Page 105 - ÇAĞDAŞ DÜNYA SANATI TARİHİ 12
P. 105
20. YÜZYIL ÇAĞDAŞ SANAT AKIMLARI
Ç) BAUHAUS
Mimarlık ve uygulamalı sanatlar okulu olan Bauhaus, Mimar Walter Grapius (Volter Gırapyus) tarafından 1919 yılında
Almanya’da açılmıştır. Bauhausun programında her çeşit sanatsal yaratının bir araya gelerek yapı sanatı biçiminde
yeniden birleşmesi amaçlanmıştır. Bauhausta sanatçıya hayal gücünü cesurca kullanarak işlevselciliği ön planda tutan
deneyler yapma olanağı verilmiştir. Hem sanatçılar hem de zanaatçılar tarafından sağlanan öğretim, öğrencilerin el
sanatları ve sanat alanında gelişimini sağlamıştır. El sanatlarının sanatla birleştirilmek istenmesinin nedeni seri üretimle
bayağılaşan fabrika ürünleridir. Endüstrinin gelişmesi ile el sanatlarında yok olma başlamış ve bunun farkına varan
Bauhaus sanatçıları el sanatlarını koruma amaçlı çalışmalara girişmişlerdir.
Bauhaus Okulunda ağırlıklı olarak soyut çalışan
sanatçıların ders vermesi sonucu soyut biçime dayalı
ürünler ortaya çıkmıştır. Bauhausun heykeltıraşlık,
mimarlık, resim, el sanatları gibi birçok alanda verdiği
ürünlerin çoğu dikdörtgen, silindir, küre gibi geometrik
elemanlardan oluşmuştur. Wassily Kandinsky, Lyonel
Feininger (Liyonel Feningır), Paul Klee (Pol Kıli), Oskar
Schlemmer (Oskar Şilimmer), Josef Albers (Josef Albırs),
Bauhausta görevli sanatçılardan sadece birkaçıdır.
Kandinsky’e göre bazı renklerin biçimlerle ilişkisi vardı.
Örneğin mavi renk daireye, kırmızı renk kareye, sarı renk ise
üçgene denkti. Kandinsky kompozisyonlarında kullandığı
formları psikolojik açıdan ele aldı. Onun için üçgen, bir
trompet sesine benzer ve asabiyetin ifadesidir. Kare sakinliği Görsel 4.17: Sarı-Kırmızı-Mavi,
çağrıştırır. Daire ise birçok gerilimi taşıyan basit bir form Kandinsky
olmanın yanı sıra derinlik ifadesi için en uygun biçimdir.
Renkler de biçimler kadar önemlidir. Mavi ile sarı, yeşil ile
kırmızı, siyah ile beyaz birbirini iter. Sanatçı hissettiklerine
şekil vermede geometrik formlardan yararlanmış ve doğayı “Hep birlikte, mimarisi, heykeli ve resmiyle milyonlarca
kavramadaki yetkinliğini resimsel düzleme aktarmak için zanaatçının el vermesiyle, içinde her şeyi birden barındıracak
renk ve biçimlerle oynamıştır. Onun resminde dikeyler olan geleceğin binasını kuralım.”
sıcaklığı yataylar ise soğukluğu ifade etmektedir. Eğer resim- Walter Grapius
sel bir öge sola hareketli ise macera ve özgürlüğü, sağa
hareketli ise bilineni yansıtır ve rahatlatıcıdır. Kandinsky
geometrik biçimlerle renkler arasındaki ilişkiden yola çıkarak
yaptığı “Sarı- Kırmızı-Mavi” adlı tablosunda görünenin
altındaki görünmeyeni resmetmiştir (Görsel 4. 17).
Paul Klee de Kandinsky gibi Bauhaus için önemli bir
isimdir. Geometrik yapıdaki resimleri ile 1921’de
Bauhausun bünyesinde varlık göstermiş, 1931’de ise
kurumdan ayrılmıştır. Bauhausta çizgi ve yüzeyin doğası
ile ilgili fikirleriyle yaptığı resimler geometrik formların
yanında harfler, sayılar ve oklarla kurgulanmıştır. İnsan ve
hayvan figürleri ile birleştirdiği şekilleri kırılgan ve çocuk-
sudur (Görsel 4.18). Bauhaus, bünyesindeki sanatçılar
sayesinde şimdiye kadar olan anlayışları yıkmış; Röne-
sans’ın aşağıladığı zanaatı güzel sanatlarla birleştirmiştir.
Bu okulla birleşen endüstri ve sanat, geometrik ögelerle
biçimlenerek yaşamımızda farklı bir yere oturmuştur.
Bauhaus, modern sanatın temsilciliğini yapmış önemli bir
oluşumdur. Kurum 1933’te Naziler tarafından kapatılsa da
buradan ayrılan sanatçılar, Bauhausun uzantısı sayabi-
leceğimiz farklı kurumlarda bu anlayışı yaşatmaya çalış-
mışlardır. Bauhausun kapatılması sonucu pek çok sanatçı
ülkeyi terk etmiş ve ABD’ye giden sanatçılar modern sanatı
orada devam ettirmişlerdir. Görsel 4.18: Senecio, Klee
102