Page 10 - T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük - Ünite 3
P. 10
ATATÜRKÇÜLÜK VE TÜRK İNKILABI
Millî egemenlik ilkesini benimsemiş, devleti ve hükûmeti temsil eden bir
Bilgi Notu meclisin olması var olan durumun, adı konulmamış bir cumhuriyet yöneti-
mi olduğunu gösteriyordu. Ama dönemin siyasi ve sosyal zorunlukları gereği
Kabine sistemi: Cumhurbaşkanı, cumhuriyet adı kullanılmamıştı. Meclis başkanı hükûmetin de başında oldu-
meclisin içinden bir milletvekilini ğundan bu sistem TBMM hükûmeti olarak adlandırılıyordu.
başbakan olarak atar. Hükûme-
ti kurma görevini alan milletvekili, 9 Ekim 1923’te Ankara’da çıkan “Yenigün” gazetesinde: “Yakında cumhuri-
başbakan olarak bakanları belir- yet ilan olunacaktır.” haberinin çıkması kamuoyunda konuyla ilgili tartışma-
ler ve cumhurbaşkanına sunar.
Sunulan bu liste cumhurbaşkanı ları alevlendirdi. Bu gelişmelerin yanı sıra TBMM’de oluşan siyasi gruplar
tarafından onaylanınca hükûmet arasında çıkan fikir ayrılıkları da bir siyasi krize dönüşmüştü. Dönemin siyasi
kurulmuş olur. Hükûmetin bu yolla sistemi gereği hükûmet üyeleri meclis tarafından tek tek seçilmekteydi. Ba-
belirlendiği sisteme kabine sistemi kanlık seçimleri bu farklı siyasi grupların hükûmette yer alma çabası yüzün-
denir. den kilitlenmişti. Meydana gelen durum hükûmetin kurulmasını engelliyor,
yaşanan kriz meclis çalışmalarını aksatıyordu. Kabine buhranı diye adlandı-
rılan bu hâl, sistemi yenilemek için TBMM başkanı Atatürk’e bir fırsat verdi.
28 Ekim akşamı Atatürk yakın çalışma arkadaşlarını yemeğe davet etti ve
onlara cumhuriyeti ilan etme düşüncesini açıkladı. Bu düşünce olumlu kar-
şılandı. Ertesi gün TBMM’ye sunulmak üzere, İsmet İnönü ile bir kanun ta-
sarısı hazırlandı. Bu tasarı: “Türkiye Devleti’nin şekli cumhuriyettir, Türkiye
Devleti, Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur.” şeklindeydi. 29 Ekim
1923’te hükûmet krizi üzerine tartışmalar devam etti fakat bir sonuca varıla-
madı. Meclis başkanı olarak Atatürk, duruma ilişkin bir konuşma yaptıktan
sonra hazırlanan tasarıyı meclise sundu. Söz alan konuşmacıların da hararetle
bu tasarıyı desteklemesi üzerine, 29 Ekim 1923’te cumhuriyet ilan edildi.
Cumhuriyetin ilanından sonra seçimlere geçildi. Gazi Mustafa Kemal Paşa,
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı; İsmet Paşa da ilk Başbakanı
olarak seçildi. Kürsüye çıkan Atatürk, mecliste yaptığı konuşmada cumhu-
riyetin anlamını: “Türkiye Cumhuriyeti, dünyada bulunduğu konuma layık
olduğunu eserleriyle ispat edecektir. Türkiye Cumhuriyeti mutlu ve başarılı
olacaktır!” sözleriyle belirtti (Görsel 3.8).
Görsel 3.8: Cumhurbaşkanı Atatürk
TBMM’de konuşma yapıyor
Cumhuriyetin ilan edilmesiyle Türk tarihinde yeni bir dönem açıldı. Böylece
Millî Mücadele sürecinde esas alınan, millî egemenliğin kayıtsız şartsız mil-
lete ait olduğu düşüncesi resmen gerçekleşti. Bunun yanında meclis hükûmeti
sisteminden, kabine sistemine geçilerek hükûmet kurma bunalımı aşıldı. Yeni
Türkiye devletinin yönetim sisteminin resmî olarak cumhuriyet olması, reji-
min adını belirlediği gibi ileriki yıllarda yapılacak olan inkılaplara da elverişli
bir zemin hazırladı. Cumhuriyetin ilanıyla, Atatürk ilkelerinden cumhuriyet-
çilik ilkesi hayata geçirilmiş oldu.
Medreseler kapatıldı. Şer’iye Mahkemeleri kaldırıldı.
1924 1924
108 11 Mart 8 Nisan