Page 21 - Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi 11 | 3.Ünite
P. 21

Türklerde Hukuk


            3.5. Tanzimat ve Meşrutiyet Dönemlerinde Vatandaşlık Hakları

                 Tanzimat Fermanı’nda da yer alan; “Bütün tebaanın can, mal ve namus emniyetinin sağlan-
            ması” ile ilgili konular Islahat Fermanı’nda aynen kabul edilmiştir. Devlet memurluklarına atama
            işlerinin padişahın iznine bağlı olması, ancak memur alımı sırasında din ve mezhep ayrımı göze-
            tilmemesi ve liyakata dikkat edilmesi gibi konular da Islahat Fermanı’nda karara bağlanmıştır.
                  Islahat Fermanı’na göre ticaret ve ceza davaları karma mahkemelerde yapılacak, mahke-
            meler herkese açık olacaktı. Şahitler ifadelerini kendi dilleriyle verecek ve kendi dinlerine göre
            yemin edebileceklerdi. Tanzimat Fermanı’nda askerlik vatanî bir görev hâline getirilirken, Islahat
            Fermanı’nda gayrimüslimler için askerlikte bedel ödeme usulü getirilmiştir.
                 Her iki fermanda da Osmanlı Devleti’nde yaşayan bütün unsurlara din ve mezhep ayrımı
            gözetmeksizin eşit haklar verilerek Osmanlı toplumu oluşturulmaya çalışılmıştır.

                  SIRA SİZDE



                         Tanzimat Fermanı (1839)                     Islahat Fermanı (1856)
                    ● Müslüman  ve  gayrimüslim  bütün         ● Osmanlı  Devleti’nin  tebaasının  tamamı-
                   yurttaşların can, mal ve ırz güvenliği      nın can ve mal emniyeti sağlanacak.
                   sağlanacak.
                    ● Bütün  Osmanlı  vatandaşları  kanun      ● Gayrimüslimlerin dinî işlerine hiçbir şe-
                                                               kilde karışılmayacak.
                   önünde eşit sayılacak.
                    ● Herkes kazancına göre vergi ödeyecek.    ● Din ve milliyet farkına bakılmaksızın her-
                                                               kes devlet memuru olabilecek.
                    ● Mahkemeler herkese açık ve bağımsız      ● Tüm Osmanlı tebaası, din ve mezhebine
                   olacak.                                     bakılmaksızın aynı vergiyi ödeyecek.
                Ali Akyıldız, Tanzimat Fermanı, İslam Ansiklopedisi, C. 40, s. 2
                                                                  Ufuk Gülsoy, Islahat Fermanı, İslam Ansiklopedisi, C. 19, s. 187


                 1. Tanzimat ve Islahat Fermanı’nı vatandaşlık hakları bakımından değerlendiriniz.



               .........................................................................................................................................................................................................................
               .........................................................................................................................................................................................................................
               .........................................................................................................................................................................................................................


                 Batılı  devletler,  azınlık  haklarını  bahane  ederek  baskı  yoluyla  kendi  hukuk  sistemlerini
            benimsetmek  istemişlerdir.  Gerek  bu  durum  ve  gerekse  XIX.  yüzyılda  Batı’yla  gelişen  ticaret
            nedeniyle yargı organlarına gelen dava türlerindeki değişiklikler, Batı’da uygulanan kanunların
            Osmanlı’da da uygulanmasına sebep olmuştur.
                 Tanzimat  Dönemi’ne  kadar  uyuşmazlıkların  çözümü  şerî  mahkemeler  tarafından  yapılırken
            Tanzimat Dönemi’nde Batı hukuku anlayışı da kabul edildiği için yeni mahkemeler de kurulmuştur.
                 Klasik Osmanlı Dönemi mahkemelerinde tek hâkim kadı idi. Tanzimat Dönemi mahkeme-
            lerinde ise gayrimüslim hâkimlerin de yer aldığı çok hâkimden oluşan ticaret mahkemeleri ve
            nizamiye mahkemeleri kurulmuştur. Bu mahkemeler ve çıkarılan yeni kanunların yanında eski
            şerî mahkemeler ve kanunların da varlığını sürdürmesi, hukuk alanında ikili bir anlayışın ortaya
            çıkmasına ve çeşitli kargaşaların yaşanmasına sebep olmuştur.
                 Tanzimat Dönemi’nde yeni kurulan mahkemeler daha çok gayrimüslimlerin işine yaramıştır.
            Ticari davalarda avukatları ve tercümanları aracılığıyla kendilerini iyi savunan gayrimüslimler,
            hak arama konusunda Müslüman tüccarlardan daha başarılı olmuşlardır.







                                                          121
   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26