Page 422 - Türk Dili ve Edebiyatı 12 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 422
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 12
CEVAP ANAHTARLARI
gıya sahip olacağım. Bu ön yargı sağlıklı bir iletişim kurmayı d) Olası cevap: Hep aynı anlayıştaki yazarların hikâyelerine yer
güçleştirebilir. vermemden dolayı eleştiri almışımdır. Çünkü hikâyeciler ve
c) Olası cevap: Okuduğum hikâyeler, bu hikâyelerdeki bir ifade, okuyucular farklı anlayıştaki hikâyeleri de okumak, onlardan
bir cümle hatta bir kelime bile beni sarsabiliyor. Bende farklı da beslenmek istemiş olabilirler. Özellikle dönemin iki usta
duygular, düşünceler, bakış açıları oluşturabiliyor. Etrafımda hikâyecisi “Farklılıklar zenginliğimizdir.” diyerek sert eleştiri-
gördüğüm ve ileride görebileceğim insanlardan katbekat faz- lerde bulunmuş olabilir.
la insanla o hikâyelerin satırları arasında karşılaşabiliyorum. e) Olası cevap: Derginin sloganı “Farklılıklar zenginliğimizdir.”
Bence insanı anlama konusunda genel olarak zaten edebiyatın idi. Bu sayıda farklı anlayıştaki hikâyecilere yer verdiğim gibi
çok önemli bir işlevi var. Bu nedenle hikâye türünün de bu tür yeni yetişen genç hikâyecilere de geniş bir yer ayırmışımdır. O
işlevleri olduğunu düşünmekteyim. yüzden çok sayıda teşekkür mektubu almışımdır.
2. Şükrüye, babaannesinin konuşmasından duyduğu kadarıyla ba- Etkinlik No.: 32
bası ile dedesinin dargın olduğunu biliyor. Bundan dolayı dede-
sinin kötü biri olduğunu düşünüp ondan uzak durabilirdi. Ama 1. a) Necati Cumalı, hikâyesinde, spor arabasını yaya geçidinde ya-
gerçek yaşamda sadece iyi ya da sadece kötü insan yoktur. Şük- yaların üzerine umursamazca süren bir kimseyi betimlemiş-
rüye de tıpkı gerçek yaşamda olduğu gibi dedesine tek boyutlu tir. Kent hayatında rastlanabilecek bu kişi bencil, çıkarları için
bakmamış, ön yargılı hareket etmemiş ve onunla konuşarak ara- hak ihlali yapabilen kişilerin sembolüdür. Başka bir çehrede,
larındaki iletişimi sağlamıştır. başka durumlarda da olsa bu gibi insanlarla anlatıcı zaman
3. “d” maddesindeki gerekçeyle kitabını yayımlar. Çünkü sürekli zaman karşılaşmaktadır. Bu nedenle bu kimse anlatıcıya ta-
farklı olanı arayan, bunu yaparken değişik örnekleri araştırmak- nıdık gelmiştir.
tan vazgeçmeyen bir yazar olduğunu görüyorum. O zaman bu b) Olası cevap: … kocaman spor bir araba, kırmızı ışıklara falan
anlayıştaki bir sanatçı, “Farklıyı yakaladım, şimdiye kadar yap- kulak asmadan, sağ sol şeritlerde duran araçların arasından
tıklarımdan değişik bir ürün ortaya çıkardım.” diyecektir. Ancak fırladı, üstümüze yürüdü, topumuzu darmaduman etti. Ka-
kendini aştığına inandığı zaman yeni bir kitap bastırmaya karar çıştık: "Ayy, gidiyordum!"
verecektir. Biz kendimize gelmeye çalışırken spor arabadaki delikanlı çok
mahçup ve çok telaşlı bir şekilde arabadan inerek hemen yanı-
Etkinlik No.: 31
mıza koştu. Yaşlı hanımefendiye ve bizlere zarar görüp görme-
1. a) Olası cevaplar: Evet, yer vermişimdir. Çünkü hikâyenin dili diğimizi sordu. Dalgınlıkla kırmızı ışıkta geçtiğini söyleyerek
çok duru ve akıcı. Aynı zamanda yazar kendi iç dünyasını, binbir özür diledi. Geçenlerde ben de onun kadar dalgın değil
yaşadığı başka olayları da ustalıkla birleştirerek vermiştir. miydim? Kafamın meşguliyetinden demlikte kaynayıp tüke-
Hikâyenin derin ve etkili bir anlatımı olması, duygu aktarı- nen suyu üç kez yeniden doldurup kaynatmamış mıydım?
mını etkin ve samimi bir dille yapması beni etkilediği için 2. Yazarın hikâyesine bu ismi vermesinin nedeni kent yaşamında
yer vermişimdir. karşısına çıkabilecek acımasız insanları betimlemiş olmasıdır.
