Page 35 - Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi | 4.Ünite
P. 35
uzanan toprakların Anadolu’nun tabii uzantı-
sı olduğunu, dolayısıyla Türk kıyılarına yakın KITA SAHANLIĞI
adaların Türk kıta sahanlığı içinde bulundu-
ğunu, Yunan kıta sahanlığına girmediğini bil-
dirdi. Kıta sahanlığı konusunda Türk-Yunan Deniz dibi, sahilden itibaren açık denize
çatışması bu şekilde başlamış oldu. doğru uzanırken muayyen bir derinliğe indik-
Yunanistan, kıta sahanlığı konusundaki ten sonra aniden keskin bir yamaç hâlini alarak
tezini 1958’de Cenevre’de imzalanmış Kıta büyük derinliklere ulaşmaktadır. Kıyı ülkenin
Sahanlığı Konvansiyonu’na dayandırmak- kara sınırlarının denizin altında devam eden
taydı. Türkiye, bu antlaşmayı imzalamadığını doğal uzantısı kıta sahanlığı olarak adlandı-
belirterek anlaşmazlığın milletlerarası hukuk rılır. Kıta sahanlığı, devletler hukukunda bir
kurallarına göre müzakere ile çözümlenme- devletin açık denizler üzerinde haklarının hatta
sini istedi. 1975’te iki ülke başbakanları De- egemenliğinin tespitinde en önemli kıstastır.
mirel ve Karamanlis, Brüksel’de bir araya Türkiye ile Yunanistan arasında kıta sahan-
geldi. İki Başbakan meselenin Milletlerarası lığı Lozan’da 3 mil, 1936’da 6 mil olarak be-
Adalet Divanına götürülmesi için anlaştı. lirlenmiştir. Yunanistan, kara sularını 12 mile
1976 yılı başında Sismik-I’in Ege’ye açıl- çıkarmak istemektedir. Bu, Türkiye açısından
ması iki devleti karşı karşıya getirdi. Bu olay- kabul edilebilir bir durum değildir. Kara sula-
dan sonra Yunanistan ile Türkiye, konuyu rının 12 mile çıkarılması Ege Denizi’ni Yunan
İsviçre’nin başkenti Bern’de görüştü. İki ülke gölü hâline getirecektir.
arasında 1976’da Bern Deklarasyonu imza-
landı. Bu deklarasyona göre müzakereler
samimiyet ve iyi niyet çerçevesinde yürütüle-
cekti. Görüşmeler, tam bir gizlilik taşıyacaktı.
Taraflar, müzakereler süresince Ege’de kıta
sahanlığı (Görsel 4.29) konusunda hiçbir Kıta Sahanlığı Mesafesi
faaliyette bulunmayacaklardı. Görüşmeleri 200 m Deniz
engelleyecek ve birbirlerini küçük düşürecek Ana Kara
bütün girişim ve tutumlardan kaçınacaklardı.
Türkiye ile Yunanistan arasındaki kıta sahan-
lığı meselesi, günümüzde de devam etmek-
tedir.
Görsel 4.29: Kıta sahanlığı hesaplaması (Temsilî)
FIR Hattı Sorunu
Türk Yunan ilişkilerinde Ege anlaşmazlığı-
na 1974’te dâhil olan diğer bir konu ise “Ege
Denizi üzerindeki sivil havacılığın güvenli ola-
rak yürütülmesini sağlayacak yükümlülükler”-
di. 1952’de İstanbul’da ICAO (Uluslararası
Sivil Havacılık Örgütü) tarafından düzenlenen
toplantıda alınan kararla Ege’deki FIR sorum-
luluğu Yunanistan’a verildi. Atina’nın FIR’ı za-
manla bir hava egemenliği olarak görmesi ve
bir hudutmuş gibi göstermesi üzerine Türkiye
(Görsel 4.30), bu hattın değiştirilmesi için ICAO
nezdinde girişimlerde bulundu fakat bir sonuç
elde edemedi. Türkiye’nin 1974’te gerçekleş-
tirdiği Kıbrıs Barış Harekâtı da FIR hattı soru- Görsel 4.30: FIR hattı güvenliğini sağlayan Türk uçakları
nunda etkili oldu. Ege’deki mevcut durumun
177