Page 104 - ÇAĞDAŞ DÜNYA SANATI TARİHİ 12
P. 104
4. ÜNİTE
Hareketin kuramcıları Theo van Doesburg ve Piet Mondrian’dır. Resimde Piet Mondrian’ın minimalist çalışmaları, yapı
ve mobilyada ise Gerrit Rietveld’in (Gerıt Ritvıld) tasarımları hareketin ilkelerini ifade eden en iyi örneklerdir. Akımın
sanatçıları, sınırlandırılmış görsel anlatım biçimlerine ek olarak evrenin matematiksel strüktürü ve doğanın evrensel
uyumunu ifade etmenin yollarını aramışlardır. De stijl sanatçıları çağlarının genel bilincini ifade etmek istemişlerdir. I.
Dünya Savaşı’nın eski bir devri ortadan kaldırdığına; bilim, teknoloji ve politik gelişmelerin de nesnellik ve kolektivizm
içeren yeni bir devri başlattığına inanmışlardır. Akımın sanatçıları görsel gerçekliği yöneten fakat nesnelerin dış
görünüşlerinin arkasına gizlenmiş olan evrensel kanunları bulmaya çalışmışlardır. Bunun da nedeni; bilimsel teoriler,
üretim, mekanik ve modern şehrin ritimlerinin evrensel kanunlarla biçimlendiğini düşünmeleridir.
Gerrit Rietveld'in “Kırmızı-Mavi Koltuk”u (Görsel 4.15) ve Utrecht'teki (Ultrayt) Rietveld “Schröder Evi” (Ritveld
Şüröder Evi) (Görsel 4.16), Theo van Doesburg ve Van Eesteren’in (Fan İstırın) renkli aksonometrik mimari çizim-
leri, Oud’un Rotterdam'daki “Cafe de Unie”nin (Kafe de Uni) cephesi ve Mondrian'ın 1920'lerde yaptığı asimetrik
resimleri de stijlin en önemli örnekleri arasında gösterilebilir. De stijl günümüzde yalnızca tekrarlanan ve basılan
örnekleriyle modernizmin klasikleri olarak kabul edilmesi açısından değil görsel ve düşünsel yaratıcılığın canlı bir
kaynağı olması açısından da ilgi odağı olmuştur. 1980'lerdeki sanat, mimarlık ve tasarım alanlarında postmodernist
kuram ve uygulamaların ortaya çıkmasında ve yeni malzemelerin kullanılmasında de stijlin yenilikçi tavrının büyük
etkisi olmuştur.
Görsel 4.15: Kırmızı-Mavi Koltuk, Görsel 4.16: Schröder Evi, Rietveld,
Rietveld, 1918 Utrecht, Hollanda
Fark Ediniz 2
Gerrit Rietveld tarafından 1920’lerde yapılan “Rietveld Schröder Evi” modernizmin dönüm noktalarından biri olarak
gösterilir. 20. yüzyıl rasyonel mimari akımlarından de stijle uygun olarak tasarlanmış olan Rietveld Shröder Evi, döneminin
tasarım sorunlarına yenilikçi çözümler getirmesiyle bugün bile mimar ve iç mimarları etkilemeye devam etmektedir. Rietveld
Schröder Evi, ana renk kullanımı ve saf düşüceyi esas alan de stijl akımına tamamıyla uygun olarak tasarlanmış tek yapıdır.
Rietveld Schröder Evi’ne baktığımızda aklımıza Mondrian komposizyonlarının gelmesinin sebebi de iki sanatçının aynı
akımı temsilen eserler vermiş olmasıdır. Evin içine baktığımızda yalnızca yatak odalarının bulunduğu üst katta, kalıcı bir iç
duvar göremeyiz. İç mekânda esnekliği esas alan yapının farklı odaları taşınabilir ayırıcılarla birbirinden ayrılır. Alt katta ise
yine şekli değiştirilebilir mutfak, oturma odası ve yemek odası bulunmaktadır. Bu esnekliğin bozulduğu tek alan ise merdiveni
saran duvarlardır. Bunun da sebebi yapının aslında yerleşime izin verilmeyen üst katta olan yaşamı biraz gizlemektir. Yukarıda-
ki odaların taşınabilir ayırıcıları, gün içinde ortadan kaldırılıp tek büyük bir mekân elde edilmesi ve akşamları da kapanıp özel
alan olan yatak odalarını oluşturması düşünülerek tasarlanmıştır. De stijl akımının bir parçası olan ana renk kullanımı
Rietveld Schröder Evi’nde aynı zamanda farklı fonksiyonları belirtmek için bir araçtır. Bunun en belirgin örneği ise evin
siyah olan giriş kapısıdır. Rietvelt’in tasarımı olan koltuk da bunun örneklerindendir. Yapıldıktan sonra kullanışlı olmadığı
anlaşılsa da Rietvelt’in temsilcisi olduğu de stijl akımının prensiplerine uygun olarak tasarlanmıştır.
101