Page 6 - Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi 11 | 3.Ünite
P. 6
3. Ünite
Karahanlılar İslamiyet’e geçişin ilk dönemlerinde Kök Türk ve Uygur geleneklerini devam
ettirmiş, ilerleyen yıllarda saray teşkilatı, ordu, idari yapı, vergi işleri, memuriyet isimleri ve bazı
hukuki alanlarda İslam dininin etkisiyle birtakım değişimler yaşamıştır.
SIRA SİZDE
“Taht üç ayak üzerindedir. Hiçbir tara- “Memleket tutmak için çok as-
fa eğilmez. Hareketim ve sözüm bütün halk ker ve ordu gerekir. Askeri beslemek için
için aynıdır. Ben işleri doğruluk ile hallede- de çok mal ve servete ihtiyaç vardır. Bu
rim. İnsanları bey veya kul olarak ayırmam, malı elde etmek için halkın zengin olması
işleri bıçak gibi keser atarım. Hak arayan gerekir. Halkın zengin olması için de doğ-
kimsenin işini uzatmam. Zulme uğrayarak ru kanunlar konulmalıdır. Bunlardan biri
kapıma gelen ve adaleti bulan kimse ben- ihmal edilirse beylik çözülmeye yüz tutar.”
den tatlı tatlı ayrılır. Benim sertliğim zalim-
ler içindir. Kanun karşısında herkes eşittir.”
Yusuf Has Hâcip, Kutadgu Bilig, Çeviren: Ayşegül Çakan, s. 80-168 (Düzenlenmiştir.)
Kutadgu Bilig’de yer alan adaletle ilgili verilen metinlerden hareketle, Türk
devletlerinde adalet anlayışını yorumlayınız.
.........................................................................................................................................................................................................................
.........................................................................................................................................................................................................................
.........................................................................................................................................................................................................................
.........................................................................................................................................................................................................................
.........................................................................................................................................................................................................................
Kutadgu Bilig’de “Hangi bey memlekette adil kanun koydu ise o bey memleketini tanzim et-
miş ve halkının gününü aydınlatmıştır.” denilmektedir. Kutadgu Bilig’in yazarı Yusuf Has Hâcip,
Türk devlet geleneğindeki adalet anlayışının en önemli bölümünün töre olduğunu birçok beyitte
dile getirmiştir. İlk Türklerde olduğu gibi töre ve güç kavramları, Türk düşüncesi ve Türk devlet
anlayışında sık sık yer almıştır.
Yusuf Has Hâcip, Kutadgu Bilig’de kuzu ile kurdun birlikte yaşamasını hayal ederken bu-
nun ancak adaletle sağlanacağını her fırsatta dile getirmiştir.
Büyük Selçuklu ve Türkiye Selçuklu devletleri hukuk sistemi de şerî ve örfî olmak üzere iki
kısma ayrılırdı. Şerî davalara kadılar, örfî davalara ise emir-i dâd bakardı.
Selçuklularda örfî yargıya dârüladl (adalet evi) denilir, adaleti sağlamakla kadılar görevlen-
dirilirdi. Askerî sınıfın hukuki davalarına bakan kadıların başındaki görevliye kadileşker, sivil
halkın davalarına bakan kadıların başındaki görevliye de kadilkudat denilirdi.
Selçuklularda yargı bağımsızdı. Bu nedenle adalet işleri ile ilgili görevliler herhangi bir ko-
nuda siyasi veya idari baskı altında kalmadan karar verebiliyor ve adalet işlerini bağımsız olarak
yürütüyorlardı.
SORU
İlk Türk İslam devletlerinin adlî teşkilatlarını göz önünde bulundurarak o dönemde ada-
letin uygulanması noktasında gösterilen hassasiyet hakkında bilgi veriniz.
106