Page 217 - Dört Dörtlük Konu Pekiştirme Testi - TYT FELSEFE
P. 217
FELSEFE ÇÖZÜMLÜ
15-17. Yüzyıl'da Felsefe SORULAR
1. Hristiyanlık felsefesi, dogmatik fikirlerini sağlam ve 2. Orta Çağ döneminde düşünürlerin büyük bir çoğunluğu
sistematik bir temele oturtmak için Antik Yunan’ın iki kilisede yetişmiş din adamlarıdır. Bu düşünürler inancın
büyük filozofu Platon ve Aristoteles’in görüşlerinden bilgiyi mümkün kıldığı gerekçesiyle hakikatin ellerinde
faydalanmış ve kendisi için hayati bir öneme sahip ol- olduğunu savunmuş ve herhangi bir arayış içerisine gir-
duğuna inanmıştır. Bu durum Platon ve Aristoteles’in memişlerdir. Ancak Rönesans döneminde her düşünür
Hristiyanlık inancını desteklediklerine yönelik bir kanaa- fikirlerinin farklı olduğunu dile getirmiş ve yeni düşünce
tin ortaya çıkmasına ve Hristiyan felsefesi için birer oto- ürettiğini savunmuştur. Kendilerini bir müjdeleyici ola-
rite olmalarına yol açmıştır. Ancak 15. yüzyıl ile birlikte rak niteleyen Rönesans dönemi düşünürleri, tıpkı Antik
otoritelerden bağımsız olma fikri yayılmaya ve Orta Çağ Çağ’daki gibi insan ve yaşamına ilişkin bütün sorunları
düşüncesinin etkisi azalmaya başlamıştır. Artık insan ele almış ve bu sorunları çözmek için her türlü yolu de-
büyük bir organizmanın bir parçası değil, ağırlık mer- nemişlerdir.
kezi kendisi olan ve düşüncesine göre kendine küçük
bir dünya kuran birey hâline gelmiştir. Bu tutum ile fel- Bu parçada eleştirilen Orta Çağ dönemi özelliği aşa-
sefede artık tek yoldan amaca ulaşma anlayışı ortadan ğıdakilerden hangisidir?
kalkmış ve çok sesliliğin hâkim olduğu Rönesans’ın or-
A) Teolojinin felsefeye egemen olması
taya çıkmasına zemin hazırlamıştır.
B) Antik Yunan’dan etkilenmiş olması
Buna göre aşağıdaki yargılardan hangisi Rönesans C) Doğanın deney ve akılla açıklanması
anlayışına aykırıdır?
D) Tanrı’nın varlığını kanıtmaya çalışması
A) Bireyin değeri ve önemi göz ardı edilmelidir.
E) Hümanizme uygun bir anlayış üretmesi
B) Otorite görüşlerinin yerine akıl temele alınmalıdır.
C) Yaşam bireylerin özgür iradeleriyle belirlenmelidir.
Çözüm:
D) İnancın bilgiyi mümkün kıldığı anlayışı reddedilmelidir.
Bu parçada Orta Çağ’daki filozofların büyük bir çoğun-
E) Doğa aklın ön planda olduğu felsefe ile açıklanmalıdır.
luğunun din adamı olduğu ve bu düşünürlerin inancın
bilgiyi mümkün kıldığı gerekçesiyle herhangi bir arayış
ve düşünsel tartışma içerisine girmediği anlatılmıştır.
Çözüm:
Ayrıca Rönesans dönemi filozoflarının inançtan bağım-
Bu parçada Hristiyan felsefesinin Platon ve Aristoteles’in sız olarak kendi düşünceleriyle felsefeye yönelmesinin
felsefelerinden etkilendiği, onları birer otorite kabul etti- farklılık taşıdığı belirtilmiştir.
ği anlatılmıştır. Parçanın devamında 15. yüzyıl ile birlik-
te otoritelerden bağımsız olma fikrinin ön plana çıktığı, B seçeneğinde ifade edilen yargı parçada anlatılan
insanın düşüncenin merkezine geçtiği ve tek seslilikten Rönesans felsefesine uygundur. Çünkü Rönesans
ziyade çok seslilik olarak adlandırılan farklı bakışlarının felsefesi Antik Yunan düşüncesinin yeniden doğuşu
ortaya çıktığı belirtilmiştir. Bu durumun ise Rönesans’ın olarak adlandırılmaktadır. Parçada da Rönesans dü-
ortaya çıkmasına zemin hazırladığı savunulmuştur. şünürlerinin tıpkı Antik Çağ'daki gibi insan ve yaşamına
Parçada yer alan; “Otoritelerden bağımsız olma fikrinin ilişkin bütün konuları ele aldıkları ifade edilmiştir.
ortaya çıktığı, insanın düşüncenin merkezine geçtiği ve C seçeneğindeki ifade Rönesans’taki filozofların temel
insanın düşüncesine göre kendine küçük bir dünya ku- ilkelerinden biridir.
ran birey olduğu” ifadeleriyle B, C ve E seçeneklerinin
D seçeneğinde belirtilen Tanrı kanıtlamaları yalnızca
Rönesans’a uygun olduğu düşüncesine ulaşılmaktadır.
Orta Çağ'a ait bir problem değildir. Rönesans'ta da de-
“ Felsefede artık tek yoldan amaca ulaşma anlayışı or- vam etmiştir.
tadan kalkmış ve çok sesliliğin hâkim olduğu” ifadesiyle
Rönesans dönemi filozoflarının inançtan bağımsız ola-
Orta Çağ felsefesinin temel anlayışının D seçeneğiyle
rak kendi düşünceleriyle felsefeye yönelmesi E seçe-
reddedilmesinin Rönesans’a uygun olduğu savunulabilir.
neğinde ifade edilen Hümanizm anlayışına uygundur.
Rönesans ile birey odaklı düşüncenin ön plana çıktığı
bu parçada anlatılmıştır. Bu sebeple bireyin değerinin Rönesans’taki filozofların inançtan bağımsız olarak
ve öneminin göz ardı edilmesi düşüncesi Rönesans’a kendi düşünceleriyle felsefeye yönelmesinin Orta Çağ
uygun değildir. felsefesi için söylenen ve A seçeneğinde yer alan
“Teolojinin felsefeye egemen olması” fikrinin eleştirildiği
Cevap: A niteliğini taşır.
Cevap: A
215