Page 426 - Türk Dili ve Edebiyatı 12 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 426

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 12


                                                CEV
                                                CEVAP ANAHTARLARIAP ANAHTARLARI
                Gözlemci Bakış Açısı: Akşam saatlerinde mağaraya birkaç genç   3.  Yazar metne akıcılık kazandırmak ve kahramanları tanıtmak
                girdi. Mağaradaki sarkıtlar yere kadar uzanıyordu. Gençler  he-  amacıyla böyle bir yöntem kullanmış olabilir. Evet, farklı tek-
                men işe koyuldular. Bir taraftan etrafı kolluyorlar diğer yandan   niklerle de bu anlatımı sağlayabilirdi. Kahramanın iç dünyasını
                kazmaya devam ediyorlardı. İçlerinden biri ışığı mağaranın ka-  yansıtarak da anlatabilirdi.
                pısına çevirdi. Tam orada büyük bir gölge belirdi.
                                                            Etkinlik No.: 45
             Etkinlik No.: 43
                                                            1.  a) Kişileştirme sanatının anlatıma katkısı büyüktür. Hikâye bu
             1.  Olası cevaplar: Birden sokağın köşesinden yıllardır görmediği   sanatla zengin bir anlatıma sahip olur. Aynı zamanda hikâye
                arkadaşı çıktı. Onu görmeyeli uzun zaman olmuştu. Arkadaşı   okuyucunun zihninde somutlaşır ve hayal dünyasını zengin-
                onu görür görmez koşarak yanına geldi:          leştirir.
                – Bu ne güzel bir sürpriz! Ne zaman geldin?   b) Olası cevap: Ben yazar olsaydım mecazlarla ilgili bütün sa-
                – Şimdi geldim. Seni gördüğüme çok mutlu oldum. Buradayım   natları kullanmaya çalışırdım. Çünkü mecaz sanatlarının an-
                artık, eski günlerdeki gibi yine beraberiz.     latımı zenginleştireceğine ve güzelleştireceğine inanıyorum.
                – İyisin değil mi?                              Ben yazar olsaydım mecazlı sanatları kullanmazdım. Çünkü
                – Evet, iyiyim. Görüşelim mutlaka.              mecazlar metnin dilini ağırlaştırabilir, bu da metnin akıcılığı-
                                                                nı engelleyebilir. Okuyucuda istenen etkiyi bırakmaz.
                Tatlı tatlı, gönülden konuşuyordu. Zihninden sürekli eski gün-
                lerde yaptıkları geçiyordu.                 2.  Bana göre cümlelerin devrik olması şiirde de görülen bir du-
                                                              rumdur. Bundan dolayı yazı şiirsel bir anlatım kazanmıştır. Aynı
             2.  Bu teknikle metindeki olayın akışı bir süreliğine kesilip kişilerin   zamanda eksiltili cümlelerin varlığı da bu durumu pekiştirmiş-
                daha önce yaşadıklarının verilmesi ile şu anki durumlarının daha   tir. Bunun dışında bu tür cümlelerin kullanımı hikâyeye akıcılık
                kolay değerlendirilmesi sağlanmıştır. Ayrıca bu şekilde kişiler   da sağlar.
                veya olaylar hakkında bilgi sahibi olunur.
                                                            3.  Göl kıyısı her pazar tatilin etkisi ile çok kalabalık olurdu. “İğne
             3.  Olası cevap:  Uzun süren yaz ayları bitmişti. Sokağın üzerini   atsan yere düşmez.” derler ya hani işte o keza. İnsanlar birbir-
                puslu, yoğun, tortop bulutlar kaplamıştı. Son derece sakin, ses-  lerine çarparak geçiyorlar ancak birbirlerinden özür dileyerek
                siz bir sokaktı burası. Büyük, taş evler çoğunluktaydı. Gökyüzü   kibarlıklarını da gösteriyorlardı.
                göz önünde uzayıp gidiyor ve donuk, çıplak çam ağaçlarına şarkı
                söyleten rüzgârın sesi duyuluyordu. Evlerin bacaları henüz du-  4.  Bana göre dış görünüş insanların kişiliği ile doğru orantılıdır.
                mansızdı ama yavaş yavaş kış hazırlıkları başlamıştı bu sokakta.   Çünkü bir insanı ilk kez gördüğümüzde onunla ilgili olarak birçok
                                                              konuda fikre sahip oluruz. Beden dilimiz ne olursa olsun bakışları-
             4.  Olası cevap: Şaşkınlıktan kocaman gözlerle bakan annem olduğu   mıza ve yüzümüze yansır. İnsanlar, kişinin dış görünüşüne, jest ve
                yerde dondu kaldı:                            mimiklerine bakarak  nasıl bir karakterde olduğunu anlayabilirler.
