Page 106 - ÇAĞDAŞ DÜNYA SANATI TARİHİ 12
P. 106

4. ÜNİTE


               D) METAFİZİK RESİM (Fizikötesi Resim)

               Metafizik resim, İtalyan Ressam Giorgio de Chirico tarafından 1917’den sonra geliştirilen ve 1920’li yılların sonuna
               değin etkinliğini sürdüren bir sanat anlayışıdır. Yeni bir biçim anlayışı getirmekten çok nesneleri yeni bir bakış açısında
               görme eğiliminde olmuştur. Varlığın gizemli yanlarının, nesnelerin içerdiği soyut anlamların bir yalınlık duygusu içinde
               yakalanması metafizik resmin konusunu oluşturur. Nesnelerin doğal çevrelerinden soyutlanarak kendileriyle mantıksal
               bağlantıları  olmayan  başka  nesnelerle  birlikte  yabancı  bir  ortama  yerleştirilmesinden  kaynaklanan  etkiler;  resmi
               izleyende gizemli, sıkıntılı, hatta melankolik duygular uyandırır. Metafizik ressamların belli bir programı yoktur hatta
               bir  grup  olarak  da  ortaya  çıkmış  değillerdir.  İlk  yapıtları,  Chirico’nun  1917’de  Ferrara’daki  askerî  bir  hastanede
               tanıştığı  fütürist  Ressam  Carlo  Carra  ile  birlikte  yaptığı  çalışmalardan  kaynaklanır.  İki  sanatçı  hastaneye
               dönüştürülmüş  manastırdan  ve  burada  bakım  gören  Chirico’nun  kardeşi Alberto  Savinio’nun  (Alberto  Savinyo)
               gerçeküstücü  şiir  ve  oyunlarından  etkilenerek  kentin  savaş  sırasındaki  terk  edilmiş  görünümünü,  boş  alanlarını,
               yapıların  uzayan  gölgelerini  resimlerine  yansıtmışlardır.  Savinio’nun  yazdığı  bir  oyunda  yaratmış  olduğu  “Yüzü
               Olmayan  Adam”  tipi  de  Chirico  ve  Carra’nın  resim-
               lerinde bir manken olarak yer almış ve  metafizik resmin
               simgesi  olmuştur  (Görsel  4.19).  Metafizik  resmin  etki
               gücü,  yansıttığı  gizemli  havaya  ek  olarak  uyandırdığı
               durağanlık duygusundan da kaynaklanır. Resim mekânı
               geometrik  bir  düzene  sahiptir.  Resmedilen  cisimler  ve
               ışık tam bir hareketsizlik içindedir. Ustaca kullanılan bir
               perspektif ile elde edilen derinlikler, sahneyi mantık dışı
               bir  gerilime  sürükler.  Bu  hareketsiz  canlıların  yeri  yok
               gibidir.  Bu  ortama  yerleştirilmiş  manken  figürü,  bir
               yandan  eski  heykellerin  sessizliğini  ve  ağırbaşlılığını
               anımsatırken bir yandan da sıradan bir nesne olmasının
               getirdiği  bir  önemsizlik  duygusunu  içerir  (Görsel  4.20).
               1920’lerden sonraki İtalyan resminde, gerçeküstücülükte,
               dada akımında metafizik resmin etkileri vardır. 1919’dan   Görsel 4.19: Yüzü Olmayan Adam,  Görsel 4.20: Gün Bilmecesi,
 “Hep  birlikte,  mimarisi,  heykeli  ve  resmiyle  milyonlarca   sonra metafizik resme yönelen Morandi ise bu anlayışın   Chirico, 1915,  Modern Sanatlar  Chirico, 1914, Modern Sanatlar
 zanaatçının el vermesiyle, içinde her şeyi birden barındıracak   en yalın ve kalıcı biçimlerini ortaya koymuştur.  Müzesi, New York  Müzesi, New York
 olan geleceğin binasını kuralım.”

 Walter Grapius            BATI RESMİNDE YARI SOYUT ANLAYIŞLAR VE SONRASI
                   4.2
                           SÜRREALİZME ULAŞAN GELİŞME

               A) DADAİZM (Dada Akımı)
               I. Dünya Savaşı yıllarında başlayan sanatsal ve kültürel bir akımdır. Alışılagelmiş kural ve disiplinlere karşı tepki olarak
               ortaya çıkan bu akım savaşın yarattığı psikolojik ve sosyal çöküntülerin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. İlk kez 1916'da
               resmiyet kazanan dadacılık savaşın etkilediği ülkelerden kaçan sanatçıların Zürich'te toplanmasıyla Hugo Ball (Hügo Bal)
               tarafından Cabaret Voltaire’de (Kabare Votayre) kurulmuştur (Görsel 4.21, 4.22). Akımın kurucuları arasında Tristan Tzara
               (Tiristan Tizara), Jean Arp (Jan Arp), Richard Huelsenbeck (Richırd Hulsenbek) ve Marcel Janco (Marsel Yanko) gibi
               sanatçılar yer almıştır. Dadaizm savaşın yarattığı karamsarlık ve umutsuzluk içinde geleceğe olan inançlarını tümüyle yitiren
               sanatçıların oluşturduğu bir akımdır. Dadaizmin ana karakteri mantıksızlık ve var olan sanatsal düzenlerin reddedilmesidir.



















                             Görsel 4.21: Cabaret Voltaire,                  Görsel 4.22: Cabaret Voltaire,
                                  Zürich, İsviçre                                 Zürich, İsviçre


                                                                                                         103
   101   102   103   104   105   106   107   108   109   110   111