Page 11 - Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi 11 | 4.Ünite
P. 11

Türklerde Ekonomi


                 İkta Sistemi
                 İlk kez Hz. Ömer Dönemi’nde uygulanmaya başlanan bu sistem, Selçuklular Dönemi’nde
            Nizamülmülk tarafından geliştirilmiş ve ekonominin vazgeçilmez unsuru hâline getirilmiştir. Ni-
            zamülmülk, Siyasetnâme adlı eserinde İkta Sistemi’ni; “Devlete ait olan ve kimsenin mülkiye-
            tinde bulunmayan topraklardan elde edilen vergi ve gelirlerin, askerî ve sivil devlet görevlilerine
            maaş veya hizmet karşılığı olarak verilmesi.” şeklinde tanımlar.
                  Bu sistemde devlete ait topraklar (mirî) kişilere hizmet karşılığında bırakılır, kişiler bu top-
            rağı köylülere kiralar, elde ettiği kira ve vergiler ile asker yetiştirirlerdi. Türk İslam devletlerinin
            askerî ve mali durumlarını düzelttikleri bu sistem sayesinde; çiftçiler, memurlar ve askerler ge-
            çimlerini aynı topraktan sağlamışlardır.
                 İkta Sistemi sayesinde; toprakların işletilmesi sağlanmış, vergilerin toplanması kolaylaşmış,
            hazineden herhangi bir harcama yapılmadan ordu kurulmuştur. İkta sahipleri, aldıkları toprak-
            lar ve bu topraklardan elde ettikleri gelirlere karşılık taşrada güvenliği de sağlamışlardır. İkta
            Sistemi ile merkezle eyaletler arasındaki para transferi sorunu da ortadan kaldırılmış toprağın
            devlete ait olması sayesinde, devlete karşı gelebilecek zengin bir sınıfın varlığı da engellenmiştir.


                  SIRA SİZDE



                     “…Ellerinde ikta bulunan ikta sahipleri, reayaya karşı nasıl davranacaklarını,
                kendilerine havale edilen vergileri nasıl alacaklarını bilmelidirler.
                    Reayanın şahsını, malını, oğlunu, emlak ve eşyasını emniyet altında tutacak kadar
                vergi alınmalıdır. Bu insanların durumu, alınan vergi yüzünden kötü olursa, ikta sahip-
                lerine bunun için müsaade yoktur. Reaya, padişahın dergahına gitmek ve kendi hâlini
                açıklamak isterse, ikta sahipleri onları bundan alıkoymasınlar. İkta sahipleri bu kuralla-
                ra uymazlarsa, kendilerine tahsis edilen ikta ellerinden alınsın.”
                                                                    Nizamülmülk, Siyasetnâme, s. 27-28 (Düzenlenmiştir.)

                  Aşağıdaki soruları yukarıdaki metne göre cevaplayınız.
                1. İkta sahiplerinin görevleri nelerdir?
                2. Devlet reayanın haklarının korunmasına neden önem vermiştir?

               .........................................................................................................................................................................................................................
               .........................................................................................................................................................................................................................
               .........................................................................................................................................................................................................................





                 Ahilik
                 Ahilik, XIII. yüzyılda temeli yardımlaşma üzerine kurulan esnaf ve sanatkâr örgütlenmesine
            verilen isimdir. İslam inancı ile Türk örf ve âdetlerinin sentezi sonucu oluşan bir düşünce sistemi
            olarak da ifade edilen bu teşkilat, toplumda ekonomik hayatın dışında; sosyal, siyasi ve askerî
            faaliyetleriyle de etkili olmuştur.
                 Bu  teşkilatın  Anadolu’da  kurulmasında  Fütüvvet  Teşkilatı’nın  etkisi  büyüktür.  Fütüvvet
            Teşkilatı; bir fikir ve ahlâk hareketi olarak İslam’ın ilk dönemlerinde ortaya çıkan yiğitlik ve kah-
            ramanlık ülküsünün adı olmuş, Fütüvvet Teşkilatı’nın ilke ve kurallarına Fütüvvetnâme adı
            verilmiştir. Usta çırak ilişkisine büyük önem verilen Fütüvvet Teşkilatı’nın ilkelerinden biri de
            “Okumakla, yazmakla olmaz; ta ustadan görmeyince!” şeklinde ifade edilmiştir.
                 Ahiler  ticari  hayatın  düzenlenmesi  için  çaba  harcamışlar,  ham  madde  alım  satımı,  ham
            maddenin işlenmesi ve üretilenlerin pazara sunulması ile ilgili her türlü düzenlemeleri yapmış-
            lardır. Narh koyma (ürünün fiyatını belirleme) konusunu da düzenleyerek üretilen malların ara-
            cısız bir şekilde tüketiciye ulaşmasını sağlamışlardır.





                                                          139
   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16