Page 165 - TÜRK İSLAM SANATI 11
P. 165
Osmanlı Dönemi Sanatı
sanat ve bilim insanı da İstanbul’a gelmiş ve bunlar Batı tarzı yaşamın da öncüleri olmuştur.
Fransız büyükelçisi vasıtasıyla İstanbul’a gelen ve vefatına (1737) kadar saray ressamlığı
yapan ünlü Fransız ressam Jean Baptiste Van Mour (Can Baptist Van Mor) gibi Avrupalı
sanatçılar Osmanlı topraklarında sanatta Avrupa kültürünü sergilemeye başlamışlardır.
Batılılaşma, Lale Devri’nden sonra daha çok askerî ve ona bağlı olarak eğitim alanında
etkisini göstermiştir. Yeni askerî kışla ve okulların ardından mühendishane ve tıbbiyeler
kurulmuştur. Avrupa’dan örnek alınan her yeni kurum mimarisini de beraberinde getirmiş,
bu sayede kentin mimari çehresi değişmiştir. Yapıların süslemesinde rokoko, barok ve ampir
gibi Batılı üsluplar egemen olmaya başlamıştır. Osmanlı sanatında Batı etkisi yaklaşık iki
yüz yıl devam etmiştir. Bu etki; el yazması kitaplar, tuğralar, ev eşyaları, padişah portreleri,
kitap ciltleri, duvar ve tavan resimlerinde görülmüştür.
Lale Devri’nden sonra mimari eserlerde ve bu eserlerin süslemelerinde kendini gösteren
Barok Dönem (1730-1810) mimaride oval formlara yönelinmiş ve yuvarlak kemer
kullanılmıştır. Türk sanatında önemli yer tutan mukarnasın yerini iç ve dış bükey şeklinde
dalgalar halindeki süslemeler almıştır. “C” ve “S” kıvrımları süslemede etkin olan diğer
özelliklerdir. Klasik Türk sanatı barok sanatın tesirinde kalmasına karşın kendine ait mimari
ve süsleme özelliklerini de bu sanata katarak zamanla “Türk baroğu” adını almıştır. 15.
yüzyılda Fransa’da etkili olan rokoko üslubu Türk sanatında barok sanata göre gecikmeli
olarak etkili olmuştur. Özellikle altın yaldızlı süsleme anlayışı ile kendini göstermiş
mefruşat, iç süsleme ve küçük sanat eserlerinde birtakım kabartma ve kıvrımlar şeklinde
sıklıkla kullanılmıştır. Barok sanatın aşırı süslemeci dönemine rokoko üslubu denmiştir.
Eski Yunan sanatına karşı Avrupa’da duyulan hayranlık neoklasik üslubu ortaya
çıkarmıştır. Bu üslup Fransa’da çok etkili olmuş ve Empire (Ampir) Dönemi’nin
(18l0-1860) başlamasına sebep olmuştur. Özellikle Fransa’da 18. yüzyılın sonlarına doğru
etkisini artırmıştır. Fransa İmparatoru Napoleon Bonaparte (Napolyon Bonapart) Döne-
mi’nde Avrupa mimarisinde etkinliğini kabul ettirmiş ve bundan dolayı bu sanata imparator-
luk anlamına gelen empire (empir) sanatı denmiştir. Bu sanat Osmanlı mimarisinde Avrupa
sanatından biraz geç olarak uygulanmış olmasına rağmen dini mimaride yenilikler
getirmemiştir. Özellikle kamu binalarında kendini göstermiştir. Eserlerde çoğu zaman barok
ve empire üslup birlikte kullanılmıştır. Barok Dönem’deki hareketli yüzeylerin yerini
sağlam fakat daha sade cephe tasarımları almıştır. Camilerin pencereleri çok büyük olarak
ele alınmıştır (Görsel 6.27).
Görsel 6.27: Dolmabahçe Camii pencereleri, İstanbul
162