Page 84 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 84

39        TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11                          Ortaöğretim Genel Müdürlüğü



          bir baktım, iki koca torba portakal, pek fazla göründü gözüme. Bey kızmasın? Ya bak iyi telef olsun bir
          şey. Aldı mı içimi bir endişe. Ne yapsam Rabbim, saklanıp gizlenecek bir şey değil, portakal bu, çürür,
          bozulur. Önce Muharrem’e, sonra İsmet’e acımanın lüzumu var mıydı, işte yine tatsızlık çıkacak, kadın
          sen, ona buna merhamet edeceğine, biraz kendine acısana!” Yaa, değil mi ya! 
          Düşündüm, en iyisi, Nermin Hanım’a gidip sorayım, eğer portakala ihtiyaçları varsa benden alsın, de-
          dim. Nermin Hanım karşı komşum, doğrusu iyidir, sohbetine can dayanmaz, ama biraz... ne bileyim...
          Yani pek akıllı geçinir, şimdi şu benim macerayı baştan sona ona anlatmanın gereği yok. Komşum,
          alırken seni de düşündüm, derim. Öyle de söyledim. Tatlı tatlı güldü. “Sağ olasın benim canım ama ben
          dün beş kilo aldım, tombalak bir çocuk getirmişti hani, sana uğramadı mı?”
          “Yoo, dedim, yoo tombul çocuk uğramadı, ben İsmet Bey’in müşterisiyim!”

          “İyi, dedi, kaçtan alıyorsun?” Soruş tarzında vardı zaten bir bit yeniği. Ona ne canım, kaçtan alırsam
          alayım; söyledim tabii, kahkahayı patlattı: “Ayol komşum, şimdi iki bin liraya portakal mı var? Tombul
          çocuk bana bin beş yüz dedi, tabii pazarlık ettim, bin iki yüze aldım, seni aldatmış bu İsmet Bey!” O
          dakika, yer yarılsa, yerin içine girsem razıydım. Çalışmayan kafam bir anda hesabı yaptı, kilo başına
          tam sekiz yüz lira kaybetmişim, hem de yirmi üç kilo! “Ama benimkiler de Waşington, pek güzel.” falan
          gibi bir şey söyledim, “Waşingtondan başka portakal mı var şimdi, benimkiler de Waşington tabii.”
          dedi, “Sana bir kahve yapayım.” Çıktı odadan. Yerimde duramadım, içimde bir sıkıntı… Onların evi
          caddeye bakar, pencereye yaklaşıp etrafa bir göz atayım dedim. Amanın işte orada, portakalcının küçük
          kamyoneti, direksiyona bizim İsmet Bey kurulmuş, yan pencerenin önünde duran Muharrem’le tombul
          bir oğlana karşı apartmanın bir dairesini işaret ediyor. Pencereyi açıp bağırsam mı, bir anda aklımdan
          geçerken adam bastı gaza, sürüp kayboldu. Arkada biri tombul, biri sıska iki çocuk bıraktı. İkisinin
          de ellerinde iki koca torba portakal, gülüştüler galiba, itişip kakıştılar, sonra tombulu karşı apartmana
          girdi, Muharrem, İsmet Bey’in işaret ettiği apartmana doğru yürüdü.
          Nermin Hanım içeriye girerken sanki o da bakıp, her bir şeyi görüp anlayacakmış gibi hemen kaçtım
          pencerenin önünden. Koltuğa çöküp  kahvemi aldım. “Acaba diyordum, hakikaten oğlu mu Muharrem
          onun, yoksa iş ortağı mı?” O an bundan daha önemli bir mesele yokmuş gibi, düşündüm durdum. Der-
          ken aklıma, alnımın kabağında, “Aptal” yazıp yazmadığı geldi. Mamafih bir daha uğrayacak o İsmet Bey
          bana, eli mecbur parasını alacak. Kırk beş bin lirayı şöyle bir, hani yüksekten, hani aldanmamış edası ile
          uzatıp artık müşterisi olmadığımı söyleyeceğim, bak o zaman.
                                                                        Emine Işınsu, Portakalcı İsmet Bey
          1.  Metne göre satıcı ile müşteri kadın arasındaki problem nedir? Kendinizi önce müşterinin, sonra da
              satıcının yerine koyarak probleme çözümler üretiniz.





          2.  Yukarıdaki metinden hareketle yaşadığınız bir güven sorunu örneği yazınız.






          3.  Hikâyenin başkahramanı olan kadının bir çatışmaya çözüm bulmak isterken başka çatışmaları
              yaşamak zorunda kalmasında temel etken nedir?






          4.  Hikâyenin kahramanı olan kadının yaşadığı çatışmalara bulduğu “son” çözümün, kadın ve satıcı
              açısından doğuracağı sonuçlardan hareketle toplumdaki güven kavramının önemi hakkındaki
              düşüncelerinizi açıklayınız.







          82
                                                                                      Hazırlayan: Mehmet ATEŞ
   79   80   81   82   83   84   85   86   87   88   89