Page 17 - Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi 11 | 3.Ünite
P. 17
Türklerde Hukuk
SIRA SİZDE
Osmanlı Devleti’nin mahkemelerindeki duruşma salonlarında kadı, kadıya yardımcı
olan naip, şuhudul hâl (gözlemci) denilen müşahitler, kayıt tutan katipler, olayın görgü
tanığı olan şahitler, suçlunun kaçmasını engellemek için zabitler, şikâyetçi olan davacı
ve davalılar bulunurdu.
Aşağıdaki görselde (Görsel 3.12) Osmanlı duruşma salonunun gerçeğe yakın bir
resmi çizilmiştir. Yukarıdaki bilgileri göz önünde bulundurarak ve resmi inceleyerek,
resimdeki kişilerin duruşma sırasındaki duruş şekilleri ve yaptığı işlere göre kim ol-
duklarını noktalı yerlere yazınız.
Müşahitler ....................................... ................................... Zabitler
Kadı ................................ Şahitler ...................................
Görsel 3.12: Osmanlı duruşma salonu (Temsilî)
Fatih Sultan Mehmet ile Yavuz Sultan Selim’in Adalet Anlayışları
Din, mezhep ve ırk bakımından birbirinden farklı olan milletleri uzun bir süre barış ve hu-
zur içerisinde yaşatan Osmanlı Devleti, bu başarısını adaletli bir yönetim anlayışı ile sağlamıştır.
Osmanlı Devleti fethettiği coğrafyadaki milletlerin kültürlerine, örf, âdet, din ve inaçlarına
hiçbir şekilde müdahale etmemiş, onların eski yaşamlarına devam etmelerine müsade etmiştir.
Bunun için birçok Osmanlı padişahı fermanlar yayınlayıp kanunnâmeler çıkararak, bu halkların
hukuklarını korumuştur.
Fatih Sultan Mehmet İstanbul’un fethinden hemen sonra Ortodoks Patrikliği’ne serbest
davranma hakkı tanımış ve onları ayinlerinde özgür bırakmıştır. Kudüs Rum Patriği Atanasyos
ve beraberindeki rahipler İstanbul’a kadar gelerek ibadetlerinde özgür olmak için Fatih’ten izin
istemişlerdir. Fatih de; “Bundan sonra hiç kimse bunların ayinlerine, kiliselerine ve diğer ziya-
retgâhlarına karışmayacaktır.” diye ferman vermiştir.
Fatih, 1461’de de Bursa’daki Ermeni Piskoposu Hovakim’i İstanbul’a getirerek onu Ermeni
Patriği ilân etmiştir. Böylece Ortodokslara tanınan haklar, Ermenilere de tanınmıştır.
117