Page 21 - Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi 11 | 4.Ünite
P. 21

Türklerde Ekonomi


                 Osmanlı Devleti XVI. yüzyılda mali sistemini; merkez hazine, tımar sistemi ve vakıf gelirleri
            olmak üzere üç ana unsur üzerine kurmuştur. Toplam kamu gelirleri içinde merkez hazine gelir-
            leri %51, tımar sisteminden elde edilen gelirler %37 ve vakıflardan elde edilen gelirler de %12’lik
            bir paya sahipti.

                 Tımar Sistemi
                               Tımar  Sistemi,  devlete  ait  arazilerin  gelirlerinin  asker  ve  memurlara  maaş
                             karşılığı verilmesidir. Bu araziler sipahilerin (Görsel 4.19) gözetiminde köylü-
                              ler tarafından işletilir, devlet ziraattan alacağı vergiyi, büyük bir bölümü asker
                                         ve memur olan tımar sahiplerine bırakırdı. Bu uygulama sayesinde
                                           üretimde devamlılık sağlanmış, toprakların boş kalması önlen-
                                             miş ve ücretsiz asker bulundurulmuştur.
                                                   Tımarlı sipahiler barış zamanında yol ve köprü yapımı,
                                               su işleri vb. gibi belediyecilik işlerini yaparlar bulundukları
                                               yerin asayişini sağlarlardı. Devlete ait olan tımar toprakları
                                              miras bırakılamaz, vakfedilemez ve bağışlanamazdı. Devlet de
                                            bu toprakları köylü ve sipahilerin elinden keyfî olarak alamazdı.
                                           Tımar Sistemi’nin zamanla bozulmasıyla birlikte güvenlik soru-
                                      nu ortaya çıkmış, köylüler ve sipahiler toprakları bırakıp şehirlere göç
                                    etmiş,  boş  kalan  tımar  toprakları  ise  daha  sonraları  özel  mülk  hâline
                                    gelmiştir. Tanzimat’la birlikte Tımar Sistemi’nin hukuki varlığı bitmiş,
                                      liberal bir toprak sistemine geçilmiştir. 1858’de Arazi Kanunnâmesi
                                      ile ziraî topraklarda özel mülkiyet ön plana çıkmış, mirî toprakların
             Görsel 4.19: Tımarlı sipahi (Temsilî)
                                      (devlet arazileri) büyük bir kısmı şahısların eline geçmiştir.
                 SORU

                   Tımar Sistemi’nin askerî önemini kaybetmesinin doğurduğu sonuçlar nelerdir?



                 Vakıf Sistemi


                    “Ben ki İstanbul fatihi abdi aciz Fatih Sultan Mehmet, bizatihi alın terimle ka-
               zanmış olduğum akçelerimle satın aldığım İstanbul’un taşlık mevkiindeki 136 parça
               dükkanımı  aşağıdaki  şartlar  altında  vakfediyorum.  Şöyle  ki:  Bu  gayrı  menkulatımdan
               elde olunacak gelirle İstanbul’un her sokağına ikişer kişi tayin eyledim… Ayrıca 10 cerrah
               ve tabip, 3 yara sarıcı tayin ve nasp eyledim (görevlendirdim). Bunlar ki ayın belli gün-
               lerinde İstanbul’a çıkalar, bila istisna (istisnasız) her kapıyı vuralar ve evde hasta olup
               olmadığını soralar. Var ise şifayap (şifa) olalar, değilse Dârülaceze’ye kaldıralar ve orada
               ferah bulduralar.
                    …Ayrıca külliyemde bina inşa eylediğim imarethanemde şehit ve şühedanın kavim-
               leri ve medine-i İstanbul fukarası yemek yiyeler. Ancak yemek yemeye veya almaya biza-
               tihi kendüleri gelemeyenlerin yemekleri, güneşin loş bir karanlığında ve kimse görmeden
               kapalı kaplar içerisinde evlerine götürüle…”
                                                              İbrahim Özdemir, Osmanlı Toplumunda Çevre Anlayışı, s. 9-10


                 Yukarıdaki metinden de anlaşılacağı gibi vakıflar, yardımlaşma ve dayanışmanın kurumsal-
            laşmış şekli olarak toplumsal hayatın kolaylaştırılması için önemli görevler üstlenmiştir. Vakıf
            Sistemi; ülkedeki eğitim, sağlık, bayındırlık ve dinî yatırımları yürüten sosyal güvenliğin temel
            kurumudur. Bu sistem toplumun inançları gereği, malını hayır yolunda harcamaları sayesinde
            gelişmiştir.






                                                          149
   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26