Page 21 - Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi 11 | 2.Ünite
P. 21
Türklerde Toplum Yapısı
Osmanlı’da Vakıflar ve Yardımlaşma Kurumları
BİLGİ NOTU
Vakıflar, İslam ülkelerinin toplum ve kültür hayatında
önemli rol oynayan hayır kurumlarıdır. Karahanlılardan Os- Malını hayır için vakıf
manlılara kadar olan zaman dilimi içinde on binlerce kişi, hiçbir kurucusuna bağışlayan
menfaat beklemeden kendi paralarıyla hayır kurumları yapmış- kişiye “vâkıf”, vakfedilen
lar, bunların işleyebilmesi için de kendi mallarından ve parala- mala “mevkûf” denilmekte-
rından bu kurumlara bağışta bulunmuşlardır. dir. Vakıftan yararlananlara
Vakıfların hayrat ve akarat olmak üzere iki önemli unsu- “mevkufun aleyh”, malını
ru vardı. Doğrudan hizmet sunan vakıf bina ve kurumlarına vakıf için bağışlayan kişinin
hayrat, bu kurumların ebedî olarak yaşaması ve topluma hiz- irade beyanına da “sıyga”
met sunabilmesi için vakfedilen gelir kaynaklarına da akarat denir. Bunlar, vakfın oluş-
masını sağlayan dört temel
denilirdi. Vakfın gelir kaynaklarının nasıl işletileceğine ve he- unsurdur.
deflenen hizmetlerin nasıl gerçekleştirileceğine dair ilkelerin be-
lirlendiği belgeye ise vakfiye adı verilirdi. Vakıf işlerini vakfiye
şartlarına uygun biçimde yöneten ve gözeten kişiye ise mütevelli veya nâzır denilirdi.
Vakıflar tarafından yapımı gerçekleş-
tirilen cami, mescit, dârüşşifa (hastane),
medrese, mektep, zaviye, imaret, sebil,
çeşme, hamam ve han gibi yapılar ile bu
yapılar topluluğunun tamamından oluşan
külliyeler (Görsel 2.23) kurularak bir böl-
genin fiziki ve sosyal alt yapısı tamamlan-
mıştır. Osmanlının yeni fethettiği beldeler,
vakıf sistemi yoluyla kurulan külliyeler
sayesinde İslamlaşmış, boş ve ıssız yerler
iskâna açılmış, konargöçerler şehir mede-
niyetine ulaşmıştır. Medreselerde üretilen
bilgiler halka aktarılarak toplumda kültür
birliği sağlanmıştır.
Görsel 2.23: Süleymaniye Külliyesi (İstanbul)
SIRA SİZDE
“Medinetü’l Fazıla” (Erdemli İdeal Toplum)
“…İnsan tek başına medeniyeti yakalayarak kendi hayatını sürdüremez ve mü-
kemmelleşemez. Yaratılışın gayesi olan mükemmelliğe ancak birbiriyle yardımlaşan bir-
çok insanın bir araya gelmesiyle ulaşılabilir.
Gerçek mutluluk vasıtası olan hususlarda yardımlaşmayı amaçlayan bir şehir, er-
demli mükemmel bir şehirdir. Birbirlerine yardım eden milletler erdemli, mükemmel mil-
letlerdir.”
Farabî
Nazif Öztürk, Osmanlı Dönemi’nde Vakıflar, C. 10, s. 433
Yukarıdaki metni inceleyerek Farabî’ye göre ideal toplumun tanımını yapınız.
.........................................................................................................................................................................................................................
.........................................................................................................................................................................................................................
.........................................................................................................................................................................................................................
85