Page 138 - TÜRK İSLAM SANATI 11
P. 138

5. ÜNİTE



                        Ç) Avlu
                        Selçuklu camilerinde caminin önüne eklenmiş revaklı bir avlu görülmez. Bir dikdörtgen
                     içinde eşit iki bölüme ayrılan ve birinci bölümü oluşturan revaklı avlu ilk olarak Beylikler
                     Dönemi’nde kendini gösterir ve camiye klasik şeklini verir. Revaklı cami tipinin ilk güzel
                     örneğini  Saruhan  Beyliği  zamanında  Manisa'daki  Ulu  Camii’nde  (İshak  Bey  Camii)
                     görülür.
                        D) Doluluk ve Boşluk Dengesi
                        Selçuklu cami ve medreseleri dikkati gösterişli portale çeviren bir anlayışın ifadeleri
                     olduğu için avlu ve duvarları mimari ögelerden yoksun bir şekilde düz bırakılmış, bazen
                     sağır  kemerle  (içi  dolu)  bazen  de  savunma  amaçlı  yüksek  yapılmıştır.  Beylikler  Döne-
                     mi’nde cami duvarlarının özellikle ön cephesi sağır şekillerinden kurtulup hem teknik hem
                     estetik bakımdan önemle ele alınmış,  üst üste iki dizi hâlinde pencereler açılarak doluluk
                     ve boşluk dengesi kurulmuştur. Milas’taki Firuz Bey Camii ve Selçuk'taki İsa Bey Camii bu
                     anlayışın ilk örnekleridir (Görsel 5.83). Camilerin cepheleri mermer levha ile kaplanarak
                     sadelik anlayışı ile boşluk doluluk dengesi sağlanmıştır. Bu anlayışın etkileri klasik Osman-
                     lı camilerinde bütün zenginliği ile görülmektedir.
                        E) İç ve Dış Yapı Uyumu
                        Selçuklu camileri veya kapalı medreseleri gösterişli portalleri ile yalnızca ön cepheden
                     görünüşe yönelik inşa edilmiştir. Yanlardan veya arkadan görünüşlerinde dikkate değer bir
                     öge  yoktur. Ayrıca  dışarıda  görünenler  ile  içerideki  ögeler  arasında  görsel  bir  bağlantı
                     bulunmamaktadır. Buna karşılık Beylikler Devri yapılarında dışta toplu bir uyuma gidil-
                     meye başlanmış, dışla iç düzen uyumu ayarlanmıştır. Firuz Bey, İlyas Bey, İsa Bey camiileri
                     bu  bakımdan  başarılı  örneklerdir  (Görsel  5.84).  Selçuklu  yapılarında  yerini  bir  türlü
                     bulamayan minare de İznik'teki Yeşil Camii ve İlyas Bey Camii’nde olduğu gibi yerini
                     bulacak ve caminin gövdesinden ayrılmaz estetik bir unsur hâline gelecektir.
                        Beylikler  Devri’nde  Anadolu  Türk  mimarisinde  ortaya  çıkan  bütün  yenilikler  ve
                     başlangıç  hâlindeki  üslup  gelişmeleri  doğudan  batıya  doğru  uzandıkça  daha  fazla
                     belirmiştir. Bu yenilik ve üslup gelişmeleri batıdaki beyliklerden biri olup sonradan hepsini
                     idaresi altında birleştiren Osmanlıların elinde en iyi şekilde değerlendirilip dünya sanatları
                     ölçüsünde Osmanlı Türk mimarisinin yaratılmasını sağlamıştır.

































                              Görsel 5.83: Firuz Bey Camii, Muğla      Görsel 5.84: İlyas Bey Camii, Aydın



                                                           135
   133   134   135   136   137   138   139   140   141   142   143