Page 92 - Tarih
P. 92
11. Sınıf Tarih
XIX. yüzyılda Avrupa’da haberleşme alanında da önemli gelişmeler yaşanmıştır. İlk olarak düzenli posta
hizmetleri kurulmuş ve 1844’te telgrafın icat edilmesiyle Avrupa’daki büyük şehirler, haberleşme ağıyla
da birbirine bağlanmıştır.
Osmanlı Devleti’nde telgraf hattı ilk kez 1855’te kurulmuş ve bu hat İstanbul’u Avrupa’ya bağlamıştır. Kısa
sürede telgraf, Osmanlı yöneticileri tarafından benimsenen başlıca teknolojik gelişmelerden biri olmuş-
tur. Padişahlar, telgrafı birbirinden uzakta olan vilayetler üzerinde bir denetim aracı olarak kullanmıştır.
Böylece devletin merkezî otoritesi ülke genelinde sağlanmaya çalışılmıştır.
Ulus Devlet ve Vatandaş
Ulus devlet anlayışı, 1648 yılında imzalanan Westphalia Antlaşması’ndan sonra yaşanan gelişmelerin
sonucunda ortaya çıkan bir olgudur. Millî birlik unsurunun ön plana çıktığı bu devlet anlayışında, ulus ile
devlet eşdeğer olarak kabul
Zorunlu Eğitim ve Askerlik
XIX. yüzyılda eğitimde modernleşmenin yaşandığı Fransa ve Prusya, diğer ülkelere model olmuştur. Fransa, modern
eğitim anlayışında devlet okullarında standart Fransızca öğretmiş, zorunlu eğitimle birlikte zorunlu askerlik sistemini
de getirerek Avrupa’nın modern ulus devletini oluşturmuştur. Daha önceleri kilisenin kontrolünde olan eğitim prog-
ramlarında artık dinî derslerin yanında tarih, coğrafya, fen bilimleri ve modern diller de yer almıştır.
Osmanlı Devleti’nde Modern Eğitim Kurumları
XVIII. yüzyıldan itibaren gerçekleştirilen reformlarla Osmanlı Devleti’nde çağdaşlaşma hamleleri yapılmış-
tır. Avrupa devletleriyle girilen siyasi ve askerî rekabet çerçevesinde, Osmanlı Devleti’nde yeni kurumlar
açılmaya başlamıştır.
Hendesehane, çağdaşlaşma hareketinin ilk kurumudur. I. Mahmud, Osmanlı ordusunun yeniden
güçlenmesi için çağdaş askerlik bilgisi bulunan subaylara ihtiyaç olduğunu düşünmüştür. Sadraza-
mın girişimiyle Conte de Bonneval (Kont dö Boneval) ülkeye davet edilmiştir. Bonneval, İslamiyet’i
kabul ederek Ahmet adını almıştır. Humbaracı Ahmet Paşa olarak tanınan bu kişinin çalışmalarıyla
1734 yılında İstanbul Üsküdar’da askerî bir okul olan Hendesehane kurulmuştur. Modern askerî
teknikler hakkında eğitim veren Hendesehane’de, Batı eserlerinden tercüme edilmiş trigonemetri,
geometri ve matematik kitaplarından dersler okutulmuştur. Tercüme edilen bu kitaplarla ilk defa
modern matematik, Osmanlı ülkesine girmiştir. Fakat yeni eğitim anlayışından hoşlanmayan hum-
baracılar ile yeniçerilerin tepkisi ve ödenek sıkıntısı gibi sebepler, Hendesehanenin 1750 yılında
kapanmasına neden olmuştur.
Mühendishane-i Bahr-i Hümâyun, Kaptanıderya Hasan Paşa’nın önerisi ile 1775 yılında İstan-
bul’da kurulmuştur. Osmanlı donanmasının Ruslar tarafından 1770 yılında Çeşme’de yakılması
üzerine Kaptanıderya Hasan Paşa, yeni ve güçlü bir donanma kurulmasını istemiştir. I. Abdülha-
mid Dönemi’nde açılan bu okulun ilk hocaları Hasan Paşa ve Baron de Tott’tur (Baron dö Tott).
Programında yabancı dil, pozitif bilimler ve uygulamalı derslerin yer aldığı Mühendishane-i Bahr-i
Hümâyun, Batı tarzında eğitim veren çağdaş bir kurumdur. Günümüzde Deniz Harp Okulu adı ile
varlığını sürdürmektedir.
Mühendishane-i Berr-i Hümâyun, Avrupa’daki gelişmeleri yakından takip eden III. Selim tarafın-
dan 1795’te İstanbul Eyüp’te kurulmuştur. Kara Mühendishanesi olarak da bilinen okul humbara,
istihkâm ve mühendislik olmak üzere üç bölümden oluşmuştur. Okul programında pozitif bilimler
ve uygulamalı savaş sanatı yer almaktadır.
91