Page 11 - Felsefe 11 | 5.Ünite
P. 11

5. ÜNİTE                                                                             20. Yüzyıl Felsefesi








                         Uygulama


               Aşağıda karekod ile verilen EBA uzantılı videoyu izleyiniz ya da videoda geçen konuşma metnini okuyu-
            nuz ve bunlardan hareketle verilen soruyu cevaplayınız.








                                                        http://kitap.eba.gov.tr/KodSor.php?KOD=6275



            TARİHÎ OLAYLARIN YAŞANDIĞI DÖNEMLERE GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ
               Tarih,  belge  ve  kanıtlara  dayalı  bir  bilim  dalıdır.  Olay  ve  olguların  ele  alınmasında  kanıtların  değer-
            lendirilmesi  için  birçok  bilimden  faydalanır.  Yeni  bulunan  kanıt  ve  belgeler  tarih  bilgimizi  değiştirebilir.
            Bu değişim, bilinmeyen yeni bir bilginin öğrenilmesi şeklinde olabileceği gibi bilinen bir bilgiyi yanlışlayıp
            doğrusunu ortaya koyabilir. Miryokefalon Savaşı’nın yapıldığı yerin tespit edilmesi bu durumu örneklemek
            açısından bize güzel bir fırsat vermektedir. Bilindiği gibi Miryokefalon Savaşı 1176 yılında Selçuklu Devleti
            ile Bizans arasında yaşanmıştır. Bu savaş sonrasında Türklerin Anadolu’dan atılamayacakları anlaşılmış ve
            Anadolu artık bir Türk yurdu (Türk yurtlarından biri) olmuştur. Bu durum, hem Türk tarihini hem de dünya
            tarihini etkileyen bir durumdur. Türk ve dünya tarihi açısından çok önemli olmasına rağmen Miryokefalon
            Savaşı’nın yapıldığı yer hususunda kesin bir bilgi mevcut değildir. Konuyla ilgili çalışma yapan tarihçiler
            farklı farklı yerlere işaret ediyordu. Konuyu araştıran tarihçilerin savaş alanı olarak işaret ettikleri yerlerin
            başında Isparta/Yalvaç/Kumdanlı, Hoyran Gölü’nün kuzeydoğusundaki Düz Beli Geçidi, Karamık Beli Vadisi,
            Gelendost Ovası, Çivril’de Kufi Çayı Vadisi geliyordu. Savaşın yapıldığı yerle ilgili olarak ortaya atılan bu
            görüşler çeşitli delillerle desteklenmeye çalışılsa da konuyla ilgili en sağlam kanıtlara sahip görüş, son dö-
            nemlerde ortaya konulmuştur. Bir jeoloji mühendisi tarafından yapılan bu çalışma ile savaşın Eğirdir Gölü
            üzerinde bulunan bir geçitte (Tzibritze Geçidi) yapıldığı ortaya çıkarıldı. Daha önce iki küçük göl ve bun-
            lar arasında bulunan bir geçidin bulunduğu alan yaşanan bir depremle değişime uğramış, göller arasında
            bulunan geçit su altında kalmış, iki gölün birleşmesi ile bugünkü Eğirdir Gölü oluşmuştur. Miryokefalon
            Savaşı’nın bir kısmı bahsedilen göller arasındaki geçit ve sonrasında da göl kenarında yapılmıştır. Buna göre
            Eylül 1176’da Uluborlu’dan hareket eden Bizans ordusu iki gölün arasındaki tarihi yol, Tzybritze Geçidi’ne
            girdi. Geçidin dar olması nedeniyle uzun bir hat hâlinde ilerleyen Bizans ordusuna II. Kılıçarslan kumanda-
            sındaki Selçuklu ordusu saldırdı. Dar geçitte sıkışan Bizans ordusu küçük bölümlere ayrılmış ve yenilmesi
            kaçınılmaz olmuştu. Tarihe merakı olan bu mühendis, konuyla ilgili tarihî kaynakları taramış, bölgede ve
            tarihî kaynaklarda yer adları ile ilgili araştırmalar yapmış, arazi yapısında yaşanan değişimleri incelemiş ve
            nihayetinde de savaşın yapıldığı yerle ilgili soru işaretleri ve çelişkileri ortadan kaldırmıştır. Bu çalışma tarihî
            bilgilerin yeni kanıt ve bilgilerle değişebileceğini, tarihin başta coğrafya olmak üzere jeoloji, arkeoloji, ono-
            mastik ve etimoloji gibi birçok farklı bilim dalından faydalanabileceğini göstermesi açısından da önemlidir.
            Tarihî olayları incelerken olayın yaşandığı dönemin koşullarının, coğrafyasının bilinmesi ve değerlendirme-
            lerin geçmişin şartlarına göre yapılması gerekir. Yukarıdaki örnek bunu açıklayıcı niteliktedir. Eğer tarihî
            olayları kendi döneminin koşullarında ele almaz, kişi olay ve olguları ait oldukları dönemin dışında bir dö-
            neme yerleştirirsek bu bir tarih yanılgısı yani “anakronizm” olur ve bizi yanılgıya götürür.
                                                                                                 eba.gov.tr

            Soru
               1.  Metinde geçen veya videoda anlatılan “Tarihî olayları incelerken olayın yaşandığı dönemin
                  koşullarının ve coğrafyasının bilinmesi ve değerlendirmelerin geçmişin şartlarına göre yapılması
                  gerekir.” ifadesiyle tarihsel bir olayın anlaşılabilmesi için Dilthey’in öne sürdüğü görüş ara-
                  sında benzerlik kurulabilir mi? Açıklayınız.








                                                                                                              127
   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16