Hayır, yer vermemişimdir. Çünkü bana göre iyi hikâye bire- 3. Olası cevap: Çoğu insanın, zamanla haz dolu değil, anlam dolu bir
yin iç dünyasına yönelen, karşılıklı konuşmaların olmadığı hayatı benimseyeceğine inanıyorum. İnsanlar, parayla mutluluğu
bir tür değildir. Köy sorunları, geçimsizlik, kültür çatışması satın alamayacakları gerçeği ile er geç karşılaşıyorlar. Birçok kent
gibi daha toplumsal konuların gerçekçi bir bakış açısıyla ele sakini şehir yaşamındaki gelir ve fırsat eşitsizliğinin önüne geçe-
alındığı, karşılıklı konuşmaların yoğun olduğu hikâyelerden cek olan yardımlaşma ve paylaşma kültürünün bir parçası olmak
bir seçki yaptığımı düşünüyorum. istiyor. İnsanların gösterdiği bu çaba da beni umutlandırıyor. Bir
b) Olası cevaplar: Soru: Hikâyeler, genellikle dış görünüşün ar- de yaşanılan koşullardan bağımsız olarak iyimserliğin önemine
kasındaki gerçekleri keşfetmemizi sağlar. Siz de bu hikâye- de inanıyorum. Bu sayede yaşadıklarımıza bakış açımızı değişti-
nizde anlatıcının dışarıdan göremediğimiz iç dünyasına bir rirsek dünyamız değişir diye düşünüyorum.
pencere açmışsınız. Bu pencereden bakınca sizi de görmek
mümkün mü? 4. Olası cevap: Urfa’dan yeni taşınmıştık. Biz de o göç insanların-
dandık. Hiç bilmediğimiz bu yerde tatlı sudan tuzlu suya atılmış
Cevap: Elbette mümkün. Siz de biliyorsunuz hikâyeler ya- balıklar gibiydik. Baba balığımız güçlü durmaya çalışıyor, aylık
şanmışlıkların ürünüdür. Ben yaşamadığım, hissetmediğim kira parasını kazanmaya çalışıyordu. Yüzünü zor görüyorduk.
daha doğrusu benden bir parça taşımayan anlatıcıya hikâ- Evimizde patates ve bulgurdan başka aş pişmiyordu ama birbiri-
yemde görev vermem. mize sevgimiz kalplerimizi hep sıcak tutuyordu. Koskoca şehirde
Evet dikkatli bakarsanız görebilirsiniz ama bir yazar asla birbirimizden başka balık bilmiyorduk. Eylül ayı okul açılacağı
kendini hikâyesinde açtığı pencereden tamamen göstermez. sıralarda okul harcamalarımız nedeniyle babam açık vermiş ve
Pencere hep buğuludur. evin kirasını geciktirmişti. Ev sahibimiz aile geçindiren bir an-
c) Olası cevap: Genç hikâyeciden sıradanlıktan, basmakalıp içe- neydi. Göçmenlerin geçim derdini anlayarak o ay babamdan ki-
riklerden kurtulmasını istemiştir. Çünkü bir hikâyeci günlük rayı almayışını, gösterdiği anlayışı, bu insani tavrını hiçbirimiz
yaşamın içinde daha çok nefes almalı, kendini daha çok yeni- unutmadık.
leyip her seferinde gençliğine dönebilmelidir. Bunun için de 5. Olası cevaplar:
yeni şeyler söyleyen ve nitelikli yayınları takip etmesini istiyor. Evet, katılıyorum. İnsanlar duygusal zekâlarını geliştirebilirler. İç
ç) Olası cevaplar: Tabii ki rastlamışlardır. Çünkü hangi anlayışta dünyasını değiştiremeyen biri dünyayı değiştirme hayalleri de ku-
veya görüşte olursa olsun kalemi güçlü olan ve geleceğe göz ramaz. “Böyle gelmiş böyle gidecek.” mantığını bir kenara bıraka-
kırpan bir yazarın dergimde olması gerekir. Aksi takdirde çok biliriz. Aksi hâlde değişimin önüne set çekmiş oluruz. Eylemsizlik
tutulan, tercih edilen ve geniş kitlelere ulaşmayı başaran bir en kötü eylemdir. Kendi geleceğimiz adına minik de olsa adımlar
dergi olamazdım. atabiliriz. Minik adımların, küçük ama süreklilik arz eden deği-
Rastlamamışlardır. Benim iyi hikâyeci olarak gördüğüm ya- şimlerin alışkanlıklara dönüşmesi kaçınılmazdır.
zarlar, içeriklerini ve dillerini benim tercih ettiğim doğrultuda Hayır, katılmıyorum. İnsanın kendisini değiştirebileceğine de
oluşturan yazarlardır. Benim önceliğim yazarların bağlı ol- inanmıyorum. Çünkü bana kalırsa insan değişime direnen bir
dukları sanat anlayışı olduğu için dergide pek yer vermezdim. varlıktır, zor değişir.
421