Page 434 - Türk Dili ve Edebiyatı 12 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 434
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 12
CEVAP ANAHTARLARI
zarar verdiğini düşünüyorum. Şiirdeki Sen ne iydin güzeldiysen de madığı, sevgisini kalplerine hapsettikleri anlar vardır. İnsan sev-
çirkindiysen de/Kocan ne iydi sonra Niyde ilinden gökyüzleri dize- gisini ortaya koymak yerine onu hep bir sonraki zamana bırakır
lerinde; “iyiydin” kelimelerinin “iydin”, “Niğde” kelimesinin “Niy- belki de hiç dile getiremeyerek yarınlara erteler.
de” şeklinde kullanılması, dil açısından olumsuz bir durumdur. 2. Birey olarak sosyal benliğimizi yakınlarımızla kurduğumuz iliş-
2. Evet, düşünüyorum. Bu tip şiirler, içinde derin anlamlar barın- kiler sonucunda oluştururuz. Bireyin, yakınları tarafından yan-
dıran şiirlerdir. Bu şiirlerin içine girdikçe katman katman farklı lış anlaşılmaması için sosyal ortamlarda samimi ilişkiler içinde
anlamlara rastlamak mümkündür. Aynı zamanda şairin başarı- kendini net olarak ortaya koyması gerekir. Ancak dost ve akra-
sının da bir göstergesidir. Tek bir yazımı olan ancak farklı oku- balarımızın dahi bilmedikleri özelliklerimiz vardır. Kişi duygu-
malara müsait şiirler oluşturabilmek, her şairin başarabileceği larını ifade edemiyorsa ifade edemediği duygularını bastırarak
bir iş değildir. bilinçaltına atar. Bilinçaltına atılan duygular kişilerin zamanla
3. Olası cevaplar: Şiiri olumlu yönden etkilediğini düşünüyorum. yakınları tarafından aslında olduklarından farklı olarak tanın-
Çünkü şiirin çok anlamlı okumalara açık oluşu, imgelerin ve malarına yol açar.
çağrışımların çokça kullanılması şiirdeki anlam zenginliğini ar- 3. a) Şair bu dizelerde açıklama yapma ihtiyacı duymuştur çünkü
tırmıştır. Ayrıca divan şiirindeki sanat için sanat anlayışının bu insanın, geçici olduğunu bildiği hâlde bu dünyanın koşuştur-
şiirlere de yansıması, şiirin sanat gücünü artırmıştır. masına uymaktan başka yapacak hiçbir şeyi olmadığını be-
II. Yeni şiirinin kendisine has kapalı anlatımı, divan şiirindeki lirtmektedir.
imge zenginliği ile bir araya gelince şiiri anlamanın, şiir üzerine b) Evet, günlük hayatın koşuşturmaları kişinin duygularını yan-
yorum yapmanın zorlaştığını düşünüyorum. sıtmasına engeldir çünkü insan yaşarken yılların nasıl geçti-
ğini anlamaz. Bunun nedeni, içinde yaşanılan ana kayıtsız bir
Etkinlik No.: 75 şekilde bağlanmaktan kaynaklanmaktadır. Yaşadığı yoğunluk
1. a) Şekil yönüyle farklılaşmış olabileceğini düşünüyorum. Çünkü kişinin duygularını yansıtmasına fırsat vermez.
divan şiiri anlayışında bu tip konuları anlatmak için beyitler- Hayır, günlük hayatın koşuşturmaları kişinin duygularını
yansıtmasına engel değildir. Kişi, bitip tükenmeyen işlerden
den oluşan ve aruz ölçüsünün kullanıldığı mesneviler tercih fırsat bulup çekingenliğini ve tutukluluğunu bir kenara bıra-
edilmiştir. Sezai Karakoç’un şiirinde ise herhangi bir ölçü ya
da birim anlayışından bahsetmek mümkün değildir. Dilde kıp durumu değiştirmek için çaba harcamalıdır.
bir değişiklik olduğu açıktır. Divan şiiri anlayışıyla yazılan 4. Kişi, bütün söyleyemediği veya uygulamaya geçiremediği duy-
Leyla ve Mecnunlarda Arapça-Farsça kelimeler sıklıkla kul- gularını, düşüncelerini, sevgilerini, geç kalınmış yaşamların öz-
lanılırken Sezai Karakoç, Türkçe kelimelerle yazmıştır. divan lemlerini bu gizli bahçede yaşatır. İnsan dışarıdan gelen etkiler
şiiri anlayışı ile yazılanlarda kalıplaşmış ifadeler (mazmunlar) sonucunda sevgilerin ortaya çıkarılmasını yarınlara erteler. Geç
çokça kullanılırken bu şiirde yok denecek kadar azdır. kalınmış veya ifade edilmemiş sevgiler de insanın pişmanlık
b) Birbirlerini ölümüne sevmiş olmaları, kavuşamamaları, şim- duymasına neden olur. Sevgilerini gösteremeyen kişiler kendi iç
diye kadar pek çok edebî eserde aşklarının konu edilmiş ol- dünyalarına, kendi gizli bahçelerine çekilirler.
