Page 47 - Tarih 11 - Ünite 4
P. 47
DEVRİMLER ÇAĞINDA DEĞİŞEN
DEVLET-TOPLUM İLİŞKİLERİ
Kanun-ı Esasi
Osmanlı Devleti’nde padişahlar ve devlet adamları, devletin zayıf-
lamasını engellemek amacıyla çeşitli dönemlerde pek çok yenilik
yapmıştır. Bu yenilik hareketleri, Tanzimat Dönemi’nde hız kazanmış
fakat devletin gerilemesine engel olamamıştır. Avrupa’da 1830 ve
1848 İhtilalleriyle mutlak monarşilerin yerini anayasal monarşi-
lerin alması, bazı Osmanlı aydınlarında Osmanlı Devleti’nin de bu
yönetime geçmesinin gerekli olduğu fikrini doğurmuştur.
“Yeni Osmanlılar” olarak bilinen aydınlar, Osmanlı Devleti’nin sa-
dece meşruti yönetim ile kurtulabileceğine inanmıştır. Meşrutiyet
yönetimine geçiş için devletin siyasi, sosyal ve hukuki yapısında
bazı değişikliklerin yapılması zorunluluğu üzerinde de durulmuştur.
Tanzimat ile birlikte eğitim faaliyetlerinin artması ve ba-
sın-yayın hayatının gelişmesi sürecinde yetişen aydın sınıfına
“Yeni Osmanlılar” denmiştir. Genç Osmanlılar adıyla da bilinen
bu grup, genellikle bürokrat ve gazetecilerden oluşmuştur.
1860’lardan sonra örgütlü hâle gelmeye başlayan Yeni Os-
manlılar, anayasanın kabulünü ve meşrutiyet yönetimine BİLİYOR MUSUNUZ?
geçilmesi gerektiğini savunmuştur.
Osmanlı Devleti’nde Kanun-ı Esasi’nin (Görsel 4.60) kabulüyle
I. Meşrutiyet Dönemi’nin başlamasını sağlayan gelişmeler, 10 Mayıs
1876’da ortaya çıkan öğrenci hareketiyle baş-
lamıştır. Medrese öğrencilerinin bu hareketi,
halktan da destek görmüş ve Sultan Abdülaziz
önemli kademelere meşrutiyet yanlısı paşaları
getirmek zorunda kalmıştır. Devlet kademele-
rinde önemli görevlere gelen meşrutiyet ta-
raftarları, Sultan Abdülaziz’i tahttan indirerek
yerine Şehzade Murad’ı tahta geçirmiştir. Kısa
süre sonra da V. Murad’ın yerine, meşrutiyeti
ilan edeceği teminatını veren II. Abdülhamid
tahta çıkarılmıştır.
1876’da Osmanlı Devleti’nin içinde bulundu-
ğu iç ve dış sorunlar, bir anayasanın ilanını
zorunlu kılmıştır. II. Abdülhamid, bu iş için
Mithat Paşa başkanlığında bir komisyon ku-
rulmasına izin vermiştir. Bu komisyon Fransa,
Belçika ve Prusya anayasalarından esinlenerek
bir anayasa metni hazırlamış ve padişahın
da katkılarıyla 119 maddelik Kanun-ı Esasi
ortaya çıkmıştır.
1876 yılı Osmanlı Devleti’nde padişah değişik-
liklerinin olduğu, anayasa tasarısı ve ilanıyla
ilgili şiddetli tartışmaların yaşandığı bir yıl ol- Görsel 4.60
muştur. Aynı yıl, Balkanlar’da yaşanan bunalıma bir çözüm yolu bul- Kanun-ı Esasi
mak için Avrupalı devletler ve Osmanlı temsilcilerinin katılımıyla
165