Page 429 - Türk Dili ve Edebiyatı 12 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 429
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 12 Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
CEVAP ANAHTARLARI
4. Edebiyatla yaşam daima iç içe olmuştur. Edebiyat toplumun ay- İkilemeler, cümle içinde verilmek istenen anlamı pekiştirmek ve
nasıdır. Toplumun yaşadıkları edebiyatta kendini gösterir. Me- güçlendirmek için kullanılır. İkilemelerin en önemli görevi, anla-
tinde de hayattan küçük bir kesit vardır. Durumu iyi bir ailenin, tımı daha etkili, daha güçlü hâle getirmektir.
babanın hastalanmasıyla işlerinin bozulması ve sıkıntı çekmesi,
çocukların arkadaşlıkları, birlikte kurdukları hayaller yaşamın 3. a) Günümüzde cümle içinde zarf-fiil eklerinden sonra virgül
her anında çevremizde karşılaştığımız ya da karşılaşabileceğimiz kullanılmaz.
gerçeklerdir. Bunlar da metnin okurlar tarafından daha fazla se- b) Cümle içinde ara sözleri veya ara cümleleri ayırmak için ara
vilmesini ve edebiyat dünyasında uzun süre yer almasını sağlar. sözlerin veya ara cümlelerin başına ve sonuna konur:
Ankara’ya, doğup büyüdüğüm şehre, büyük hayranlık duyuyo-
Etkinlik No.: 55
rum.
1. Kısa oldukları, az sözle çok şey anlattıkları için bu sözle anıl- Tırnak içinde olmayan cümlelerin sonuna konur:
maktadır. Bu öykü türü; kıpkısa öykü, sımsıkı öykü, mini öykü, Akşama seni de sinemaya götüreceğim, dedi.
minik öykü, minimal öykü gibi adlarla anılmaktadır. Ufak tefek
öykü, küçülürken büyüyen öykü adlarını verebiliriz. Etkinlik No.: 58
2. a) Küçürek öyküler her şeyi uzun uzun anlatmaz. Anlatmaya de- 1. Tırnak işareti (“…”): Başka bir kimseden alınan sözler tırnak
ğer olanın en çarpıcı noktasını anlatır. Okuyucudan düş gücü içinde verilir.
ile bunu tamamlamasını ister. Ünlem işareti (!): Sevinç, kıvanç, acı, korku, şaşma gibi duyguları
b) Ayrıntıların yerini şiirde karşılaştığımız imgeler alır. Bu imge- anlatan cümlelerin sonuna konur.
ler, okuyucunun hayal dünyasında şekillenir. Virgül (,): Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur.
Nokta (.): Cümlenin sonuna konur.
3. Bu hikâye bende yaşanmamışlık, acı, hüzün duyguları uyandırdı.
Dışarıda soğuk. Soğukta titreyen eller. Ellerin içinde çizgiler. 2. Metinde Günümüzde
Çizgilerde derinlik. Boğuluyorum. ayışığı ay ışığı
hamamböceği hamam böceği
Etkinlik No.: 56 Büyükbaba büyükbaba
halin hâlin
1. Her iki yazar da öyküyü tanımlarken türün, kişinin kendi iç dün- dışarda dışarıda
yasındakileri anlatma ihtiyacını karşıladığına vurgu yapmıştır.
Vüs’at O. Bener de söz konusu öyküsünde görev amacıyla gittiği Dil değişkendir, yaşadığı topluma ve döneme göre değişim göste-
Siirt’te yaşadıklarını anlatmış, oraya ait duygu ve düşüncelerini rir. Dilin sürekliliğini ve sınırsızlığını sağlayan özelliği de canlı ol-
yansıtmıştır. Bunu yaparken kendi çocukluğuna ait anısına da masıdır. Toplum yaşamındaki değişimler ve farklı kültürlerin dil-
yer vermiştir. Bir bakıma öykü; yazarın hatıralarını, hayallerini, lerinden etkilenmeler de dili zaman içinde değiştirir ve geliştirir.
tutkularını, herhangi bir konu ile ilgili duygu ve düşüncelerini 3. içim: Gerçek anlam boşluk: Mecaz anlam
dile getirdiği bir tür olarak karşımıza çıkmıştır. varlığa dönüşmesi: Mecaz anlam
2. Evet. Yazar, yaşadığı dönemin tanıklığını yapmıştır. Çünkü Siirt’te İçimde tüm insanlar için büyük bir sevgi besliyorum.
