Page 8 - Özel Eğitim İhtiyacı Olan Öğrenciler
P. 8
ORTAÖĞRETİM KADEMESİNDE KAYNAŞTIRMA/BÜTÜNLEŞTİRME YOLUYLA EĞİTİM UYGULAMALARI
KAYNAŞTIRMA / BÜTÜNLEŞTİRME YOLUYLA EĞİTİM UYGULAMALARI
Özel gereksinimli bireyler, toplumsal yapılar içinde her zaman farklı olarak algılanmışlardır. Bu bi-
reylerin toplumsal yaşam içindeki yerleri ve olmaları gereken pozisyonlar günümüzde halen tartışılmaktadır.
Tarihsel süreçte, özel gereksinimli bireylerin çoğu zaman yok sayıldıkları ve dışlandıkları görülmüştür. Ancak,
hümanist felsefenin yükselişi ve 1950'lerden itibaren insan haklarına yapılan vurgularla, bu bireylerin diğer top-
lum üyeleriyle eşit haklara sahip olduğu düşüncesi yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu kapsamda, eğitim ortamları
da dahil olmak üzere toplumsal yaşamın her alanında özel gereksinimli öğrencilerin tüm haklardan eşit şekil-
de yararlanmaları önem kazanmıştır. Özel gereksinimli öğrencilerin tipik gelişim gösteren öğrencilerle birlikte,
destekleyici özel eğitim hizmetlerinden yararlanarak eğitim almalarını sağlayan uygulamalar son 50 yıl içinde
sistematik olarak yaygınlaşmıştır. Bu tür uygulamalar, başlangıç yıllarda kaynaştırma (mainstreaming) olarak
adlandırılırken, 1980'lerden itibaren bütünleştirme (inclusive education) olarak adlandırılmaya başlanmıştır.
Ayrıştırmadan Kaynaştırma/Bütünleştirmeye!
1940'lı yıllardan itibaren, yetersizliği olan öğrenciler için en uygun eğitimin ayrıştırılmış (segregation)
okullarda verilebileceği düşüncesi yaygınlaşmıştır. Bu dönemde, özel eğitim okulları uzman personel tarafın-
dan sunulan, bireysel gereksinimlere odaklanan yüksek kaliteli hizmetlerle donatılmıştır. Ancak, 1960'larda
insan hakları hareketinin güç kazanmasıyla birlikte, ayrıştırılmış özel eğitim kurumlarında öğrenim gören özel
gereksinimli öğrencilerin karşılaştığı etiketleme, dışlanma ve sosyalleşme becerileri ile eğitim programlarının
sınırlılıkları gibi olumsuz sonuçlar ele alınmaya başlanmıştır. Bu sorunlara yanıt olarak, ayrıştırılmış eğitim or-
tamlarının yarattığı olumsuzlukları gidermek ve özel gereksinimli öğrencilere daha etkili eğitim sunmak ama-
cıyla alternatif öneriler geliştirilmiş ve düzenlemeler yapılmıştır (Graham ve Jahnukainen, 2011; Mordal ve
Strømstad, 1998; Libsky ve Gartner, 1987; Porter ve Smith, 2011; Thomas, Walker ve Webb, 2005).
Özel gereksinimli öğrencilere yönelik nitelikli eğitim sağlama amacıyla yürütülen tartışmalar, "kaynaş-
tırma" (integration/mainstreaming) olarak adlandırılan uygulamaların birçok ülkenin eğitim sistemlerinde yer
almasına yol açmıştır (örneğin, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere). Kaynaştırma, özel gereksinimli öğrenci-
lerin, tipik gelişim gösteren akranları ile aynı ortamlarda, destek eğitim hizmetlerinden yararlanarak eğitim
almaları olarak tanımlanabilir (Libsky ve Gartner, 1987). Ancak, 1980'li yıllardan itibaren kaynaştırma uygula-
malarına yönelik olarak, bu sürecin öğrencilerin yetersizliklerine aşırı odaklanması ve dezavantajlı tüm öğren-
cileri kapsamadığı gibi konularda eleştiriler ortaya atılmıştır (Thomas, Walker ve Webb, 2005). Bu eleştiriler,
kaynaştırmanın sadece özel gereksinimli öğrencilere odaklanması, bu öğrencilerin hâlâ sınırlı eğitim olanak-
larından yararlanabilmesi ve farklı kültürel, ırksal ve çevresel koşullarda yaşayan dezavantajlı öğrencilerin bu
uygulamalarda dışlandığı (exclusion) görüşlerini içermektedir (Sebba ve Ainscow, 1996; Mordal ve Strømstad,
1998; Porter ve Smith, 2011).
8