ması gibi nedenler sıralanabilir. Bunlar içerisinde en etkilisi Etkinlik No.: 77
belki de sonuncusudur. Çünkü söz uçar, yazı kalır. Bu düşün-
ceyle hareket edilirse bu aşkın yazıya geçirilmesi, onun ölüm- 1. Faruk Nafiz’in Anadolu’da yaptığı yolculuklardan çok etkilene-
süzlüğünü sağlamıştır. rek, izlenimlerini şiirine yansıttığını görüyoruz. Bu yolculukla-
c) Ferhat ile Şirin’i seçerdim. Çünkü Ferhat, mücadeleci bir âşık- rın ve gözlemlerin etkisi ile tema ve konu bazında Anadolu coğ-
tır. Sevdiğinin uğruna dağları delmeyi göze almıştır. rafyası ve bu coğrafyada yer alan unsurları işlemiştir. Mehmet
Kerem ile Aslı’yı seçerdim. Çünkü bu iki âşık da aşkına sahip Akif’ten sonra bu unsurlara en çok yönelen şair olmuştur.
çıkmış, ölene kadar aşklarından vazgeçmemişlerdir. 2. a) Toroslar'ın yeşil suyu, Göksu!
Gül ile Bülbül’ü seçerdim. Çünkü güle (sevgiliye) duyduğu Sesin kalbime yürüyor
aşk yüzünden feryat figan eden bir bülbülü (âşığı) tasvir et- İçimdeki şarkıyı onun kulağına fısılda
mek isterdim. Yeşilinden onun yeşiline bir kuş uçur
2. Olası cevap: Şiirimizde bahar, aşk mevsimi olarak geçer. Bahar b) Göksu deresi kimi zaman yeşili, kimi zaman mavisi ve turku-
geldiğinde nasıl ki tabiat bir uyanış içerisindeyse âşıklar için de azıyla, güvenilir bir dost gibi, Toroslar'da yapacağınız yolcu-
durum böyledir. Leyla doğduğunda mevsimlerden bahardır. Söy- lukta zaman zaman size eşlik eder. Sonra ansızın bir yağmur
leyici bunu sürekli tekrarlayarak bu önemli anı vurgulamak iste- yağar da çamursu akarsa size Fuzuli’yi hatırlatır: Gül-i ruhsâ-
miştir. Unutturmamak için âdeta okurun zihnine mıhlar gibidir. rına karşı kanlı akar su.
3. Şiirlerde sevgilinin gerçek adı çoğu kez kullanılmaz. Onun yeri- Şiir, duyguların çarpıcı biçimde dile getirilmesinde etkilidir.
ne hep asırlarca ölümsüz aşkları anlatılan kahramanların adları Üstelik belki de -hafıza duygularla ilgili olduğundan- duygu-
kullanılır. O hep ya Leyla ya Suna’dır, ya Aslı ya Züleyha’dır ya da larımızın dışa vurumu olan şiirleri unutmayız.
Gül'dür. Bu nedenle sevgilinin gerçek adı insanların ağzında du-
yulmayacak bir fısıltı gibi iken onu temsilen kullanılan isimler 3. Faruk Nafiz Çamlıbel Anadolu’yu ve Anadolu gerçeğini şiirle-
âdeta birer çığlık gibidir. rine yansıtmayı seven ve bunu güçlü bir dille başaran bir şair-
dir. Ayrıca şiirinde kafiye, ölçü, redif gibi yerli ve millî unsurları
Etkinlik No.: 76 kullanmayı tercih etmiştir. Faruk Nafiz, halk şiirimizin koşma,
türkü ve mani biçimleri ile de yazmıştır. Memleketçi şiir anlayı-
1. a) İnsanoğlu çevresindeki kişilere, doğaya, hayvanlara vb. sevgi şını benimseyerek hecenin en güçlü şairi olmuştur. Dili halkın
duyma ihtiyacı hisseder. konuştuğu sade Türkçedir.
Sevgi duyma, sevilene karşı kimi zaman gösterilen kimi za- 4. Ahenk unsurları şiirin akılda kalmasını kolaylaştırır. Bu un-
man da gösterilemeyen bir eylemdir. Çoğu zaman insan duy- surlar sayesinde şiirler asırlar boyu hatırlanagelmiştir. Halkın
gularını ve hislerini yarınlara erteler. Ertelenen her duygunun dimağında bu sayede yer etmiştir. Ahenk unsurlarının fazlaca
üzerini kapattıkça karşı tarafa sevgimizi hissettirememiş ve kullanılmadığı şiirler dahi bünyesinde var olan müzikten dolayı
hayatı ertelemiş oluruz. akılda kalıcıdır. Ama hatırlanmaları sağlayan asıl unsurlar ölçü,
b) İnsanların duygularını yansıtmaktan çekindiği ve dışa vura- kafiye, redif gibi temel ahenk unsurlarıdır.
433