nasıl bir yaşam sürdüğünü anlatmış, bunu yaparken de bölgenin Kitap okumadığım zamanlarda içimde bir boşluk hissederim.
coğrafi özelliklerine ve insanların yaşayışına değinmiştir. Mesela Duygularım her geçen gün varlığa bürünüp bana görünüyordu
kurak bir ikliminin olduğundan, havanın sıcaklığından bahset- âdeta.
miş; evlerin genellikle toprak damlardan oluştuğunu belirtmiştir. 4. İşte ölümü gömdük.
Bölge insanı farklı dilde konuştuğu için iletişim sıkıntısı yaşadı- Evdeki huzursuzluk ve iç sıkıntısı ölümle bütünleştirilmiş. Me-
ğından da bahsetmiştir. cazlı bu tarz anlatımlar metne özgün bir hava verir. Bunlar,
3. Olası cevap: Kısa öykülerin okunurluğunun çok kolay olmasının metnin üslubunu belirleyen ögelerdendir. Bu da metnin akıcı
bunda etkili olduğunu düşünüyorum. Çünkü okur, bu tarzdaki olmasını ve okuyucunun metni daha keyifle okumasını sağlar.
öyküleri bir çırpıda okuyabilmekte ve hemen arkasından, ilgisini
kaybetmeden yeni bir esere geçebilmektedir. Ayrıca içinde bulu- Etkinlik No.: 59
nulan çağın da bunda etkili olduğunu düşünmek mümkündür. 1. Olası cevap:
Yaşadığımız çağ; şehirleşmenin arttığı, teknolojinin ilerlediği, in- Otobüs: Maceraperest bir otobüs içindeki yolcuları kim bilir
sanların yaşam koşuşturması içinde kalıp zamanı yetiştiremediği nereye götürüyordu?
bir çağdır. Bu açıdan bakıldığında minimalize bir yaşam arayışına Evler: Karşı bayırdaki başıboş evler bu masal diyarını terk ede-
giren insanların edebiyatın bazı türlerde de küçülmeye gitmesi cek gibiydi.
gayet normal karşılanabilir. Pencere: Meraklı pencereleri portakal çiçeği kokularına açtım.
Etkinlik No.: 57 2. "Gök" kelimesini umut, mutluluk, yeni bir hayat, adalet, huzur
1. a) Bitki, tüy vb.ni çekerek yerinden çıkarmak, çekip koparmak. gibi olumlu çağrışımlarla ilişkilendirebiliriz. Çünkü "gök" bura-
da âdeta şairin kavuşmayı arzuladığı bütün güzelliklerin sembo-
Örnek cümle: Bebeği halıdaki tüyleri yolarken yakaladım. lüdür. Şair bulunduğu yerde mutsuzdur. Gönül verdiği kişi ile
Dolandırarak hile ile birinin parasını almak. yeni bir diyara giderek mutluluk bulma ümidini taşımaktadır.
Örnek cümle: Yaşlı adamı bir güzel yoldular. Bu nedenle oraya gitmeden önce, bütün diyarları baştan başa
Tırmalamak, yırtmak. kaplayan göğe bakmakla işe başlamaktadır.
Örnek cümle: Küçük çocuk tırnağıyla yüzümü yoldu. 3. Yakın anlamı şudur: Sevgilisinin elini tutmak, sevgilinin varlığı
b) Ortalık henüz ağarmadan tarlasında buğday yoluyordu. şaire güç vermektedir. Zorlukları aşacak gücü hissettirmektedir.
Uzak anlamında ise şair yalnızlıklarından kurtulmakta ve belki
2. Boncuk boncuk: Boncuk gibi yuvarlak taneler hâlinde de kendi içinde yaşayan diğer “ben”leriyle tanışmakta, yeni yön-
Arada sırada: Seyrek olarak lerini keşfetmektedir.
Işıl ışıl: Işıklar içinde, ışıklar saçarak
Yazar sıfat-fiil ya da zarf-fiil gruplarını kullanarak da bu anlam- 4. a) Ruhumun bilinmeyen bir yerindeki sızıyı hafifletiyor.
ları sağlayabilirdi. b) Korkularımı kovmak için açtım kitabı.
428