Page 80 - ÇAĞDAŞ DÜNYA SANATI TARİHİ 12
P. 80

3. ÜNİTE



                                                                 Bilgi Notu 11


               “Bir  resimde  kelime  ile  tanımlanabilen  ya  da  önceden
               zihnimize  kazınmış  olan  hiçbir  şey  olmamalıdır.  Bir  resim
               kendi  hâlinde  bağımsız  bir  varlıktır.  Onun  betimlediğinden
               çok hatlara, biçimlere ve onların renklerine önem veririm.”

               “Benim peşinde olduğum, her şeyin üzerinde, dışavurumdur
               (...) Ben, yaşama dönük hislerim ve onları ifade etme şeklim
               arasında  bir  ayrım  yapmaya  muktedir  değilim  (...)  Kompo-
               zisyon, sanatçının hislerinin dışavurumu esnasında kullanıma
               sunulan çeşitli elemanların, dekoratif bir tarzda düzenlenmesi
               sanatıdır.”                                               Görsel 3.68: Balon Satıcısı, Mualla, 1961
                                                                 Fovist ressamlar içinde Türklerden de sanatçılar vardır. En
                                                     Henri Matisse  önemlisi tüm dünyanın tanıdığı, hayatını Fransa’da geçiren
                                                                 ressam Fikret Mualla’dır. Renk kullanımında ünlü fovist
                                                                 Henri Matisse’den etkilenmiştir. (Görsel 3.68)


               Henri Matisse (1869-1954): Fovizmin en önemli temsilcisidir. 1900’lü yılların başında neo-empresyonistler gibi Japon
               resimlerinden yararlanmıştır. Sanatçı, Cezanne ve Van Gogh’dan etkilendiyse de özellikle rengi düz yüzeyler hâlinde
               toplayan ve çizgiyi kontura dönüştürüp plastik bir etki bırakan Gauguin'i örnek almıştır. Japon estampları (baskı resim)
               ve Doğu minyatürlerine hayran olan Henri Matisse, sadeleştirilmiş saf biçimleri karşıt renkler kullanarak süslemeci bir
               anlayışa dayanarak gerçeği ve doğayı bir araç olarak kullanmıştır. Başlangıçtaki empresyonist eğilimlerini “renk ve
               tasarımın daha doğrudan bir sentezini” bulmak adına giderek değiştirmiştir.

               Matisse İslam ve Doğu sanatına ilgi duymuştur. Cezayir ve Fas gezileri sanatçının bu ilgisini daha da artırmıştır.
               Kendine özgü üslubunu 1903'te Cezayir'den döndükten sonra bulmuştur.  Görmüş olduğu sanat ve el sanatları onun
               imajını değiştirmiştir. Oralardan seramik, elbise ve bazı objelerle dönmüştür. Örnek aldığı seramikler, Doğu’ya özgü
               halı ve kilimler Matisse'nin dekoratif sanatının başlangıcının işaretidir (Görsel 3.69). Renkleri saf ve düz planlar
               biçiminde kullanmış, tekniğini arabesk çizgilere indirgemiştir.

               Matisse  “Harmony in Red” (Kırmızıda Uyum veya Akşam Sofrası) isimli eserinde (Görsel 3.70) görsel izlenimi süse
               dönüştürmüştür. Sanatçı, tabloda motife önem vermiş ve resimde vazo, çiçek ve meyveleri birer dekorasyon unsuru
               olarak kullanmıştır. İnsan figürüyle pencereden görünen manzara da bu süsün bir parçası olmuştur. Onları duvar
               kâğıdının çiçekleri arasına yerleştirmek için kenar çizgilerini basitleştirmiş, kadının ve ağaçların biçimlerini bozmuş-
               tur. Sonuçta Matisse’nin bu çalışması süslemeci anlayışı, gölgelere yer vermeyen tek düze boyanmış kırmızı alanları
               ve onun üzerinde iki ve üç boyut arasında gidip gelen yanılsamaları ile öne çıkmaktadır.


























                          Görsel 3. 69: Aile Portresi, Matisse, 1911,   Görsel 3. 70: Harmony in Red, Matisse, 1908,
                         Hermitage (Hermitaj) Müzesi, St. Petersburg        Hermitage Müzesi, St. Petersburg


                                                                                                          77
   75   76   77   78   79   80   81   82   83   84   85