Page 17 - Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi 11 | 4.Ünite
P. 17
Türklerde Ekonomi
İnsanlar köylerde ve şehirlerde kendi geçimlerini sağlayacak kadar ekonomik faaliyetler-
de bulunmuştur. Köylüler ellerinde olmayan malların tedariki için pazarda ürünlerini satmış,
halk; barınma, giyinme, beslenme ve hayatlarını devam ettirmeye yönelik bir tüketim anlayışını
benimsemiştir. Tüketiciyi koruma konusunda ise kadı ve muhtesiplere önemli yetki ve sorumlu-
luklar verilmiş, tüketiciyi korumak için çeşitli tedbirler alınmıştır (Şema 4.2).
KLASİK DÖNEM’DE TÜKETİCİYİ KORUMAYA YÖNELİK TEDBİRLER
Standardizasyon Narh Toptancı halleri (kapan)
Fiyatlar önceden belirlenmiş, Şehre gelen tarım ürünleri,
Sanayi ve tarım ürünlerinin esnafın belirlenen fiyatların kapan adı verilen toptancı
aynı özellik ve kalitede tüketici- üzerinde satış yapmasına izin hallerine getirilerek tüketicinin
ye ulaştırılmasına çalışılmıştır.
verilmemiştir. talebine sunulmuştur.
Şema 4.2: Osmanlı klasik döneminde tüketiciyi korumaya yönelik tedbirler
Osmanlı Devleti, ticarete verdiği önemden dolayı Sultan II. Bayezid Dönemi’nde (1502), Bur-
sa İhtisap Kanunu’nu (Bursa Belediyesi Kanunu) çıkarmış ve bu kanunla ticari ilişkilerde stan-
dardı sağlayacak ilk adımı atmıştır. Birçok yerin mahallî özellikleri ve üretim çeşitliliği göz önün-
de bulundurularak ticarete standart kurallar konulmuş ve bu kuralların uygulanmasına büyük
önem verilmiştir. Bursa İhtisap Kanunu’yla birlikte ürünün kalitesi, narh ve ceza hükümleri de
belirlenmiştir.
SIRA SİZDE
Kanunnâme-i İhtisab-ı Bursa (Bursa İhtisap Kanunnâmesi)
“Hamallar nalsız at kullanmayıp, dağ yükünün iki yükünden fazlasını hayvana
yüklemeyeler. Eskiden katırla gelen odunun uzunluğu üç karış, deve ile gelenin altı karış
olurdu. Dağdan nasıl yükletilirse şehre o hâlde gelirdi. Şimdi bu odunlar bölünüp kısa
kesilmeye başlanmıştır. Bu usul yasaklanıp önceki kanuna uyulması kararlaştırıldı.”
Kanunname-i ihtisab-ı Bursa, Türk Standardları Enstitüsü, s. 19
Yukarıdaki metni inceleyerek Osmanlı Devleti’nin en küçük taşımacılığa kadar, tica-
retle ilgili kanunlar çıkartmasının ticari faliyetlere ne gibi etkisi olmuştur? Açıklayınız.
.........................................................................................................................................................................................................................
.........................................................................................................................................................................................................................
.........................................................................................................................................................................................................................
Osmanlı toprakları, Doğu ve Batı ekonomilerini birbirine bağlayan İpek ve Baharat Yolları-
nın Akdeniz’e ulaştığı bölgede bulunuyordu. Bulunduğu konum nedeniyle Osmanlı’da dış ticaret
ve transit ticaret teşvik edilmiş, elde edilen gümrük vergileriyle devlet için önemli bir gelir kayna-
ğı oluşturulmuştur. Bu nedenle ticarette denetimin yapılmasını ve yol güvenliğinin sağlanması-
nı bizzat devlet üstlenmiştir. Güvenli bir piyasa ortamı oluşturmayı ilke edinen Osmanlı Devleti,
dış ticarette altın ve gümüşün yurt dışına satışını yasaklamıştır.
Ticaretin gelişmesi için yollar üzerine kervansaraylar ve köprüler yaptırılarak bayındırlık
hizmetleri arttırılmış ve bu yerlerin koruyuculuğunu devlet üzerine almıştır. Ticaret yolları üze-
rinde güvenlik amacıyla derbent (karakol) teşkilatı kurulmuş, tüccarların ulaşımını kolaylaştı-
racak olan taşımacılık işlerini yapan mekkari taifesi ile kervanların dinlenebilecekleri kervan-
saray, han, imaret ve misafirhane gibi yapılar zengin vakıf gelirleri kullanılarak bizzat devlet
tarafından finanse edilmiştir.
145