                – İnanamıyorum, sensin!                       İlk izlenim kimi zaman arkadaşlık ilişkilerinde önemli bir etkendir.
                – Evet, anne.
                                                            Etkinlik No.: 46
                Annem şaşkınlığından olduğu yerde kalmıştı. Büyük bir heyecan-
                la içeri seslendi.                          1.  Her iki tarafında ahşap ve tek katlı evlerin sıralandığı bu sokak
                – Koşun, koşun! Bakın burada kim var? O kadar özledim ki seni!   oldukça genişti. Çocukluk anılarımı geçirdiğim bu sokağın beni
                Ama neden haber vermedin geleceğini?          en çok kendine bağlayan tarafı hareketli görüntüsüydü. Bu so-
                – Sürpriz yapmak istedim.                     kakta günler âdeta akar giderdi. Akşam olunca sokak lambası-
                – Artık bitti mi? Tekrar gitmeyeceksin değil mi?  nın zayıf ışığı altında toplanan mahalle çocukları oyun oynarken
                – Evet, tekrar gitmeyeceğim.                  aileler de bir araya gelip neşeli zamanlar geçirirlerdi. Gecenin
                                                              ilerlemiş saatlerinde herkes evine çekilirken sokak rahat ve derin
             Etkinlik No.: 44                                 bir uykuya dalardı. Geceki o ıssız sokak, eşsiz pırıltılarıyla yeni
                                                              güne uyanır, sokağın bütün ağaçlarından derinden derine kuşla-
             1.  Yazar bu teknikle kahramanın iç dünyasının okuyucu tarafın-  rın gülüşmeleri duyulurdu.
                dan anlaşılmasını sağlamıştır. Dil konuşma dilinin doğallığına   2.  Bu cümlenin nesnel hâli, “İncilâ Abla annemin gittiği evlerin kı-
                sahiptir. Duygu ve düşünceler sesli düşünme şeklinde yansıtıl-  zıydı.” şeklindedir. Metin estetik bir zevk uyandırmak değil bilgi-
                mıştır.                                       lendirme amacıyla yazılmış olsaydı metinde nesnel cümleler kul-
                Olası cevap:                                  lanılırdı. Cümlelerde kelimelerin gerçek anlamlarına yer verilir,
                Çocukların Ağlaması                           mecaz anlam kullanılmazdı.
                Çocuklar ağladı mı hüzün çöker içime. Onlar saflığın simgesi
                değil midir? Hayatı toz pembe görenler onlar değil midir? Yaşa-  3.  Birinci cümlede İncilâ Abla, peri kızına, ikinci cümlede ise evle-
                mın gerçek yüzüyle daha karşılaşmamış olanlar onlar değil mi-  rin çatıları, dantelalı mendil kenarlarına benzetilerek benzetme
                dir? O zaman onlar hep gülmelidir bence. Gülerek, ağlayanların   sanatı yapılmıştır. Bu iki cümle yalın değildir. Çünkü düşünce
                karanlık dünyasını aydınlatmalıdırlar.        sade, gösterişsiz şekilde anlatılmamıştır.
             2.  a) Yazar, Nuri’nin ruhsal durumunun daha iyi anlaşılmasını sağ-  Etkinlik No.: 47
                  lamak amacıyla  geriye dönüş tekniğini kullanmıştır.
                b) Olası cevaplar: Evet. Yazar içinde bulunduğu zamandan geç-  1.  Sanatsal metinlerde önemli kişiliklerin yer alması onların ölüm-
                  mişe giderek bilgi vermeyi amaçlamış bu da karakter üzerin-  süzlüğüne katkıda bulunabilir. Onların dehasını veya yaşadıkla-
                  de gerçeklik etkisi oluşturmuştur.          rını daha iyi anlamamızı sağlar. Sanatsal metinlerde bu isimlere
                   Hayır, bir katkı sağlamamıştır. Bu olay yazarın tasarladığı bir   yer verilmesi onların başka insanlara ilham olmalarını sağlar.
                                                              Varsa hatalarından, tecrübelerinden de ilham alırız.
                  olay olabilir çünkü hikâyelerin gerçeğe yakın özelliklere sa-  Bu kişiliklerle sanatsal metinlerde karşılaşmayı çok da önemli
                  hip, tasarlanmış olma ihtimali de vardır. Bu hikâyede de aynı   görmüyorum. Çünkü bana göre böyle tarihsel kişilikler kurmaca
                  durum söz konusu olabilir.                  metinlerin satırları arasında sıkışıp kalmamalı. Onlarla ilgili bi-
                c) Daha çok tarih konulu eserlerde görülür.   limsel araştırmalar yapılarak ciddi eserler ortaya konulmalıdır.


                                                                                                   425
   421   422   423   424   425   426   427   428   429   430   431