Page 49 - ÇAĞDAŞ DÜNYA SANATI TARİHİ 12
P. 49

MODERNİZM VE MODERN DÜNYA

            Modern  anlamda  resim  sanatının  oluşmasında  katkıları  bulunan
            empresyonistler  sanat  anlayışlarında  geleneksel  kurallara  bağlı
            kompozisyon  kavramlarını  reddetmişler,  gördüklerini  resmetmeyi
            tercih  etmişlerdir. Amaçları  dünyayı  dolaysız  olarak  aslına  uygun
            biçimde tasvir etmektir.  Empres- yonist sanatçılar resimlerinde anı   “Sanatta güzellik, doğa karşısında düşüncelere dalıp
            yakalamaya çalışmış ve ışığı gözün gördüğü şekilde kullanmayı tercih   gittiğiniz zaman edindiğimiz bilgilerle yıkanmış bir
            etmişlerdir. Empresyonistlere göre resim sanatı izlenimlerin yansıtıl-  gerçektir”  Jean-Baptiste-Camille Corot
            ması olayıdır. Sanatçılar özellikle nesnelerin sahip olduğu durağan ve
            kavramsal  anlamlarının  ötesinde,  nesnenin  ışığa  bağlı  olarak  anlık
            değişen  görünümlerini  yakalayıp  gerçek  biçimini  değil  görünen   “Kuşlar nasıl ötüyorsa bizde öyle resim yapıyoruz”.
            biçimini  tuvallerine  aktarmışlardır.  Empresyonistler  ışığın  bir  bulut           Claude Monet
            tarafından kırıldığında veya yansıtıcı ya da emici yüzeylere düştüğünde
            dağılmış efektleriyle daha çok ilgilenmişlerdir. Çoğunlukla dalga ve
            yansımaları barındıran su sahnelerine yönelmişler, sis (Görsel 2.21) ve
            kar (Görsel 2.22) tarafından oluşturulan belirsizleşmiş konturları tercih
            etmişlerdir.




















                  Görsel 2.21: Güneşli ve Sisli Havada Parlemento Binası,  Görsel 2.22: Karlı Havada Saman Yığını, Monet
                        Monet, 1903, Brooklyn  Müzesi, ABD            1890, Güzel Sanatlar Müzesi, Boston, ABD
            Empresyonistler  öncelikle  resim  sanatında  Rönesans  Dönemi’nden  beri  geleneksel  olarak  kullanılan  paleti  bir
            kenara bırakarak klasik renk serilerinden vazgeçmişlerdir. Resmi atölyeden çıkararak doğanın içine taşımışlardır.
            Doğanın  gerçeklerini  klasik  öğretilere  bağlı  olmadan  ifade  etmek  isteyen  Monet,  Pierre Auguste  Renoir,  Paul
            Cezanne (Pol Sezan) gibi sanatçılar çalıştıkları atölyeleri ve stüdyoları terk etmişlerdir. Bu sanatçılar açık havada
            gölgelerin aydınlık ve renklerle dolu olduğunu, doğadaki her cismin renginin diğer cisimlerden üzerlerine yansıyan
            renklerle birleşerek çok değişik tonlar oluşturduğunu fark etmişlerdir. Empresyonist sanatçılar konu seçiminde
            daha  özgür  davranmışlardır.  Kırsal  yaşam  ya  da  şehir  görüntüleri,  piknik,  tekne  partileri,  natürmortlar  ve  tren
            istasyonları, cıvıl cıvıl renklerle dolu kır manzaraları sanatçıların başlıca konularını oluşturmuştur. Empresyonistler
            açık  hava,  kırlar  ve  bahçelerle  birlikte  kentlerin  anlık  görünümlerini  de  çalışmışlardır.  Sanatçılar  tablolarında
            modern yaşamın yanı sıra sanayinin gelişimini gösteren çalışmalar da yapmışlardır.
            Renk kullanımında farklı teknikler deneyen empresyonistler dereceli ton geçişleri, gölge ve derinlik vermek için bir
            rengin derece derece koyultulması ya da açılması yerine, renkleri birbirine karıştırmadan fırça vuruşlarıyla renkleri
            yanyana  sürerek  sanatsal  açıdan  yeni  bir  görme  yolunu  açmışlardır.  Empresyonist  sanatçılar  geleneksel  olarak
            kullanılan koyu renkleri önemsememiş, renkleri fotoğraf çeker gibi anı yakalarcasına kullanmışlardır. Atölyelerde
            kullanılan siyah, karanlık ve koyu tonlara karşılık empresyonist sanatçılar tablolarında daima açık ve ferahlık verici
            tonları kullanmayı tercih etmişlerdir. Empresyonist sanatçılar perspektifi renklerin farklı tonlarıyla uygulamışlardır.
            Renkler, tek tek fırça vuruşlarıyla saf, prizmatik renklerin kullanımıyla açık havada ışığın değişen etkilerini yakala-
            mak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Sanatçılar perspektifi geometrik kurallara göre değil onun yerine boşlukları doldur-
            mak için önden geriye giden renk perspektifinden yararlanarak vermişlerdir. Işık-gölge alanları ve koyu renkler yerine
            zıt renkleri kullanmışlardır.

              Araştırınız 3

              Açık havada çalışan  sanatçı ile atölyede çalışan sanatçının renk kullanımları  arasında  ne gibi farklılıklar olabilir?




            46
   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54