Page 10 - Felsefe 11 | 2.Ünite
P. 10

2. ÜNİTE





               İrade Özgürlüğü Problemi
                  İslam felsefesinde özgürlük problemi, insanın seçme ve eylemde bulunma yetisi üzerine şekille-
               nir. Özgürlük denildiği zaman dönem itibarıyla kader ve irade kavramları da bu problemle beraber
               ele alınır. İslam kelamcıları bu probleme felsefe üzerinden bakarak Allah karşısında insanın konu-
               munu belirlemeye çalışmışlardır. Cebriye hariç diğer tüm kelamcılar insanın eylemlerinde özgür
               olduğunu savunmuşlardır.
                  Probleme İslam filozoflarının bakışı ise akıl ekseninde şekillenir. Fârâbî’ye göre insan akıllı bir
               varlıktır ve kendi iradesiyle iyi ve kötüyü seçebilir. İrade ile insanın hareket etme gücünü kasteden
               Fârâbî, irade olmadan davranışın olamayacağını belirtir. İnsan akıl ve iradesiyle kendi davranışla-
               rını seçebilme özgürlüğüne sahiptir ve bu aynı zamanda onun davranışlarından sorumlu olduğunu
               da gösterir. Ona göre insan eğer düşündüğünü yapamıyorsa köledir. Düşünemeyen ve irade sahibi
               olmayan insan olamaz.
                  İslam felsefesinde Allah’ın iradesi altında insanın davranışlarında özgür ve bu nedenle de onlar-
               dan sorumlu olduğu fikri zamanla yaygınlaşmıştır. İslam dininin ileri sürdüğü dünya hayatının bir
               imtihan olması anlayışı da bu fikri desteklemektedir.

               Toplumsal Yaşama Yönelik Problemler
                  Bu problemlerde bazı görüşler öne çıkmıştır. Bunlar arasında toplumun yaşayışı üzerine oluşan
               devletle ilgili görüşler önemlidir. “El–Medinet’ül Fazıla” eseriyle Fârâbî ve “Mukaddime” eseriyle
               İbn Haldun, İslam felsefesinde devletle ilgili tartışmalarda öne çıkan iki filozoftur.






                          Fârâbî,  erdemli  hayatın  ahlaki         İbn  Haldun,  toplum  ve  devleti
                       açıdan ideal olan devlette gerçekle-      değerlendirir.  Ona  göre  toplum  in-
                       şeceğini ileri sürer. İnsanların kendi    sanların  birbirine  ihtiyaç  duymala-
                       aralarında düzen kurmak için devleti      rından doğar. Güvenlik kaygıları ne-
                       oluşturduğunu  dolayısıyla  ihtiyaç-      deniyle kabileler arasında mücadele
                       larını da bu düzenin içinde giderdi-      edildiğini ve sonuçta da bir kabilenin
                       ğini belirtir. İnsanların mutlu olabil-   egemenliğiyle devletin kurulduğunu
                       melerinin  koşulu  olarak  kurdukları     belirtir.  Devleti  yönetenler,  toplu-
                       düzen  içinde  adaletin  sağlanmasını     mun  faydası  için  hareket  etmelidir.
                       öngörür. Adaleti de ancak güçlü bir       Topluma  karşı  zulüm,  devletin  var-
                       örgüt  olan  devletin  sağlayabilece-     lığını  tehlikeye  sokar.  İbn  Haldun
                       ğini  ifade  eder.  O,  erdemli  devlette   devletin hüküm süresini canlı bir or-
                       insanların mutlu olacağı fikrindedir.     ganizmaya benzetir. Devletler doğar,
                       Bilgili,  yetkin  ve  sorun  çözücü  gibi   gelişir ve ölür yani yıkılır. O; devlet-
                       özellikleri  bulunan  kişi  tarafından    leri kuruluş, yükselme ve çöküş ola-
                       erdemli devletin yönetilmesi gerekti-     rak üç aşamada inceler. Her yıkılan
                       ği görüşündedir.                          devletin yerine bir başka devletin ku-
                                                                 rulduğunu belirtir.






















        48
   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15