Page 8 - Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi 11 | 2.Ünite
P. 8
2. Ünite
Türklerde Hunlardan itibaren bayram ve festivallere önem verilir, çeşitli törenler yapılırdı.
Bu törenlerde hem inançla ilgili adetler yerine getirilir hem de türlü müsabakalar düzenlenirdi.
SORU
Günümüzde iyi bir haber alındığı zaman, darısı başımıza denilmektedir. Bu sözün ne-
reden gelmiş olabileceği konusundaki düşüncelerinizi söyleyiniz.
Eski Türkler hayvan eti, bitkiler ve tarım ürünleriyle beslenir, en çok da et tüketirlerdi.
Öyle ki etten konserve yapıp Çin ülkesine ihracat bile yapmışlardır. Yahni ve tutmaç, Türkler
tarafından sevilen yemeklerdendi. Kâşgarlı Mahmud, tutmaç yemeği için “Tutmaç insanın vücu-
dunu kuvvetlendirir, yüzüne kan getirir.” ifadesini kullanmıştır. Kök Türk Yazıtları’nda “Altının
sarısını, gümüşün beyazını, ipekli kumaşın en iyisini, darı tohumunun ekimli olanını, özlük
atın, aygırın, kara samur, gök sincap kürklerinin en iyilerini milletime kazandırdım.” denilerek
toplumun yeme içme, giyim kuşam kültürü hakkında bilgi verilmiştir.
Bu yiyeceklerle birlikte sütlü darı, peynir, yoğurt, yağ vb. yemekler, konargöçer hayatın
vazgeçilmez yiyecekleri arasında yer alırdı. Türkler üzümü çok sever, borluk adını verdikleri
bahçelerde üzüm yetiştirirlerdi. İçecek olarak da kımız tercih edilirdi.
İlk Türk devletlerinde elbiseye, ton (don) denilirdi. Konargöçer hayatta giyim eşyaları genel-
likle kuzu, koyun, sığır ve tilki derisinden yapılırdı. Giyim eşyaları konusunda koyun, keçi ve
deve yününden de yararlanılırdı.
Türkler ayrıca bez dokur, giyecek için kendir
yetiştirir, yünlü kumaş ve keçeden giyecek yaparlar-
dı. Romalılar keten gömleği ilk defa Avrupa Hunla-
rında görmüşlerdir. Konargöçer yaşamda pantolon ve
ceket önemli giysilerdendi. Türkler ayaklarına deriden
yapılmış çizme veya çaruk (çarık) (Görsel 2.10) giyer,
başlarına börk denilen şapka takarlardı.
Urug (Aileler Birliği) Görsel 2.10: Çarık
İlk Türklerde aileler birleşerek soy, cins ve nesil
gibi anlamlara da gelen ve urug denen yapıyı oluştururlardı. Bu yapıda yakın akrabalık ilişkileri
ön plana çıktığı için aileler sosyal ve ekonomik hayatlarını dayanışma içerisinde sürdürürlerdi.
Boy (Bod, Kabile)
Vücut, insan ve kabile gibi anlamlara da gelen boy, aileler ve soyların bir araya gelmesiyle
oluşurdu. Boyların başında iç dayanışmayı sağlayan, hak ve adaleti düzenleyen, gerektiğinde
silahlı güç kullanmaya yetkili olan beg (bey) bulunurdu. Boy beyleri, aile ve soy temsilcilerinden
oluşan meclis tarafından seçilir, bey olarak seçilecek kişinin cesareti ve adaleti ile tanınmasına
ve maddi imkânlarının iyi olmasına dikkat edilirdi. Bu meclis, küçük bir toy özelliği taşırdı.
Belirli bir arazisi ve silahlı gücü olan boylar, bir siyasi birliğe dâhil oldukları zaman ok is-
mini alırlardı. Her boyun kendine ait arazisi, yaylağı, kışlağı ve tamgaları vardı. Boylar, devletin
oluşmasında ilk siyasi yapıyı oluşturdukları için devletin hem kurulmasında hem de çözülme-
sinde önemli rol oynamışlardır.
Bodun (Millet, Halk)
Boyların birleşmesiyle oluşan yapıya bodun denilirdi. Nüfus çokluğu ve arazinin büyük-
lüğüne göre bodunların başında yabgu, şad, ilteber ve erkin gibi unvanlar taşıyan yöneticiler
bulunurdu. Bodunlar, bağımsız oldukları gibi bir devlete de tabi olabilirdi. Siyasi bir teşkilat olan
bodunların birleşmesiyle de il (devlet) oluşurdu.
Kağanlar, bodunları birleştirerek aynı çatı altında toplamaya çalışmışlardır. Örneğin Mete
Han, yirmi altıya yakın bodunu birleştirmiştir. Aynı şekilde Kök Türkler on iki bodunu bir araya
getirmişlerdir.
72