Page 110 - TÜRK İSLAM SANATI 11
P. 110

5. ÜNİTE



                        Divriği Ulu Camii, gemi teknesi biçiminde bir kemerle son bulan ve çok kuvvetle belir-
                     tilmiş bir taş mihraba sahiptir (Görsel 5.27). Bir dikdörtgen içine alınan mihrabın yarısından
                     başlayıp kemer uçlarına kadar yükselen kuşak barok palmetlerle süslüdür. Anadolu'da bu
                     ölçüde ve zenginlikte olan mihrabın bir benzeri daha yoktur. Camiden 12 yıl sonra yapılan
                     ve bir oymacılık şaheseri olan minber abanoz ağacından yapılmıştır. Tiflisli Ahmet Usta’nın
                     eseri olan minber; ince rumiler ve kıvrık dallarla işlenmiş panoların geometrik yıldızlar
                     hâlinde sıralanmasından meydana gelmiştir (Görsel 5.28). Masif, düz duvarlı cepheler, her
                     biri ayrı özellikte dört portalle hareketlendirilmiştir. Birbiriyle yarışan farklı kompozisyon-
                     larla ayrı şaheserler olan dört taç kapıyla arasında üslup birliği yoktur. Kuzey taç kapısında
                     birbiriyle gevşek bağlantılı çifte yaprak, palmet, lotus ve yuvarlak ayna gibi irileşmiş barok
                     ifadeli motiflerin yüzeyleri de ince işlenmiş küçük çiçekler, rumiler ve yıldız şekilleri ile
                     doldurulmuştur.





















                            Görsel 5.27: Divriği Ulu Camii mihrabı, Sivas  Görsel 5.28: Divriği Ulu Camii minberi, Sivas
                        B) Medreseler
                        Büyük Selçuklulardan günümüze hiçbir medrese kalmadığı hâlde Doğu ve Orta Anado-
                     lu’da yapılmış birbirinden güzel medreselerin birçoğu yer yer harap da olsa günümüze
                     kadar  gelebilmiştir.  Sağlamlıkları,  düzenlilikleri  ve  süsleri  ile  hayranlık  uyandıran  bu
                     medreseler o devirde yalnızca yüksek sanat zevkinin varlığını değil ilme verilen önemin de
                     büyüklüğünü    göstermektedir. Vakıflar tarafından yönetilen ve bütün Selçuklu kentlerinde
                     anıtsal yapılar olarak yükselen Selçuklu medreselerinde öğrenciler parasız olarak İslami
                     bilgiler, tıp, astronomi, matematik, felsefe gibi konularda eğitilmiştir.
                        Anadolu’daki medreselerin ilk örnekleri Artuklu ve Danişmentli kültür çevrelerinde
                     karşımıza  çıkmaktadır. Artuklular  Güneydoğu Anadolu,  Danişmentliler  Orta  ve  Doğu
                     Anadolu'ya, Karadeniz Bölgesi’ne yerleşmiştir. Coğrafyanın farklılığı medreselerin plan
                     şemalarını da etkilemiştir. Anadolu’nun karasal iklimin yaşandığı Tokat, Niksar ve Konya
                     gibi merkezlerin bazı medreselerinde avluların üzeri kapatılırken sıcak kentlerden olan
                     Diyarbakır, Mardin ve çevresindeki medreselerde açık ve büyük bir avlu tercih edilmiştir.
                     Dolayısıyla Anadolu'daki  Selçuklu  medreseleri  kapalı  avlulu  (kubbeli)  ve  açık  avlulu
                     olmak üzere iki tip üzerinden örnekler vermiştir.




                                                       FARK EDİNİZ

                 Medreseler, devletin çe itli kademelerinde görev yapacak yönetici sınıfa elemanlar yeti tirmi tir.
                Özellikle yoksul ve ba arılı öğrencilerin eğitilmesi ve topluma kazandırılması, bilgili din adamlarının
                    yeti tirilmesi, bilgin ve uzman ki ilerin görevlendirilmesi amaçlanmı tır. Medrese eğitimini
                             tamamlayan bu ki iler çe itli konularda topluma rehberlik etmi lerdir.





                                                           107
   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114   115