Page 49 - Tarih 11 - Ünite 4
P. 49

DEVRİMLER ÇAĞINDA DEĞİŞEN
                                                                               DEVLET-TOPLUM İLİŞKİLERİ

               olan âyanların, Tanzimat ve Islahat Fermanı ile Kanun-ı Esasi’nin
               ilanında ise ahalinin ve uluslararası güçlerin istekleri belirleyi-
               ci olmuştur. Bunun yanı sıra Osmanlı Devleti gerek Tanzimat ve
               Islahat Fermanı gerekse Kanun-ı Esasi ile çıkardığı kanunlarla
               devlet-toplum ilişkisini iyileştirmek ve devletin Avrupa siyasi
               sistemine entegrasyonunu sağlamak istemiştir.

                 Mecliste Tartışma

                 Osmanlı Devleti iç problemleriyle uğraşırken Rus baskısı da
                 olabildiğince sürüyordu. Bu arada Ruslarla yapılacak bir ant-
                 laşmada İngilizlerin desteği alınmak istenmiştir. İngilizlerin
                 Kıbrıs’ı istemeleri üzerine toplanan Meşveret Meclisindeki
                 iki mebustan biri olan Astarcılar Kethüdası Ahmet Efendi,
                 toplantıda ayağa kalkarak padişahın yüzüne karşı alışık olun-
                 mayan bir uslupla “Siz bizim fikrimizi pek geç soruyorsunuz,
                 felaketin önünü almak mümkün olduğu zaman bize ciddi
                 suretle müracaat etmeliydiniz.” diyebilmiştir. Aynı mebus
                 konuşmasının devamında “Meclis-i Mebusan kendi bilgisi
                 dışında meydana gelmesine sebep olunan bir hâlden dolayı
                 mesuliyeti asla kabul edemez.” diyerek savaşın ağır yenilgisini,
                 meclisin üzerine almayacağını açıkça ifade etmiştir. Padişahın
                 yüzüne karşı böylesine sert bir üslup, o günün diplomasisinde
                 alışık olunmayan bir durumdur.
                                        Ahmet Oğuz, “Birinci Meşrutiyet Meclisi’nin   ÖRNEK METİN
                         Kapatılmasının Sonuçları Üzerine” s.41-68’den düzenlenmiştir.


               Anayasada vekillerin bütün Osmanlıları temsil etmesi yönündeki
               hüküm bir tarafa bırakılmış, vekiller mensup oldukları ırk veya
               dinin temsilcileri gibi davranmaya başlamıştır. Özellikle farklı
               unsurların hükûmete karşı faaliyetleri, mecliste bir kargaşa ortamı
               oluşturmuştur. Padişah 13 Şubat 1878’de Kanun-i Esasi’nin kendi-
               sine verdiği yetkiye dayanarak meclisi süresiz tatil etmiş ve otuz
               yıl sürecek olan II. Abdülhamid (Görsel 4.62) yönetimi başlamıştır.

               Tanzimat ve Meşrutiyet Dönemlerindeki Hukuksal Gelişmeler
               Osmanlı Devleti’nde Tanzimat’la birlikte yeni bir dönem başlamış
               ve hukuk devleti olma yolunda önemli adımlar atılmıştır. Tanzimat
               Fermanı’nda Osmanlı Devleti’nin askerlik, vergi, yargı gibi temel
               meselelerinden bahsedilmiş ancak bu sorunların hâlledilmesiyle
               ilgili kanunların ayrıca çıkarılacağı ifade edilmiştir. Tanzimat ve
               Meşrutiyet Dönemlerinde çıkarılan kanunlarda devlet ile toplum                    Görsel 4.62
               ilişkilerini düzenleme ve Avrupa kanunlarıyla entegrasyon dü-                   II. Abdülhamid
               şüncesi etkili olmuştur. Osmanlı Devleti’nin bu dönemdeki hukuki
               ihtiyaçları da yasaların yapılmasında önemli rol oynamıştır. Tanzi-
               mat ve Islahat Fermanlarında ilan edilen hususların başında can,
               mal ve namus emniyeti gelmiş, bütün vatandaşlara eşit haklar
               öngörülmüştür. Bu gelişmeler nedeniyle Osmanlı Devleti yeni
               düzenlemeler yapmak zorunda kalmıştır.

               Tanzimat Fermanı’nın uygulanması için 1840 yılında 40 maddelik
               ceza kanunu çıkarılmıştır. Bu kanun çoban ile vezirin eşit tutulduğu


                                                                                                          167
   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54