Page 36 - Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi | 4.Ünite
P. 36
Türkiye’nin güvenliğini tehdit etmesi üzerine FIR HATTI
Türkiye, yayımladığı NOTAM [Notice to Airman
(havacılara ilan)] ile Ege Denizi’nde kuzeyden FIR hattı, uluslararası uçuş güvenliğini sağla-
güneye doğru bir çizgi çekerek bu çizginin do- mak üzere oluşturulmuş uçuş haber alma bölge-
ğusundan geçen hava ulaşım araçlarının (as- sidir. Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü, sivil ve
kerî uçaklar dâhil) bilgilendirme yapmasını is- askerî uçakların güvenliğini sağlamak üzere birta-
tedi. Yunanistan da karşılık olarak Ege Denizi kım uçuş bilgi bölgeleri oluşturmuş ve bu bölgele-
hava sahasını yabancı, sivil ve askerî uçuşlara re giren uçakları bölgeden sorumlu olan merkeze
kapatarak bölgeyi tehlikeli bölge ilan etti. Ko- bilgi vermekle yükümlü kılmıştır.
nuya ilişkin görüşmelerde 1980 yılına kadar FIR içerisinde uçuş güvenliğinin sağlanması
herhangi bir sonuç alınmazken 1980’de Türki- için gerekli olan her türlü hava trafiği kolaylığı,
ye, 714 sayılı NOTAM’a son verdiğini açıkladı. haberleşme olanakları ve meteorolojik hareketler
Yunanistan da NOTAM’larını geri çekti ve böl- konusunda uyarıcı bilgiler daha önce ICAO tara-
ge, hava trafiğine yeniden açıldı. fından belirlenmiş olan ülke tarafından sağlanır.
Ege Adaları
Türkiye’nin Ege kıyıları, Türkiye’ye çok yakın mesafede yer alan ve ülke güvenliği açısından tehlike
taşıyan çok sayıda Yunan adasıyla çevrelenmiştir. Yunanistan’ın 1970’li yıllarda kara sularını 6 milden
12 mile çıkarma isteği, Türkiye tarafından kabul görmemiştir. Yunanistan’ın Ege Denizi’ndeki kara su-
larını 12 mile çıkarma isteğinin gerçekleşmesi durumunda Türkiye’nin açık denize çıkışı engellenecek
aynı zamanda deniz yatağı ve deniz yatağının altı dâhil tüm Ege Denizi’nin Yunanistan’ın eline geçmesi
söz konusu olacaktır. Böylece Yunanistan Ege’nin en az yüzde 70’ine sahip olacak, açık deniz alanları
önemli ölçüde daraltılmış olacağından Ege tam bir Yunan denizi hâline gelecektir. Türkiye böyle bir adı-
mı “casus belli [kazus beli (savaş nedeni)]” sayacağını açıklamış ve duruma müdahale etmiştir.
Karasularına ilişkin Türk ve Yunan Tezleri
Yunanistan’ın Tezleri:
1. Karasularının genişliğinin 12 mil olabileceği kuralı BM Deniz Hukuku Sözleşmesinin üçüncü
maddesinde kabul edilmiş ve imzacı devletler tarafından uygulanmıştır. Yunanistan da söz konusu
sözleşmeyi imzaladığına göre, karasularını 12 mile çıkarma hakkına sahiptir.
2. Yunana adları ve anakarası ülkesel bir bütünlük oluşturmaktadır. Ülkesel bütünlük ilkesine
uygun olarak herhangi bir kural dışılık oluşturmayan Ege’deki Yunan adlarını karasuları için de 12
mil kuralı geçerlidir.
3. Karasuları saptamak, kıyı Devleti’nin egemenlik yetkisindedir.
Türkiye’nin Tezleri:
1. Karasularının genişliği konusuna geçerli genel, tekdüze kural yoktur ve olamaz. 1982 BM
Deniz Hukuku Sözleşmesi’nde 12 millik karasuları genişliği azami olarak kabul edilmiştir ve her
duruma otomatik olarak uygulanamaz.
2. Karasuları genişliği belirlenirken denizlerin coğrafi özelliklerinin dikkate alınması
gerekmektedir. Bu gün Yunanistan ve Türkiye’nin Ege’de 6 millik karasuları bulunmaktadır. Şayet
12 mil geçerli olursa İstanbul ile İzmir arasında sefer yapacak bir Türk gemisi zorunlu olarak Yunan
karasularından geçmek durumunda kalacak, Türk gemileri Yunan karasularından geçmeden açık
denize çıkamayacaklardır. Ayrıca eğer Yunanistan karasularını 12 mile çıkarırsa bu mesafedeki
deniz yatağı ve deniz yatağının altı da Yunanistan’ın egemenliğine geçecektir.
Yrd. Doç. Dr. İdris Bal, Türk Dış Politikası (1960-1980), Türkler, Cilt 16, s.90-109
178