Page 41 - Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi | 4.Ünite
P. 41
güçlendirmiştir. Ermenistan’ın dış politikasını belirlemeye çalışan diaspora Ermenileri, Ermenistan’la
ilişkilerini geliştirerek “Büyük Ermenistan” ideali çerçevesinde Türkiye’den toprak talebinde bulun-
muştur. Öncelikle ABD, Fransa, İngiltere ve Almanya olmak üzere Avrupa’da etkili olabilecek bir ya-
pıya sahip olan Ermeni diasporasının, Türkiye’nin AB’ye girişini engellemeye yönelik çalışmaları da
olmuştur. Ermeni diasporası, Türkiye’ye dair karalamalar ve sözde soykırımın tanınması yolundaki
propaganda faaliyetleri ile güçlenmiş, Türkiye’yi tehdit eder bir yapıya bürünmüştür.
Ermeni diasporasının 2000’den sonra sözde soykırımla ilgili kampanyaları bulundukları ülkelerin
siyasetlerine dâhil etmesi, Türkiye’nin dış politikasında yaşadığı en büyük sorunlardan biri olmuştur.
Ermeni diasporası sözde soykırımın tanınması noktasında önemli adımlar atmıştır. Batı dünyasında
eğitim, propaganda ve medya alanında yaptığı çalışmaların etkisiyle bu olay tek mutlak doğru olarak
kabul görmeye başlamıştır. 1965-2000 yılları arasında sözde soykırımı Uruguay, Güney Kıbrıs Rum
Cumhuriyeti, Arjantin, Rusya, Kanada, Yunanistan, Lübnan, Belçika, Vatikan ve İtalya gibi ülkeler ta-
nımıştır. Özellikle ABD ve Fransa’da yoğunlaştırılan lobi faaliyetlerinin ardından Fransa, 2000 yılında
soykırım iddialarına ilişkin yasayı kabul etmiştir. Bununla birlikte 1987’de sözde soykırımı tanımış olan
Avrupa Parlamentosu, 2004 yılına gelindiğinde zirve öncesi aldığı kararla Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne
üyeliğini sözde soykırımı tanıması şartına bağlamıştır.
21 Eylül 1991’de bağımsızlığını ilan eden Ermenistan’ı ilk tanıyan ülkelerden biri Türkiye olmuş-
tur. Ermenistan ile iyi ilişkiler tesis etmeye çalışan Türkiye, kurucu üyesi olduğu Karadeniz İş Birliği
Örgütüne bu ülkeyi de davet etmiştir. Türk-Ermeni ilişkileri 2005’ten itibaren hız kazanmış, iki toplum
arasındaki ilişkilerin geliştirilip sorunların çözülmesine yönelik konferanslar ve sempozyumlar düzen-
lenmiştir. 2005 yılında Gazi Üniversitesi Atatürk Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından düzenle-
nen “Türk-Ermeni İlişkilerinin Gelişimi ve 1915 Olayları” konulu sempozyum bunlardan biridir.
İki ülke arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesine yönelik birçok faaliyete imza atan Türk tarafı, bu faa-
liyetlerle beraber tarihsel gerçekliğin bilimsel araştırmalarla açığa çıkartılması için ortak bir komisyon
kurulması önerisini Ermeni Devlet Başkanı Robert Koçaryan’a iletmiştir. Bununla birlikte Viyana Erme-
ni-Türk Platformu ve Türk-Ermeni Barışma Komisyonu gibi pek çok girişim başlatmıştır.
Türkiye’nin Ermenistan ile iyi ilişkiler kur-
ma isteği 2007 yılı itibarıyla daha da hızlanmış
ve Van Gölü’ndeki Akdamar Kilisesi’nin (Gör-
sel 4.36) Türkiye tarafından restore edilmesi,
Erivan-Antalya uçak seferlerinin başlatılması
gibi adımlar atılmıştır. 2008 yılında ilişkile-
ri normalleştirmek için Peynir Diplomasisi
ve Futbol Diplomasisi olarak adlandırılan
süreçler yaşanmıştır. Atılan bütün adımlara
rağmen hedeflenen sonuçlara ulaşılamamış,
iki ülke arasındaki ilişkiler Ermeni yönetiminin
Türkiye karşıtı diasporaya verdiği destek ile
2011 yılının sonlarına doğru duraksamıştır. Görsel 4.36: Akdamar Kilisesi
4.5 YUMUŞAMA DÖNEMİ’NDE TÜRKİYE’DE MEYDANA GELEN SİYASİ,
SOSYOKÜLTÜREL VE EKONOMİK GELİŞMELER
4.5.1. Türkiye’de Göçler ve Türk Toplumuna Etkileri
Türkiye, 1950’den sonra ulaştırma politikasında köklü bir değişime giderek kara yollarına yönelmiştir.
Sanayide tüketim mallarının üretimine öncelik verilirken tarımsal üretimde de uzmanlaşmaya gidilmiştir.
İç dinamiklerdeki bu değişim göç olayını tetiklemiştir.
183