekonomik dengeyi bozup ki-
4. Gençlik sadece belli bir döneme hapsolan bir zaman dilimi ol- şiler arasındaki kıskançlığı artırır. Savurgan kişinin aile düzeni
mamalı. Gençlik bir ruh hâlidir. Kaygılara, korkulara saplanıp bozulur. Sadece insana zarar vermekle kalmaz, toplumları da fe-
kalarak, hayattan edilgen bir ruh durumuna bürünerek genç lakete sürükleyebilir israf. İsrafa alışan insan, başkalarını düşü-
yaşlarında dahi yaşlı olabilirsin. Genç kalabilmek için inançla- nemez hâle geldiğinden toplumda sınıf farklılıkları ortaya çıkar.
rımızı, umudumuzu diri tutmalıyız. Bunu başaranlar, yaşama Oysaki insan, paylaşmayı bildiği ölçüde saygın ve mutlu olur.
hevesini kaybetmeyenler, hayata pozitif değer katacak hedefler Sevginin temel şartı paylaşım ve özveridir. İsraf; toplumları hem
edinenler ve şevkle üretenler, küçük mutluluklardan da keyif al- ekonomik açıdan hem de kültürel açıdan esarete düşürür, dışa
mayı bilenler, yaşları ne olursa olsun, gençtir. bağımlı kılar. Dünyada bir grup insan; sahip olduğu malı mülkü
Gençlik ateşi ve enerjisi sadece ömrün taze yıllarında yaşanır ve ve serveti nasıl harcayacağını bilmeyip, israf ederken diğer bir
sonra söner gider. grup da çok zor şartlar altında hayatta nasıl kalacağı düşünce-
5. Kuşakların birbirlerine katkı sağlayabileceğini hiç sanmıyorum. si içerisindedir. Sonuç olarak sürekli israfta bulunan bir birey;
Nesiller arasındaki uçurumların kapanmasının zor olacağını ekonomik olarak bir süre sonra hem kendini hem ailesini zor
düşünüyorum. Bana kalırsa yeni ve eski kuşaklar birbirlerini durumda bırakırken israf eden insanların oluşturduğu toplum-
anlamaya çok da istekli değiller, sadece dikkate alınmadıkların- lar da her açıdan dışa bağımlı olurlar, ekonomik olarak yıkıntıya
dan şikâyet ediyorlar ve çoğunlukla birbirlerinin farklılıklarına uğrayıp bağımsızlıklarını kaybederler.
odaklanmış durumdalar. 4. a) Metin, Batılılaşmayı yanlış anlayan ve aile servetini bu yanlış
Gençler nasihatlere değil doğru modellere ihtiyaç duyar. Bu ih- anlayışa kurban eden Bihruz Bey’in trajikomik durumunu
tiyacı çevrelerindeki deneyimli kuşaklar aracılığı ile karşılaya- konu edinmiştir. Tanzimat Dönemi’ndeki entelektüel çevreye,
bilirler. Yetişkin kuşaklar, zaman içerisinde değişime uğrayan zengin çocuklarına ve yüksek memur çocuklarına eleştiriler-
kültürel yapının unsurlarını yeni kuşaklar kadar kabul etmekte de bulunulmuş; Batı’nın bilim ve sanatına değil de yaşantısına
zaman zaman istekli davranmasalar da, önceki nesillerden ken- özenen, hem batılı olamayan hem de öz kültüründen kopan,
dilerine aktarılan, içselleştirdikleri bilgiyi, tecrübelerini incitme- taklit ve özenti kesimlere eleştiri yapılmıştır. Ayrıca metinde
den genç kuşaklara aktarabileceklerini düşünüyorum. Nitekim İstanbul’un en iyi semtlerinden de bahsedilmiştir. Bu yönleri
kültürün uzantısı olan öğretileri gençlere aktarmaktadırlar. Bü- ile eser, Tanzimat Dönemi özelliklerine uygun yazılmıştır de-
yüklere saygı, komşularla yardımlaşma, bayramlaşma gibi usul- nilebilir.
leri, gençler, büyüklerinden öğreniyorlar. Gençler de teknolojik b) Yaşadığım dönemi yansıtacak bir roman kaleme alacak ol-
yenilikler başta olmak üzere dinamizmleriyle hayatın akışına saydım geçmişte çoğu yazarın yaptığı gibi ben de dönemimin
taze birer soluk getirerek durağanlığa fırsat vermiyor. gündemini kaleme alırdım eserlerimde. Hızla gelişen tekno-
loji, küresel ve sosyal sorunlar, kirlenen dünya, salgın hasta-
Etkinlik No.: 206
lıklar, dünya barışı vb. kavramlara dikkat çekerdim. Çünkü
1. a) İnsanın hayatı boyunca birtakım ihtiyaçları bulunmaktadır. amacım yaşadığım dönemin toplumsal sarsıntı yaratan olay-
Kişi, bu ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmalı, üretmeli, top- larını eserimde fon olarak kullanıp insanı anlatmak olurdu.
800