Page 163 - TÜRK İSLAM SANATI 11
P. 163

Osmanlı Dönemi Sanatı



                        Mimar Sinan “Çıraklık eserim.” dediği İstanbul Şehzade Camii’nde hüznü,  kalfalık
                     eserim dediği İstanbul Süleymaniye Camii’nde kudreti ve ustalık eserim dediği Edirne
                     Selimiye Camii’nde ise azameti göstermiştir.
                        Klasik Osmanlı mimarisinde yeniliklerin öncüsü olan kişi Mimar Sinan’dır. O, ken-
                     disinden önce mimaride gerçekleştirilen birçok formu çok daha büyük ve anıtsal boyutlar-
                     da geliştirerek klasik döneme damgasını vurmuş, Klasik Dönem Osmanlı mimarisinin
                     formlarını bir gelenek haline getirmiştir. Mimar Sinan inşa ettiği yapılara merkezî kubbe,
                     avlu gibi formların yanında kubbeyi taşıyan fil ayaklarını da eklemiştir. Merkezî kubbenin
                     yan kısımlarına yarım ve çeyrek kubbeleri eklemek suretiyle daha geniş harim kısmını
                     oluşturmayı başarmıştır. Yapılarda dörtlü minare formunu denemiş, şerefelere ayrı çıkış
                     yolları uygulamasını başlatmıştır. Mimar Sinan, yapılarında yer alan minarelere anlam
                     yüklemiştir.  Süleymaniye’nin  dört  minaresi  Kanuni’nin  İstanbul’un  fethinden  sonraki
                     dördüncü, on şerefe ise kuruluştan itibaren onuncu hükümdar oluşunu simgelemektedir.
                     Yapılara  is  odaları  gibi  yeni  bölümler  eklemiştir. Ayrıca  yapılarda  kendisinden  önce
                     karşılaşılan ısıtma, akustik, aydınlatma gibi sorunları halletmiş ve yapının içinde nem
                     oluşmasını engellemek için havalandırma sistemini uygulamıştır. Eserlerin depreme karşı
                     dayanıklılığını artırmak için taban harcı sistemini kullanmış bu sayede deprem dalga-
                     larının emilerek etkisiz hale gelmesini sağlamıştır. Eserlerinde kazık temel uygulamasını
                     denemiş  ve  bu  sayede  yapıların  zemine  tam  olarak  oturmasını  sağlamıştır.  Yapının
                     temelinin altına drenaj sistemi bırakarak nem almalarını engellemiştir.
                        Mimar Sinan hayatı boyunca; 92 cami, 52 mescit, 55 medrese, 7 darülkurra, 20 türbe, 3
                     darüşşifa, 6 su yolu, 17 imaret, 10 köprü  (Görsel 6.25), 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen,
                     48 hamam olmak üzere birçok eser yapmıştır.

























                                                   Görsel 6.25: Edirne Uzunköprü
                        Osmanlı  İmparatorluğu  Dönemi  yapı  sanatında  mimarlık  teşkilatının  ne  zaman
                     kurulduğu hakkında kesin bilgiler yoktur. Osmanlı Devleti’nde mimari ile uğraşanlar kendi
                     aralarında sıkı bir örgütlenme içerisinde idiler. Bunlara mimar esnafı denmiştir. Büyük
                     şehirlerde bir mimarbaşı bulunur ve denetimler yapardı. Şehirlerde bulunan mimarbaşılar
                     İstanbul’da bulunan hassa mimarbaşına bağlıydı. 15. yüzyıldan itibaren İstanbul’da “Hassa
                     Mimarlar Ocağı” kuruldu. Başlarında mimarbaşı ya da mimar ağa denilen görevli bulun-
                     maktaydı. Hassa Mimarlar Ocağı’nda mimar olacaklara uzun süreli eğitimler verilirdi. Bu
                     ocakta  yetişen  mimarlar  devletin  ve  vakıfların  inşaat  işlerini  yürütmekle  sorumluydu.
                     Mimarbaşılar ise usta ve amelelerin yevmilerine, yapı malzemelerinin kalitesine, inşaat
                     ruhsatlarına ve emrinde çalışanların tayinlerine bakardı. II. Mahmut Dönemi’nde “Ebni-
                     ye-i Hassa Müdürlüğü” kurulana kadar devam eden Hassa Mimarlar Ocağı 1831 yılında
                     lağvedildi.


                                                           160
   158   159   160   161   162   163   164   165   166   167   168