Page 167 - TÜRK İSLAM SANATI 11
P. 167
Osmanlı Dönemi Sanatı
Yeni Camii, Osmanlı Klasik Dönemi’nde yapılan son büyük camidir. Eminönü’nde Galata
Köprüsü’nün Avrupa yakası tarafındadır. Yeni Camii ve külliyesi Osmanlı Devleti tarihin-
de yapımı en uzun süren eserdir. XVI. yüzyılın sonlarında inşaatına başlanmış, XVII.
yüzyılın ikinci yarısında bitirilmiştir. Külliyenin yapımında Mimar Sinan’ın öğrencisi
olan Mimar Davut Ağa, daha sonra da Mimar Dalgıç Ahmet Ağa gibi farklı ustalar
çalışmıştır. Külliyenin içinde Mısır Çarşısı, türbe, hünkâr kasrı ve çeşme bulunmaktadır.
Külliyede yer alan Yeni Camii’de, merkezî bir ana kubbenin etrafında, aynı çapta dört
yarım kubbe bulunmaktadır. Bu yarım kubbelerin etrafında irili ufaklı kubbeler yer
almaktadır (Görsel 6.28). Üç şerefeli iki minaresi bulunan caminin yirmi üç kubbeden
oluşan bir avlusu vardır. Caminin mermerden yapılmış kubbeli bir şadırvanı mevcuttur.
Görsel 6.28: Yeni Camii, İstanbul Görsel 6.29: Nur-ı Osmaniye Camii, İstanbul
Yeni Camii kalem işi, ahşap ve taş süslemeleri açısından oldukça zengindir. Zeminden
başlayan süslemeler duvarlara kadar devam etmiş, merkezi kubbeyi taşıyan ayakların
yüzeyleri ve son cemaat yerlerinde bulunan duvarlar çinilerle süslenmiştir. Sır altı
tekniğinde yapılmış olan çiniler İznik ve Kütahya çinilerindendir. Firuze, mavi ve yeşil
renkli çiniler natüralist desenlerle zenginleştirilmiştir. Eserin kapı ve pencere süslemele-
rinde geometrik kompozisyonlu ahşap süslemeler hâkimdir.
Osmanlı Klasik Dönemi’nin son bulup barok üslubunun kendisini belli ettiği ilk eser
olan Nur-ı Osmaniye Camii’nin inşaatına 1748 yılında, Sultan I. Mahmut zamanında
başlanmış, cami 1755 yılında Sultan III. Osman zamanında bitirilmiştir. İnşaatında strük-
türel demir, temelinde de ahşap kazık kullanılan eser mimari tarzı ve oval yapısı ile dikkat
çekmektedir. Bu özellikleri ile eser yeni gelişen yapım tekniklerini de bünyesinde
barındırmaktadır. Eser, yapım tekniklerindeki gelişmişliği sayesinde günümüze kadar
orijinal haliyle gelmiştir. Barok üslup ile Osmanlı mimari geleneğinin bir arada
kullanıldığı yapıda, merkezi kubbe dört köşe kulesi üzerine oturtulmuştur. Yapının mihrap
kısmı yarım kubbeli bir şekilde dışarıya doğru taşmıştır (Görsel 6.29). Cephelerde derin
kemerler kendini belli etmektedir. Yapının avlusunda şadırvan bulunmamaktadır.
Barok sanatın etkisinin görüldüğü yapılardan birisi de külliye merkezinde inşa edilen
Laleli Camii’dir. Mimarı Tahir Ağa olan caminin yapımına 1759 yılında, Sultan III. Mustafa
Dönemi’nde başlanmış ve cami 1763 yılında bitirilmiştir. Merkezî kubbe sekiz sütuna
dayalı kemerler üstünde olup altı yarım kubbe ile çevrilidir. Caminin iç duvarı somaki
mermerlerle kaplıdır. Yapım tarzı ve konuluş şekliyle ayrı bir özelliği olan 105 penceresi
vardır. Hünkâr mahfili sol taraftadır. İç avlusunda kemerler, esas yapıda olduğu gibi kendini
164