Page 84 - ÇAĞDAŞ DÜNYA SANATI TARİHİ 12
P. 84

3. ÜNİTE


               D) KÜBİZM

               Kübizm  1906-1907  yıllarına  doğru  Fransa’da  Pablo  Picasso  ve  Georges  Braque  (Corc  Bırak)
               öncülüğünde ortaya çıkan, 1910 yıllarına doğru gelişen, öne sürdüğü görüşlerle estetik anlayışta
               devrim yaratarak resim sanatının tümüyle dönüşüm geçirmesine yol açan modern sanat akımıdır.
               Kübizm, temelde çağdaş yaşamı aktarabilecek yeni bir anlatım türü arayan genç kuşak sanatçıların,
               19. yüzyıl sonlarında oluşan akımlarla kendi sanat anlayışlarını özdeşleştirememelerinden doğan
               tedirginliğin ve doyumsuzluğun bir sonucudur.


               Yeni bir biçim dili arayışının sonucu olarak izlenimciliğin reddedilmesi ile ortaya çıkan ve gerçekliğe
               karşı olan bu tavır 20. yüzyılın yeni akımlarını oluşturur. Çoğu renkçi olan akımlar, yeniliği doğalcı
               sanat geleneği içinde aramış, renk ve konu ile sınırlı olan yeniliklerine rağmen biçim dilinde önemli bir
               değişiklik yapamamıştır. Kübizm bu akımlar içinde biçim diline yeni bir bakış açısı getirebilen tek
               akımdır. Bilim ve teknik alanındaki gelişmelere karşı kayıtsız kalamayan 20. yüzyıl sanatçıları, yeni
               biçim dilini, Braque ve Picasso'nun ortaklığı ile tek bakış noktasını yıkan kübizmde bulmuşlardır.

                 Bilgi Notu 12

                 1908'de “Sonbahar Salonu”nun  jürisinde yer alan ünlü sanatçı Henri Matisse’nin sergiye katılan Braque'ın “L'Estaque”
                 resimlerini şematik olarak küçük küplere benzetmiş olduğu, Fransız sanat eleştirmeni Louis Vauxcelles”in de (1870-1943) bu
                 benzetmeden esinlendiği çeşitli kaynaklarda aktarılmaktadır.

                 Fark Ediniz 3                                   Bilgi Notu 13

                 20.  yüzyıl  sanatını  hazırlayan  etkenleri  anlamak  için
                 Giotto’dan beri süre gelmiş olan tek bakış noktasını kırıp
                 maddeyi parçalayan, kübizme öncülük eden Cezanne’nin
                 sanatını  gözden  geçirmek  gerekir.  Onun  renk  ve  yüzey
                 üzerinde  yoğunlaşmış,  hacmin  yapısını  aramış,  doğanın
                 kurgusunu  geometrik  biçimlerle  ele  almış  ve  dış
                 görünüşten  çok  değişmeyen  yapıyı  vermeye  çalışmış
                 olduğu görülür. Yüzeyi irdeleyen yapısıyla Cezanne 20.
                 yüzyıl bakış açısının genişlemesine öncü olmuştur. Küçük
                 hacim parçalarına bölünen yüzey 20. yüzyılın oluşturucu
                 ve parçalayıcı düşünce yapısının önceleyicisidir.


                 Bilgi Notu 14

                 Kübizm ve ekspresyonizm gibi akımlar Avrupa’da önem
                 kazandığında Osmanlı Devleti’nin son döneminde “Çallı
                 Kuşağı”  olarak  adlandırılan  Feyhaman  Duran,  Hikmet
                 Onat,  Nazmi  Ziya,  İbrahim  Çallı,  Avni  Lifij,  Namık
                 İsmail  gibi  bir  grup  Türk  sanatçı Avrupa’da  bulunmuş
                 ancak  1870’lerde  ortaya  çıkan  ve  1910’larda  etkinliği
                 azalan empresyonizm ile ülkemize dönmüşlerdir. Batı’da
                 önemini  yitiren  empresyonizm,  yeni  felsefeler  ışığında   Görsel 3.86: İskambil Kâğıtlı Natürmort, Berk,
                 kübizmin  gölgesinde  kalırken  bizim  için  çok  yeni  bir   1933, İstanbul Devlet Resim Heykel Müzesi
                 akımdı.  1928  sonrasında  Türk  resim  sanatının  etkilen-   Cumhuriyet  Dönemi  Türk  resminde  önemli  yeri  olan
                 dikleri  akımlardan  ekspresyonizm,  kübizm,  fovizm  ve   Cemal  Tollu,  Nurullah  Berk,  Bedri  Rahmi  Eyüboğlu,
                 nabiler ile kurulan ilişkiler önem kazanmıştır. Bu akımlar   Ercüment  Kalmuk,  Ferruh  Başağa,  Hasan  Kaptan, Ali
                 da  Türk  resmine  en  az  diğerleri  kadar  bir  gecikme  ile   Avni  Çelebi,  Turgut  Atalay  vb.  birçok  sanatçı  kübist-
                 ülkemize gelmişlerdir.                          konstrüktivist resme yönelmiştir.


               20. yüzyılın ilk çeyreğinin ilk öncü akımı olan kübizm, Cezanne’nin doğadaki her şeyin geometrik bir biçimde ifade
               edileceği fikrini kaynak almaktadır. Cezanne doğanın küre, koni, silindir gibi geometrik biçimlere göre işlenmesi
               yöntemini ilk kez bulan ve çalışmalarında bu yöntemi uygulayan sanatçıdır. Yaptığı peyzaj, natürmort veya figürlü
               kompozisyonlarında kendine has bir üslup geliştirmiş,  ele aldığı biçimleri geometrik anlayışla tuvale aktarmıştır.
               Cezanne’nin  resimlerinde  nesne  amaç  olmaktan  çıkmış,  kompozisyon  için  araç  konumuna  gelmiştir.


                                                                                                          81
   79   80   81   82   83   84   85   86   87   88   89