Page 26 - Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi | 3.Ünite
P. 26

feminist harekete katılımlarında görülen artış, gençlik
               ve sol hareketler tüm dünyada olduğu gibi Amerika’da
               da etkili oldu. Gençliğin başkaldırarak sokaklara dö-
               külmesiyle gelişen bu hareketler tüm topluma yayıl-
               dı.  Toplumsal  muhalefeti  oluşturan  gruplar,  yerleşik
               burjuva düzenine karşı alternatif bir düzen getirmeye
               çalıştılar. Böylece Amerikan sinemasının sık sık baş-
               vurduğu Amerikan rüyasının yeniden uyandırılmasına
               karşı yabancılaşıldı ve bunun hiç de doğru olmadığı-
               nın ileri sürüldüğü bir döneme girildi. Böylelikle Ame-
               rikan ideolojisine karşı bir duruş geliştirildi, bunun da
               sinemaya yansıması birçok filmle kendini gösterdi. Bu
               filmler arasında Arthur Penn’den (Artur Pen) “Küçük
               Dev Adam” (Görsel 3.21), Robert Altman’dan (Rabırt
               Eltmın)  “Cephede  Eğlence”  ve  “Mc  Cabe  and  Mrs.
               Miller” (Mek Keyb end Misıs Milır), Mike Nichols’dan
               (Mayk Nikols) “Aşk Mevsimi” önemli bir yere sahiptir.
                  Robert Altman, Mc Cabe and Mrs. Miller’de Ame-
               rika’nın Vietnam Savaşı’na eleştirel gözle bakmış, sa-
               vaşı ahmakça ve insanlık dışı göstermiştir. 1971’den
               itibaren  Amerikan  sinemasında  muhafazakâr  yönet-
               menler geleneksel, toplumsal kurumların ve değerle-  Görsel 3.21: Küçük Dev Adam filminin afişi
               rin yeniden inşası noktasında önemli görevler üstlen-
               mişlerdir.

                  Resim

                  II. Dünya Savaşı sonrası New York, Paris’in elinden Batı sanatının başkenti unvanını aldı. Chagall
               (Şagıl), Ernst (Örnst), Lipehitz (Layfiz), Masson (Messin) gibi birçok tanınmış sanatçı Avrupa’dan Ame-
               rika’ya göç etti. Amerikalı sanatçılar gelenleri kabullenerek onların temsil ettiği sanat akımlarına dâhil
               oldular.
                  Savaş  sonrası  soyut  ekspresyonizm,  tuvalin  ve  renklerin  kullanımında  ortak  özellikler  barındı-
               ran sanatçıları bünyesine kattı. Bu hareket kendi içerisinde iki temel akıma ayrıldı. Birinci akım Harold
               Rosenberg (Herıld Rosınberg) tarafından ortaya konulan ve Jackson Pollock’ın [Ceksın Polık (Görsel
               3.22)] katkı sağladığı Action Painting’di (Ekşın Pe-
               inting). İkinci akım, lirik ve düşünceye dayalı anlayış-
               tan esinlenilmiş Color Field Painting’di (Kalır Fiyıld
               Peinting). Bu akım 50’li yılların başında soyut sanatın
               zirvesi oldu.
                   ABD’de  soyut  ekspresyonizme  tepki  olarak  pop
               sanatı, op sanatı, hiperrealizm gibi akımlar doğdu.
               1955-1965 yılları arasında etkisi görülen pop sanatı-
               nın temsilcileri olan Roy Lichtenstein (Roy Liçestayn),
               Andy Warhol (Endi Varhol), Claes Oldenburg (Kıleys
               Oldınbörg) gibi sanatçılar şehirden etkilenen gerçekçi
               ve figüratif bir sanatı ortaya koydu. Bu akım halk kültü-
               ründen ve tüketim toplumundan beslenmekteydi.
                  1960’lı  yılların  ortalarında  Avrupa  ve  Amerika’da
               görülen  op  [optical  (optikıl)]  ve  sinetik  sanat,  sezgi
               ile ortaya konan illüzyonların merkeze alındığı resim-              Görsel 3.22: Jackson Pollock



                                                           118
   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31